ATEŞ

A-42

Birkaç saat öncesi

"Sarp lütfen." Diye son bir çare konuşurken kendisini bekleyen makyöz ve kuaföre çıkmalarını işaret edip ayaklanarak camın önüne ilerledi.

"Neden ben? " Sarp'ın haklı sorusuna cevap ararcasına birkaç saniye duraklarken bir şeyler geveledi.

"Çünkü öyle. Öyle olması lazım."

"Işıl ben bu kızın bakıcısı mıyım? Söyle Emir'e, Korkut'a ya da bir dakika tek gelsin. "

"Hayır onlar olmaz."

"Ayrıca niye geliyor ki o kız? Onun ne ilgisi var bu geceyle?"

"Benim ilgim var ve onu buraya getirmene ihtiyacım var."

"Olmaz Işıl. Çoktan birine söz verdim."

"İptal etmek için o kadar da geç değil bence." Derken sesinin sevimli çıkması için büyük bir çaba harcayarak bekledi.

"Kızım, güzellik yarışması birincisi kıza söz vermişim iptal edeceğim neden? Külkedisi için. Çok saçma!"

"O Külkedisi bu gece prensese dönüşecek. Ve sen ona eşlik etmelisin."

"Neden ona gerçek bir prens bulmuyorsun?"

"Hadi ama Sarp bunu benim için yap. Lütfen. "

"Tamam. Başımın belası tamam. "

"Ya sen harikasın! Çok teşekkür ederim. "
---
Hande elbisesinin topladığı etekleri ile kapının önünde ileri geri yürürken aldığı derin nefesler ile deli gibi atan kalbini dizginlemeye çalışıyordu. Telefonuna gelen bilirim sesi ile panikleyerek ekranı sağa kaydırarak gelen mesajı açtı.

"Aşağıya inmek için 10 saniyen var. "

Okuduğu satırlar iyice heyecanlandırırken onun yanında ise utançla kafasını bir yerlere devekuşu misali gömmemek için zor tutuyordu. Açtığı kapıyla asansöre koşarken yanaklarına çıkan elleri ile kızarmamış olmak için dua ediyordu.

Asansörden inerek hızlı adımlarla binadan çıkarken arabasının içinde kendisini bekleyen Sarp ile hızlı adımları iyice yavaşlarken, kendini Sarp'ı incelemekten alıkoyamadı. Sarp'ın giydiği siyah smokini, özenle sola yatık duran saçlarını karanlık arabanın içinde görebildiği kadarıyla inceliyordu. iki parmağının ucunda zarif bir biçimde duran sigarayı dudaklarına götürürken Hande yavaşlayan adımlarını arabanın ön yolcu kapısının önünde durdurmuş Sarp'ı izlemeye devam ediyordu.
Sarp dudaklarına götürdüğü sigaradan derin bir nefes alırken hafif kirli sakallarının üzerini örttüğü yanaklarının içe doğru çökmesiyle bakışları o küçük, kısa süreli çukurlara kaydı.

"Orada daha bekleyecek misin Külkedisi? Saat on iki de balkabağına dönüşmeden gitsek diyorum?" Hande Sarp'ın sesi ile afallayarak bir yandan siyah spor arabanın kapısını açarken diğer yandan kırmızı elbisesinin eteklerini toplayıp arabaya bindi.

"Ben.. şey.. kusura bakma. " Hande'nin utangaç sesi ile parmak uçlarında duran sigarayı camdan dışarı atarken seslice güldü.

"Sen hala orada mısın? Unut Artık. "
Bakışlarını arabaya bindiğinden beri ilk defa Hande'ye çevirirken çaktırmadan süzdü.
Kırmızı derin göğüs dekolteli elbisesi beline kadar tam otururken belini hemen altında hafif açılarak yere kadar uzanıyordu. Elbisenin üst tarafının seksiliğinin yanında uçlarını hafif dalgalı bıraktığı saçları arkadan at kuyruğu şeklinde toplanmış, hafif tonalardaki makyajı kırmızı ruj ile çarpıcı hale getirilmişti. Kızın daha doğal hallerini gördüğünden bu biraz yadırgamasına neden oldu. konuşup konuşmamak arasında kalırken dayanamayarak konuştu.