İstiklal Marşı için sırada beklerken biri arkamdan gelerek kolunu omzuma atmıştı.
"Naber Pakize?"
"Adım Saye." diyerek kolunun altından çıktım.
"Aynı şey işte. Sürdün mü merhemi?" Gözlerimi kaçırdım.
"Evet. Sağol."
"Duyamadım."
"Sağol dedim."
"Ne demek abicim? Görevim."
"Yine boş yapmaya başladın. Sırana dön." Onu ittirdiğimde kendi sırasına dönmüştü. Önüme döndüğümde bizimkilerin sorgular bakışlarıyla karşılaştım. "Ne?"
"Merhemi Arda mı göndermişti?"
"Hem de notla?"
"O değil de sana niye Pakize diyor bu?"
"Gerizekalı Yiğit. Ona mı takıldın şimdi?" Bu Defne de olmasa mantıklı konuşan kimse olmayacaktı grupta. Ben hariç.
"Vicdan yapıyor işte."
"Kızım kaç gündür neyin vicdanı? Bitti bir şeyin de kalmadı yani."
"Lan bu futbol bozuntusu bizim kardeşimize yavşıyor olmasın?"
"Saçmalama Yiğit ya. Yok öyle bir şey. Al işte böyle götünüzden uydurursunuz diye göstermedim. Haklıymışım da."
"Saye'cim demeyeyim demeyeyim diyorum ama sence de durum böyle anlamamız için çok müsait değil mi aşkım?" Biraz düşününce Asya'ya hak verdim. Öyle anlaşılması normaldi. Ama gerçeğin öyle olmadığını ben biliyordum.
"Dediğim gibi. Öyle bir şey yok. Hem benim gözüm Buğra'da."
"Güzel bir ayrıntıya değindin kankacım. Buğra, Arda'nın en yakın arkadaşı."
"Umrumda değil."
"Of! Yemin ediyorum şu kızın mallığından çektiğim kadar Fener'den çekmedim ben."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Of..." Saatlerdir ders çalıştığımdan sırtım çok ağrıyordu. Oturduğum yerde esnerken gelen bildirim sesiyle telefonuma uzandım.
05*********
Selam
Buğra benHa? Ney? Ben mi yanlış okudum yoksa ultra mega yakışıklı çekici zeki iki yıldır platoniği olduğum çocuk bana mı yazmıştı?
Siz
Selam05********* adlı numarayı Buğra olarak kaydettiniz.
Buğra
Numaranı okul grubunda buldum
Dün tanışma işi biraz yarım kalmıştıSiz
Arda güler beyimiz sağolsunBuğra
Her zamanki arda işte
Alışırsın
Yarın müsait misinSiz
EvetBuğra
Pekiiii
Erasmus öğrencileri için bi etkinlik düzenlememiz lazımdı hatırlarsan
Haftaya geliyorlarmış
Yarın grupça buluşup ne yapacağımızı konuşuruzSiz
TamamdırBuğra
Anlaştık o zaman
Buluşçağımız yeri gruba yazarım
İyi akşamlarSiz
Sana da"Erasmus'muş. Şansımı sikeyim ya."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bu çocuk niye gittiğim her yerde olmak zorundaydı ki? Bir kere Erasmus grubunda yok bile. Ne işi vardı bunun burada? Gelmesi yetmiyormuş gibi herkesin içinde bana Pakize deyip durduğundan rezil etmişti beni. Aptal orangutan.
Neyse ki buluşma çok uzun sürmeden planı ve görev dağılımını hazırlamıştık. Herkes dağılırken Buğra, Arda ve ben kalmıştık.
"Ben de gideyim artık."
"Zamanın varsa oturup kahve içebiliriz." Buğra'dan gelen teklifi tabi ki reddedemezdim. Kabul etmiştim. Bir kafeye geçip oturmuştuk ama Arda da bizimle gelmişti. Ve şunu fark etmiştim; Arda Güler röportajlarda ne kadar çekingen ve az konuşan biriyse gerçekte tam tersiydi. Susmak bilmiyordu mübarek. "Ben bir lavaboya gidip geliyorum." Buğra kalktığında ikimiz başbaşa kalmıştık.
"Kusura bakma. Çok konuştum değil mi? Bir de hep futboldan bahsettim. Sıkılmışsındır." Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Hayır. Sevdiğin bir şeyden bahsederken yeni oyuncak alınmış küçük bir çocuk kadar heyecanlı gözüküyorsun. Bence güzel bir şey. Neden rahatsız olayım ki?" Dediklerime karşılık gülümsedi.
"İlk defa senin gibi düşünen biriyle karşılaşıyorum."
"Ben de ilk defa senin gibi topla insan yaralayan biriyle karşılaşıyorum." Dediğim şeyle ufak bir kahkaha attı.
"Üzgünüm. Büyük sahaya alıştım. Okul bahçesi küçük ve kalabalık olduğundan topun nereye geleceğini kestiremiyorum."
"Sorun değil. Olan oldu."
"Geldim. Kalkalım mı artık? Eve gidip ders çalışmam lazım da." Buğra da geldiğinde kafeden ayrılıp evlere dağılmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİSİPLİN | Arda Güler
Fanfiction"Ya Pakize çok özür dilerim. Valla yanlışlıkla oldu." "Saye! Adım Saye. Ayrıca bu kaçıncı özür ya? Bilmiyorsan oynama kardeşim."