18

343 18 34
                                    

"Günaydın!" Heyecanla merdivenleri inip kollarımı kapıda beni bekleyen Arda'ya doladım. O da gülerek beni kolları arasına alıp yanağımı öptü.

"Allah'ım bu bir rüyaysa uyanmak istemiyorum."

"Senin kabul etmen uzun sürecek heralde?"

"Bilmiyorum ki ya. Her şey fazla güzel. İnanmaya korkacağım kadar güzel." Burnunun ucuna vurdum.

"Çok acıktım. Gidelim mi artık?"

"Gidelim güzelim." Elini uzattığında gülümseyerek elini tuttum. Bir pastanede kahvaltımızı yaptıktan sonra beraber okula geçmiştik. Bahçeden girmeden önce elimi çekmek istesem de Arda izin vermemişti. Benimle beraber arkadaşlarımın olduğu sınıf sırasına kadar geldi. Üzerimizde hissettiğim gözlerle gerilsem de Arda'nın elinin sıcaklığı bu gerginliği biraz daha azaltıyordu. Bizimkiler bizi el ele görünce şaşkınlıkla bana bakmışlardı.

"Hassiktir."

"Sana da günaydın Yiğit."

"Ha? Şey... Evet. Tabi. Günaydın. Günaydın... Enişte?" Ben gözlerimi devirirken Onur ve Asya gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı. Arda da gururla vücudunu dikleştirdi.

"Günaydın kardeşim."

"Arda sen sırana geç hadi."

"Sınıfa bıraksaydım?"

"Gerek yok. Hadi git sen."

"Peki." Yanağını öpmem için eğildiğinde hafifçe vurmamla geri çekildi. "Niye ya?"

"Okuldayız. Uza."

"Tenefüste benimsin." Göz kırparak gitmesiyle ben de gülmüştüm. Diğerlerine döndüğümde hala şaşkınlıklarını atamamış gibilerdi.

"Kızım sen Buğra'nın yanına gidiyorum dememiş miydin? Arda nereden çıktı lan?"

"Buğra'nın yanına gideceğim dedim ve gittim. Ama Buğra'nın teklifini kabul edeceğimi söylemedim."

"Oh be. Valla çok korktum o kibarcıkla çıkacaksın diye. Niye baştan söylemiyorsun kızım?"

"E süpriz oldu işte."

"Süprizini yesinler. Arda Güler bizim eniştemiz oldu lan."

"Bir şeyi de abartma be Yiğit. Hadi git sınıfına. Hoşt."

"Pis karı." Yiğit saçımı çekip gittiğinde Asya da Onur'un elini bırakıp benim koluma girmişti.

"Sen bana olanları daha detaylı anlat bakayım."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Ya güzelim hangisini seversin bilemedim ben de hepsinden aldım." Gözlerimi açarak önümdeki kek dolu kutuya baktım.

"Sorman yeterliydi Arda..."

"Haa... O da mantıklıymış." Oflayıp kutuyu kucağıma aldım.

"Bu kadar şeyi tek başıma yiyecek değilim. Herkes alsın birer tane." Hepimiz almamıza rağmen hala kutunun içi doluydu. Ben de önümüzden geçen dokuzuncu sınıflara seslendim. "Şşt! Baksanıza bir." İçlerinden biri yanıma geldi. Kutuyu ona uzattım. "Fazla almışız kardeşim. Siz yersiniz."

"Sağol abla." Çocuk arkadaşlarının yanına dönerken Arda da yanıma oturarak kolunu omzuma attı.

"Yani limonlu seviyorsun. Okey."

DİSİPLİN | Arda GülerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin