A-4

107K 4.7K 24
                                    

Ateş odayı istila eden güneş ile gözlerini araladı. Üzerindeki siyah pikeyi ayakları ile tekmeleyerek kalktı. Dün son kozunu oynamış ve Işıl'ın ihaleden çekildiğini duymak için sabırsızlanıyordu. Bir de yaptığının yanlış olduğunu fısıldayıp duran vicdanından kurtulmak için. Aksama kadar galibiyetini kutlamak için kendine izin vermişti. Hızla duşunu aldı üzerine eşofmanlarını giyerek evden çıktı ve evinin arkasındaki ormanın derinliklerine doğru koşmaya başladı.

Diğer taraftan Işıl çalan telefonu ile gözlerini araladı.
"Efendim?"
"Hemen bana neler olduğunu anlatıyorsun! Hemen!! "
" Hop! Küçük bey yavaş olun bakalım karşında çocuk yok. "
" Abla adamın biri arabanı kurşunluyor, ben şans eseri babaannemi aramasam haberim olmayacak"
"Abartma Emir. Geçti gitti. "
"Abla doğruyu söyle bir sorun yok dimi? "
" Ya yok diyorum. Adamla bir ihale için karşı karşıya geldik o kadar. Neyse Emir kapatmam lazım."
" Tamam. Kendine iyi bak ve dikkatli ol. Gelince görüşücez. "
" Evet ablacım bende seni seviyorum."
Işıl yattığı yerden kalkıp uykusundan birşeyler mırıldanan arkadaşını daha da rahatsız etmeden odadan çıktı. Burnuna dolan peynirli omlet kokusu ile koşarak mutfağa indi.
" Deniz? Ne arıyorsun burada?"
" Aa Günaydın Işıl hanım. Ben siz şirkete gelmeyince buraya geldim. Kahvaltı birazdan hazır olur. "
" Sağol Deniz. İşin bitince bana ihale ekibiyle eksiksiz bir toplantı ayarlar mısın"
"Tabi hemen ayarlıyorum. " Işıl kıza gülümseyip salona ilerledi kendini gri koltuklardan birine atıp düşünmeye başladı.
Acaba o taş kafalının kafası ayakkabı ile delinir mi? Yok yok küçücük topuk nasıl delsin o taş kafayı en iyisi bir tane matkap almak lazım. Sonra da deldigi yerden bir pipet takar beynin pekmezini içerdi.
Hızlıca kafasını iki yana sallayıp kendine geldi. Neler düşünüyordu böyle? gözlerini ovalayarak içeri giren Pelin'e çevirdi.
"Günaydın uykucu. "
"Amma uyumuşum." Hızla oturduğu yerden kalkarak Pelin'in koluna girdi ve onu mutfağa yönlendirdi.
"Hadi gel Deniz bize kahvaltı hazırlamış. " sanki çok önemli bir sır verir gibi Pelin'in kulağına eğilerek fısıldadı
"Peynirli omlet bile yapmış" iki arkadaş göz göze gelince Pelin'in çığlık atarak mutfağa koşuşunu izledi.
İkisi güzelce kahvaltılarını yaptılar Pelin bahçeye hamak keyfi yapmak için çıkarken Işıl da odasına çıkıp üzerine kot pantolonunu buz mavisi gömleğini giyip ayağına babetleri geçirip bahçeye çıktı.
"Pelu benim bir saatliğine şirkete gitmem lazım sen takıl gelirim hemen ben."
"Tamam canım sen işine bak." Işıl bahçeden direk ön tarafa geçti ve adamlara arabasını getirmelerini söyledi. Gelen arabası ile sürücü koltuğuna geçip yola koyuldu.
Kısa sürede şirkete gelip arabayı güvenliğe bırakıp içeri girdi. Direk kendi katına çıktı. Önüne geçen Deniz ile odasına girmeden direk toplantı odasına yöneldi. Oval masanın etrafına oturmuş kadın erkek 8 kişi Işıl'ı görür görmez ayağa kalkarken tek el hareketi ile hepsinin geri oturmasını sağladı. Oval masanın başına konulmuş koltuğuna oturdu ve soğuk sesi ile konuşmaya başladı.
" Arkadaşlar çok uzatmadan hemen söze gireceğim. Biliyorsunuzki yarın bir ihaleye katılacağız. Hepiniz hatırlarsınızki size bu ihaleye başlamadan önce bir şey söylemiştim. Caner bey ne söylediğimi tekrar hatırlatır mısınız? " diyerek sol tarafında oturan adama döndü. Adam yavaşça ayağa kalkarak konuştu.
" Eğer bu ihaleyi bizden kaynaklanan bir hata yüzünden kaybedersek kendimize yeni bir iş aramamız gerektiğini söylemiştiniz." Sözünü Bitirip yerine oturdu adam. Işıl Usulca ayağa kalktı, elleri ile masadan destek alarak öne doğru eğildi masada oturan herkesin gözünün içine teker teker bakıp konuşmaya başladı.
" Eğer bu ihaleyi kaybedersek bırakın yeni bir iş aramayı kendinize iş bulma imkanınızın olduğu yeni bir ülke aramak zorunda kalırsınız. Sanırım yeterince açık oldu. Şimdi toplantı bitmiştir. Iyi çalışmalar." Masanın üzerinde duran çantasını alıp toplantı odasından çıktı. Asansöre binerek hemen otopark'a indi. Koskoca şirketi çekip çevirirken bakalım evdeki çamaşır makinesini çalıştıra bilecek miydi?
Arabası ile önce bir süper marketin önünde durup üzerinde ne kadar çamaşır makinesi için yazan deterjan varsa market arabasına doldurdu ve parayi ödeyip tekrar yola çıktı.
Eve geldiğinde Pelin'i hamakta uyurken buldu. Yavaşça Pelin'i uyandırmaya çalıştı. Ama çabaları sonuç vermeyince mutfağa yöneldi buzdolabından soğuk suyu alıp tekrar bahçeye çıktı. Yüzüne yerleşen hain sırıtış ile şişeyi Pelin'in suratına boşalttı. O Pelin'in surat ifadesine gülerken Pelin de yaşadığı şoku atlatmaya çalışıyordu. Sinirle Işıl'a döndü.
" Kaç yaşındasın sen? Ödüm koptu. Üç yaşındaki çocuk bile yapmaz senin bu yaptığını"
Pelin sinirle konuştukça Işıl daha yüksek sesle gülüyor du.
***********
Ateş Korkut ile buluşup abileri yerine koydukları Seçkin'in istanbul dışındaki evine kahvaltıya gelmişler, Korkut yeni evli çifti tüm gün rahat bırakmamaya ant içmiş gibi sürekli birşeyler buluyordu. Ateş ise keyifle Seçkin ve karısı Defne'nin sinirden köpürmelerini izliyordu.
" Ya Defne bu çay demli mi olmuş ne sen en iyisi değiştir bunu" diyerek uğraşmaya devam etti Korkut.
Defne ise evine ilk defa kahvaltıya gelen adamların savma istekleri yüzünden ikisinide Çatal ile deşmemek için kendini zor tutuyordu.
" Korkut az önce getirdiğim çaya da açık dedin."
"O çok açıktı bu da çok koyu olmuş Defne. Sen evine gelen misafire böyle mi davranıyorsun? Aa ne kadar ayıp." Defne hırsla çayı alıp mutfağa geçerken korkut da Seçkin'in üzerine çevirdi Oklarını.
" Ya abi hazır çayın bitmişken şu güneşliği biraz sola çeker misin? Baksana gözümü alıyor sofrayı rahat göremiyorum."
"ulen başlayacağım şimdi güneşine de güneşliğine de. " diye söylenerek kalktı ve güneşliği korkut'un önünü kapatacak şekilde çekiştirdi. O sırada yeni çay getiren Defne çayı korkut'un önüne bırakıp yerine geçti. Çaydan bir yudum alan Korkut yalandan yanmış gibi yaparak bardağı hızla masaya bıraktı.
"Defne yandım Defne bu ne? Çay dedik gittin mağmada mı kaynattın bu çayı? " Defne bıkkınlıkla nefesini verip sordu
"Gene ne oldu?"
"Çok sıcak bu çay" diyerek tekrar bardağı gösterdi Korkut.
" Hadi bana yenisini getir. " dediği sırada kafasına yediği şaplak ile öne doğru eğildi. Bu yeter artık demekti.
180 derece dönüş yaparak Defne'ye döndü
"Tamam kız tamam su katar içerim ben bunu" diyerek gülümsedi. Defne rahat bir nefes alırken. O gülümseme içindeki şeytani parıltıları sadece Ateş gördü.
Çayına soğuk su döken Korkut ise bardağı dudaklarına götürüp bir yudum aldı ve bütün çayı Seçkin'in suratına püskürdü. Defne şaşkınlıkla, seçkin sinirle bakarken Ateş daha fazla kendini tutamadı ve kahkahayı patlattı. Korkut süt dökmüş kedi gibi baktı Seçkin ardından Defne'ye dönüp konuştu.
" Hadi be en sevdiğim yengem şu çayımı tazele. " Defne sinirden kızarmış suratı ile tekrar doldurdu çayı ve korkut'un önüne fırlatır gibi koydu ardından mutfağa gidip çaydanlığı getirdi korkut'un önüne bıraktı.
"Al akşama kadar doldur boşalt."
*************
Işıl ile Pelin ise Işıl'ın evde çamaşır odasında çamaşır makinesinin önüne oturmuş ilk defa çalıştırdıkları makineden çıkacak çamaşırların akıbeti yönünde fikir yürütüyorlardı.
"Sen yemek kursuna falan gitmemiş miydin?" Işıl göz devirerek Pelin'e döndü.

