A-59

25.5K 1.1K 40
                                    

Ortadoğu ve Bakanların en en en geç bölüm paylaşan yazarları bölüm paylaşmış kesin bilgi yayalım. 📣📣
Şaka bir yana zaten normali geç gelen bölüm bu sefer baya gecikti ama o kadar çok yapılması gereken şey vardı ki ikimiz için de bölüm yazmak çok zordu.
Bizi beklediğiniz için teşekkür ederiz.
Ve hepinizden tekrar tekrar Özür dileriz.
Ama şöyle bir şey geldi aklımıza kendimizi affettirmek için bu hikaye şu olmadan final yapmasın dediğiniz şeyleri yorum olarak bırakın biz de yazabildiğimiz kadarını yazalım.😌😌
Umarız bölüm hoşunuza gider.
Hatalarımız varsa affola😙😙
Sizi cok seviyoruz 💓💓💕💕
Tuğçe&Esra
******

"İzin ver tekrar eskisi gibi olalım." Dudaklarının rotası Işıl'ın az önce anlattıkları rehberliğinde omuzlarından boynuna döndü.

"İzin ver sana verdiğim tüm hasarı yine ben onarayım. Ben iyileştireyim acıttığım yerlerini." Öpücükleri arasında fısıldayarak sırtına da küçük öpücükler bırakarak tekrar Işıl'ın omzuna çıktı. Sessizce bekleyen Işıl kafasını yavaşça sol omuzu üzerinden Ateş'e döndü. Dudaklarını Ateş'in dudaklarına yavaşça bırakırken Ateş, Işıl'ın davetini ustalıkla karşılarken biraz daha öne geldi. Yumuşak öpücükler yerini içlerinde dolup taşan özlem ile daha da kuvvetli, tutkulu bir hale bırakırken ensesine çıkan Işıl'ın elleriyle daha da çekti kendine Işıl'ı.

"Seni seviyorum. Çok!"

"Seni hep sevdim." Ayrılan dudaklarıyla nefes nefese alınlarını birbirine yaslarken her şeyin tüm gerçekliğiyle ortaya çıkmasından cesaret alarak mırıldandı.
"Eğer konu sen olduğunda kalbime söz geçirebilseydim seni bu kadar kolay affetmezdim. Ama geçiremiyorum"

"Biliyorum."
*****

Elinde tuttuğu kahveden bir yudum alan Işıl Ateş ile birlikte uzandıkları koltukta oynattıkları filme odaklanmaya çalışırken aklında kırk tilki dolaşıyordu. Bundan birkaç hafta önce barıştıkları gecenin ertesi günü dönüş yolunda kendisine gelen telefon ile gizlemenin saçma olduğunu düşünüp Ateş'e annesinin yaşıyor olma ihtimalinden bahsetmişti. Ateş'in o gün söylediği tek şey böyle bir ihtimalden haberdar olduğu olurken bir daha ne bu konu hakkında bir şey söylemiş ne de Işıl'ın bu konuyu tekrar açmasına izin vermişti. Bakışları bir anlığına devam filmi izleyen Ateş'e dönüp tekrar filme bakarken Ateş'in sesiyle irkildi.
"Sor hadi sor." Yerinde hafifçe doğrulan Işıl ile Ateş de doğrulurken Işıl'ın kararsız bakışlarıyla karşılaştı.

"Sor hadi."

"Ateş, şey sen anneni araştırdın mı?" Ateş yan tarafında duran kumanda ile devam eden filmi durdururken sesli bir nefes verdi.

"Adamlarla bugün son kez konuştum. Hesabındaki hareketlilik bankayla ilgili bir şeymiş. Bir hata. Ayrıca tedavi gördüğü hastahaneden uygulanan tedaviden ölüm raporuna kadar pek çok şey yolladılar. Yani hayatta değil iyi ki de değil."

Işıl günlerdir merakla beklediği soruların cevaplarını bir çırpıda söyleyen Ateş ile havalanan kaşlarına mani olamazken Ateş'in son söylediği ile hafif kızgın bir tonda konuştu.
"Deme öyle annen o senin."
"Işıl şimdi hiç girmeyelim o muhabbetlere çıkamayız. İşin özü benim gitmeme gerek yokmuş."

"Peki sen bilirsin."

"O zaman bu konu burada kapansın bir daha açılmamak üzere." Söylediklerini onaylaması için Işıl'a dönerken Işıl onayladığını belli edercesine kafasını salladı.
"Sen nasıl istersen." Aralarında gecen konuşmanın ardından Ateş'in aklından geçenleri okumak için yanıp tutuşurken açık bir kapı bulmak istercesine gözlerinin içine baktı.
****
Işıl üzerine geçirdiği lacivert gömlek elbisesinin düğmelerini durduğu boy aynasının önünde iliklerken elbisenin ince kuşağını bağlayarak makyaj masasına oturdu. Az önce maşa ile iri dalgalar verdiği saçlarını elleriyle dağıtıp makyajını yaptı. Son olarak Nude tonlarındaki rujunu dikkatle dudağına süren Işıl, çekmecede duran küçük takı kutularının birinden çıkardığı ince minik taşlı kolyeyi boynuna taktı. Aynanın önünde duran parfüm şişesini eline alıp önce boynuna doğru sıkarken son olarak bileklerine de sıkıp oturduğu yerden kalktı. Çıkardığı topuklu yarım botları giyip yatağın üzerine bıraktığı ceketi ve çantasını alarak odadan çıktı. Çantasını ve ceketini girişe bırakan Işıl mutfaktan gelen takırtılar ile mutfağa ilerlerken kahvaltı hazırlayan Hande'ye geldiğini belli etmek istercesine boğazını temizledi.
Parmaklarıyla ritim tuttuğu tezgahta duran ekmek Kızartma makinesinin önünde dalgınca duran Hande ile merakla mutfağın içerisine ilerlerledi.
"Günaydın Hande."

ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin