A-2

129K 4.8K 252
                                    

Ateş şirketin geri kalanının aksine koyu füme tonlarında döşenmiş odasına girip kendini gri deri koltuğuna bırakırken ardından odaya giren asistan Selma çoktan günün programını anlatmaya başladı.

"Ateş bey bugün ilk toplantınız geçen gün bağışta bulunduğunuz yardım Vakfının müdiresi ile. Ardından genç girişimciler dergisinden gelecek olan Ela Hanım ile bir görüşmeniz var. Günü geri kalanı için şu anlık yeni bir planınız yok."

"Teşekkürler Selma Hanım bana Semih'i çağırır mısınız? "

"Hemen çağırıyorum Ateş Bey"
Ateş bir süre önündeki dosyalar ile ilgilendikten sonra açılan kapı ile önündeki dosyayı kapattı.

"Ateş bey beni çağırmışsınız."

"Gel Semih sana dün bahsettiğim Sencer Holding'in sahibi Işıl Sencer'in dosyasını hazırlattın umarım" dedi sesinde ki tehditkar tonu saklamayarak. 

"Hazır efendim buyurun."

Adam kendisine uzatılan mavi dosyayı aldı dikkatlice incelemeye başlamadan hemen önce önünde bekleyen adama dönerek çıkmasını söyledi.
Uzun bir süre Işıl Sencer'in başarı, azim ve kararlılıkla dolu dosyasını inceledi. Işıl denen kadın cidden genç yaşına rağmen çok büyük işler başarmış inşaat sektöründe enim adımlar ile ilerleyerek babasının batmak üzere olarak bıraktığı şirketi kısa sürede eskisinden daha başarılı hale getirmişti. Başka zaman olsa Ateş bu başarılı kadını takdir ederdi tabi almak üzere olduğu ihalede en dişli rakibi olarak karşısına çıkmasa idi. Tam kadının resminin olduğu sayfayı açıyordu ki içeri giren Seçkin ile dosyayı kilitli çekmecesine koydu.

"Vay vay vay Seçkin hangi rüzgâr attı seni buralara" 

"Abartma Ateş daha iki gün önce buradayım. "

"İşte bende onu diyorum ya abi sen eskiden her gün uğrardın."

"O eskidendi koçum şimdi dünyalar güzeli karım varken kim ne yapsın sizi"

"İşte sende dünyalar güzeli karın varken bizde dünyalar hıyarı Korkut var" dediğinde iki Adamın da gür kahkahası odayı doldurdu.

"Abi ben sormadım bir şey içer misin?"

"Söyle bakalım iki Türk Kahvesi. "

Masasında duran telefondan hızlıca 2'yi tuşlayıp Selma hanıma iki sade kahve getirmesini söyledi. Kahveler geldikten sonra Ateş de Seçkin in karşısındaki koltuğa oturdu. Kahvelerini içerken koyu bir sohbete daldılar. 

"Sahi nerde bizim kaçık?"
"Kim bilir gece Nerede bitti ona."
"Ee ne yaptın bakalım şu son ihalede ufak bir pürüz var diyordun."

"Ne ufağı abi kadının kendisi başlıca pürüz zaten. "

"Hayırdır sen kolay kolay hayıflanmazsın."

"Ilk başlarda önemsemedim nasıl olsa gücümüzü görünce korkar çekilir dedim ama yok Nuh diyor peygamber demiyor. "

"Bana bak kabadayılık taslamadın dimi lan kadına?"

"Yok daha değil ama ona da sıra gelecek bu gidişle. "

"Saçma sapan işler yapma Ateş."

"Ne yapabilirim kadını mı kaçıracağım sanki?"

"Orasını bilmem ben kaçtım efendi efendi katil ihaleye. "

"Merak etme." Seçkin çıkar çıkmaz çekmeceye attığı dosyayı alıp içinden Işıl Sencer'in numarasını buldu ve tuşlayıp karşıdan gelecek sesi beklemeye başladı.
Karşıdan gelecek sesi beklerken duyduğu yumuşak ama mesafeli sesle Ateş'in kasları hafifçe yukarı kalktı.

ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin