"Günaydın sevgilim."
"Günaydın." diyerek merdivenleri indim. Arda da beklemeden kollarını belime dolamıştı.
"Günaydın ne?" Gözlerimi devirdim.
"Günaydın sevgilim." Gülümsedi.
"Sevgilim diyen ağzını..." Öpmek için eğildiğinde başımı çevirdim.
"Sabah sabah romantik yanımdan çok agresif yanım çalışıyor. Şansını zorlama bence."
"Olsun. Ben senin her haline hastayım." Yüzümü buruşturdum. "Ne?"
"O kız da dün sana böyle bir mesaj atmıştı. O geldi aklıma."
"Bunun için trip yemem değil mi?"
"Bakarız." Önden yürüdüğümde yanıma gelip elimi tuttu. Göz ucuyla on baktım. Gülümsüyordu. Ama nasıl gülmek... Uzanıp yanağını öptüğümde bunu beklemediğinden şaşırarak bana baktı.
"Bunu neye borçluyuz Saye Hanım?" Omuz silktim.
"Bilmem. Sadece öpmek istedim işte." Okula gitmeden önce pastaneye uğrayıp simit ve poğaça aldıktan sonra okula geçtik. Bahçede ayrılıp kendi sınıflarımızın olduğu sıraya geçtik. Sonraki tenefüs ise Arda sınıfa gelmişti. Yanıma oturup yanağımı sıktı.
"Naber?"
"İyi. Senden."
"Seni görüp de iyi olamamak mümkün mü?" Gülerek ben de onun yanağını sıktım.
"Yalaka."
"Senin yalakan." diyerek göz kırptı. "Tesisten aradılar. Bugün erken gitmem lazım." Yüzümü astım. Daha sevgililiğimizin ikinci günüydü ama beraber vakit geçiremiyorduk. "Asma suratını. Biz de yarın bir şeyler yaparız. Hem haftasonu. Beraber daha çok vakit geçirmiş oluruz." Bir şey demeden başımı salladım. "Sevgilini geçirmek istemez misin?" Ayağı kalktığımda o da ayaklandı. Bahçe kapısının önünde durduk. Kollarımı boynuna doladım.
"Dikkat et kendine."
"Oyy sevgilisini de düşünürmüş." Geri çekilip yanağını öptüm.
"Seni seviyorum." Bugünkü ikinci şaşırışıydı.
"Doğru söyle. Ölecek miyim? Bir günde ben demeden iki kere öpüp beni sevdiğini söylemen normal değil de."
"Bir sebebi yok. Seni seviyorum işte. Biraz soğuk bir yapım var. Sana olan sevgimi gösteremiyor olabilirim. Ama seni çok seviyorum. Sadece bunu bilmeni istiyorum." Gülümseyip alnımı öptü.
"Ben de seni seviyorum can şenliğim." Giderken arkasından baktım.
"Can şenliğim... Ne de güzelmiş."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Arkama yaslanıp kollarımı esnettim. Ders çalışmaya biraz ara verip telefonu elime almıştım ki pencereme bir şeyin çarpma sesini duydum. Kalkıp camı açtım. Aşağı baktım. Kimseyi göremeyince tekrar kapatmak üzereydim ki gözlerimin önüne gelen kalp şeklindeki uçan balonu gördüm. İpinden yakaladım hemen. İpin ucundaki notu da alıp açtım.
Gökyüzüne yıldızlar
Yüreğime sen lazım
Yıldızlara bir ay
Sana da bir ben lazımGülerek aşağı baktım. Oradaydı.
"Daha romantik bir şey bekliyordum."
"Doğruya doğru kızım. Sana ben lazım." diyerek göz kırptı. Güldüm.
"Bu saatte sırf bunun için mi geldin?"
"Senin için iki elim kanda olsa gelirim be güzelim. Diyorum da inandıramıyorum işte." Sırıtarak yanağımı elime yasladım.
"O kadar seviyorsun yani?"
"Ne sevmesi kızım? Ölüyorum ölüyorum."
"Bu canım cicim ayları geçince de böyle olacak mısınız acaba Arda Bey?"
"Yetmiş yaşına da gelsem şiir yazar, elimde çiçeklerle kapında beklerim."
"Gece gece nereden çıktı bu romantiklik?"
"Hiç. Rüyamda seni gördüm. Ama nasıl güzeldin ne Saye'm. Bir baktım taksiye atlamış geliyorum."
"Allah Allah? Ne gördün rüyanda?" Gözlerini kaçırdı.
"Orası da bana kalsın. Hem sen gelsene aşağıya. Bir kokunu içime çekeyim."
"Annemler uyuyor."
"Hadi be güzelim. Gelmişim bu kadar."
"Off... Bekle başımın belası bekle." Üstüme bir hırka alıp sessiz olmaya özen göstererek ayakkabılarımı giyip aşağı indim. Merdivenlerden indiğim gibi belimden çekilerek duvara yaslanmam bir olmuştu. "Ay yavaş."
"Özledim be kızım."
"Hmm... Sen birkaç saatte bu kadar özlediysen işimiz var seninle."
"Halledelim o zaman işlerimizi." Gözleri dudaklarımdaydı. "Öpeyim mi bir kere?"
"Olmaz. Biri görür."
"Hadi be güzelim. Valla geberip giderim özlemimden görürsün. Hemen bırakacağım zaten." Cevap vermediğimde dudaklarımızı birleştirdi. Erkek değil miydi? Hepsi yalancıydı. Hemen falan burakmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİSİPLİN | Arda Güler
Fanfiction"Ya Pakize çok özür dilerim. Valla yanlışlıkla oldu." "Saye! Adım Saye. Ayrıca bu kaçıncı özür ya? Bilmiyorsan oynama kardeşim."