"Konumuzla alakası ne Pelin? Patlıcan keserken bir yandan da çamaşır makinesi nasıl çalıştırılır öğretmiyorlar." Pelin kendine güvenle saçlarını savunurken Işıl'ın omzuna elini koydu.

"Neyse ben biliyorum. Mis gibi çıkacaklar güven bana. Hatta o kadar iyi yıkanacaklar ki her an deterjan firmaları reklam teklifiyle gelebilirler."

"Hadi bakalım."
****
Makine bittiğini belli ederek çıkardığı kesik, şık sesler ile makinenin kapağını açtılar.
Işıl rastgele bir kazağı çekip alırken havaya kaldırdı.
Normalde oversize bol bir kazak iken şu an olabileceği tek beden grubu 11-12 yaş çocuk kategorisi olan kazağa üzüntüyle bakarken bakışları kazaktan biraz daha sağa kayarak Pelin'in üzerinde sabitlendi.

"Biliyordun değil mi sen? Hani deterjan firmaları reklam teklifi yolluyordu?"

"Aa ben nereden bilebilirim ki?" Derken geri geri giden adımları ile koridora çıkan Pelin'in arkasından koştu.

"Gel buraya! Ne hale geldi kazağım!

* * * * * * *
Iyi geceler..
Hatalarımız varsa affola.
Yıldıza tıklarsanız mutlu oluruz:)))
Tuğçe&Esra

ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin