DİSİPLİN | Arda Güler

21

"Saye! Güzelim durur musun artık?" Sinirle önden yürürken Arda'nın bana seslenmesini umursamamaya çalıştım. Haftasonu olduğundan beraber vakit geçirmek için alışveriş merkezine gelmiştik fakat Arda ünlü olduğu için geldiğimizden beri hayranlarıyla ilgileniyordu. Hayranlarının çoğu da bizim yaşlarımızdaki kızlardı ve Arda onlarla fotoğraf çekilmişti. Tamam çekilmesine bir şey demiyordum ama kızlarla sarılmasına da ne gerek vardı canım? "Pakize!" Sinirle durup ona döndüm.

"Bana öyle deme!" Yanıma geldiğinde gülerek ellerimi tuttu.

"Başka türlü durmazdın."

"Sen gitsene o kızların yanına."

"Hangi kızlar?"

"Fotoğraf çekildiğin. Kızıl olan sana yiyecekmiş gibi bakıyordu da."

"Hatırlayamadım."

"Hatırlayamadın? Kız sana sarılmıştı halbuki." Omuz silkti.

"Bilmem. Benim gözüm senden başkasını görmüyor ki." Hayır hayır. Çok klasikti. Bu kadarcık şeye yumuşayamazdım.

"Yemezler Arda Güler. Biraz yaratıcı ol." Gideceğim sırada bileğimden tutarak beni kendine çekti ve kulağıma fısıldadı.

"Gökyüzüne yıldızlar, yüreğime sen lazım. Yıldızlara bir ay, sana da bir ben lazım." diyerek boynumu öptü. Dün gece yazdığı nottu bu. Geri çekildiğinde sırıtan yüzüne bakınca istemsizce ben de güldüm. "Aç mısın? Yemek yiyelim mi?" Başımı salladım.

"Evet. İskender mi yesek? Canım çok çekti."

"Olur güzelim. Yemekler benden." Gözleri dudaklarıma kaydı. "E tatlılar da senden olur artık." Ben de onun dudaklarına baktım.

"Anlaştık."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Gülme ya! Çok küçüktüm." Arda gülerek kahkahalarının arasından zar zor konuştu.

"Kızım saklambaç oynarken manava saklanıp orada kilitli kalmayı nasıl becerdin?"

"Ya hırs yapmıştım. Kazanmam lazımdı. Gelen giden olmayınca riske atmadım kendimi."

"Oy oy hırslıymış. Hırsını yerim." Yanaklarımı sıkıp öperken eve gelmiştik bile. Sokağı kontrol ettikten sonra ellerini belime yerleştirerek beni binanın duvarına yasladı. "Bir anlaşma yapmıştık." Gözleri dudaklarıma kaydı. "Ben tatlımı isterim."

"Hani sporculara tatlı yasaktı?"

"Tatlı yasak. Bal dudaklar yasak diye bir şey denmedi bana."

"Bal dudak mı?"

"Hıhı. Öpeyim mi? Daha fazla tutamıyorum kendimi." Cevap vermek için ağzımı açmıştım ki dudaklarıma kapanmıştı bile. Öpüşüne karşılık verirken kollarımı boynuna doladım. Nefes almak için geri çekildiğimizde yüzünü boynuma gömüp kokumu içine çekti. "Ne zaman on sekiz oluyorsun sen?"

"Niye ki?"

"On sekize bastığın gün evlenelim bence." Dediğine güldüğümde yüzünü boynumdan ayırarak bana baktı.

"Gülme. Ciddiyim. Sevgili ne ya? Karı koca olalım."

"Hormonların azdı anlaşılan. Ben gideyim en iyisi."

"Ya sadece hormonlarım mı? Ben de az-" Hemen elimle ağzını kapattım.

"Oha ama. Hödük." Elimi ağzından çekip avuç içimi öptü.

"Seni çok seviyorum."

"Ben de seni seviyorum." Eğilip dudaklarıma buse kondurduktan sonra geri çekildi.

"İyi geceler güzelim."

"İyi geceler."