Sonunda iyileşmiştim. Okula gittiğimde bizimkilere gülümseyerek yerime geçtim. Tenefüslerde bahçeye çıkmak yerine sınıfta oturmuştum. Öğle arası geldiğinde de kitaplarımı alarak kütüphaneye indim. Buğra henüz gelmemişti. Ben de yerime oturup çalışmaya başladım. Saate baktım. Normalde daha erken gelirdi. Belki de bugün okula gelmemişti. Testlerimi çözmeye devam ederken bahçeden gelen seslerle ben de merak ederek dışarı çıktım. Anlaşılan kavga vardı. Birkaç kişinin Arda hakkında konuştuğunu duyunca aralarından geçtim. Arda bizim sınıftan Mete'nin üstüne çıkmış suratını yumrukluyordu. Hemen yanına gidip onu kollarından tuttum.
"Arda! Arda sakin ol! Kes şunu!"
"Orospu çocuğu!" Onu Mete'nin üstünden kaldırabilsem de hala üstüne yürüyordu. Göğsünden onu ittirmeye çalışıyordum ben de.
"Arda yeter. Lütfen."
"Bırak sikeceğim onun belasını." Tekrar hiddetlendiğinde kolundan tutarak onu binaya soktum. Üst kata çıkartıp satranç odasına götürdüm.
"Delirdin mi sen? Ne diye dövüyorsun çocuğu? Senin bir itibarın var Arda. Böyle şeyler yapamazsın. Onlarca kişi videoya çekti. Haberlere çıktığında ne yapacaksın?"
"Umrumda mı sence?!"
"Umrunda olmalı!"
"Ben o piçe az bile yaptım."
"Ya ne yaptı da bu kadar sinirlendin ki?"
"Ne mi yaptı? Sana küfür etti. Daha ne yapacak?"
"Ne? Bana küfür mü etti?"
"Yanındaki elemanla senin hakkında konuşuyorlardı. Ben de duydum. İğrençleşmeye başladıklarında tutamadım kendimi." Oflayarak başımı ovdum.
"Bunun için kendine bunu yapmana değer miydi?"
"Değer."
"Ya niye? Benden ne istiyorsun? Niye sürekli yanımdasın? Niye aklımla oynuyorsun? Niye beni öpüyorsun? Niye Arda?"
"Çünkü seni seviyorum!" Ben daha söylediği şeyi idrak edemeden dudaklarımda hissettiğim baskıyla adeta donakalmıştım. Kendime geldiğimde onu göğsünden ittirip tokat attım. Ne söyleyeceğimi bilemeyerek ona baktım. "Seni seviyorum Saye." Saye. Bana ilk defa adımla seslenmişti.
"Sen... İyi değilsin. Sonra konuşalım."
"Saye-" Bir şey demesine fırsat vermeden oradan ayrıldım. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendime baktım. Ellerim istemsizce dudaklarıma kaydı.
"Ne oldu ya az önce?"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Arda disipline gitmişti. Okuldakiler onun okuldan atılacağını söylüyordu. Bunu düşününce kendimi garip hissettim. Arda'sız bu okul nasıl olurdu ki?
"Al." Müdürün odasının önünde otururken Buğra'nın yanıma gelip bana uzattığı çayı aldım.
"Sağol." Çayımdan bir yudum alıp arkama yaslandım.
"Onu anlamıyorum. Son zamanlarda çok değişik. Ve çok sinirli. Bana karşı da davranışları değişti. En yakın arkadaşımı tanıyamıyorum artık." Bir şey demek istedim ama diyemedim. Ne diyebilirdim ki? Arda, Buğra'dan hoşlandığımı bile bile öpmüştü beni. Beni sevdiğini söylemişti. Bir çocuk bana küfür etti diye kendinden geçip onu dövmüş ve disiplin yemişti. Ben bunları Buğra'ya nasıl açıklayabilirdim ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİSİPLİN | Arda Güler
Fanfiction"Ya Pakize çok özür dilerim. Valla yanlışlıkla oldu." "Saye! Adım Saye. Ayrıca bu kaçıncı özür ya? Bilmiyorsan oynama kardeşim."