Sabah alarmımla gözlerimi açıp yataktan kalktım ve banyoya gittim. İşlerimi hallettikten sonra odama dönünce gözlerim Arda'nın dün gece bana verdiği kutuya kaydı. Onu alıp yatağa oturdum ve bağdaş kurdum. Açtığımda gözüme ilk çarpan şey kalın bir defterdi. Açtım. İçi beraber çekildiğimiz fotoğraflarla doluydu ve hepsinin altına da tarih atılmış, bazılarının yanına da notlar yazılmıştı. Onları inceleyip gülümseyerek çerçeve içindeki fotoğrafımıza baktım. Yazın beraber kumsalda el ele tutuşurken çekildiğimiz bir fotoğraftı. Diğer çerçevede ise Arda'nın, benim, Asya'nın, Onur'un ve Yiğit'in beraber olduğu bir fotoğraf vardı. Hepimiz gülüyorduk. İstemsizce ben de güldüm. En sevdiğim kitaplardan biri olan Gurur ve Önyargı'nın eski baskısı. İçinde de bir not.
Sevgilim, sana bir kitap değil, bir ömür armağan edilir...
S
elda Bağcan'ın Ayrılık şarkısının plağı. Bu şarkıyı çok sevdiğimi biliyordu.
Ay şeklinde bir gece lambası.
Ve son olarak da bir zarf. Zarfı açtım ve katlanmış kağıdı açıp okumaya başladım.
Nefesim, kalbim, canımın içi, birtanecik sevgilim,
Seni Seviyorum... Sana söylemek istediğim en kısa sözcüğün başında bile, bu cümleyi defalarca ve asla bıkmadan söyleyebilirim. O kadar derin ve o kadar güçlü bir sevgim var ki sana, bunu anlatmaya ne sözler, ne cümleler, ne de noktalama işaretleri yeter.
Seninle birlikte olmak, bana şunu çok iyi öğretti; Bir kere ben sensiz asla yapamam! Bunu biliyorum. Çünkü hayat ışığım da sensin, umutlarım da, hayallerim de! Her şeyin SEN olduğu bir yerde sensiz olmak; benim olamayacağım anlamına gelir.
Dönüp geriye baktığımda, senden önce gerçek manada hiç mutlu olmadığımı fark ettim. Meğersem, önceleri yaşadığım şey mutluluk değilmiş. Bunu seninle çok daha iyi kavradım. Bana güzel olan her duyguyu fazlasıyla yaşattığın için sonsuz teşekkür ederim.
Biliyorum, bana kızgınsın. Sen bu mektubu okurken ben havaalanında, belki de çoktan başka bir ülkeye yola çıkmış olacağım. Özür dilerim birtanem. Ama sana veda edemezdim. Senin gözünden akan tek bir damla yaşa dayanamazdım. Affet beni.
Ne kadar uzakta olursak olalım aynı gökyüzünün altında birbirimizi düşüneceğiz, kayan yıldızlara bakıp en güzel dileklerimizi dileyeceğiz. Birbirimize olan özlemimiz ve hasretimiz elbet bir gün bitecek. Ancak sana olan sevgim hiç ama hiç bitmeyecek.
Sen benim için bu hayattaki son liman, son ümit, ilk ve son aşkımsın. Gök yüzündeki en parlak yıldızım, yokluğunu asla tasavvur bile edemeyeceğim büyük aşkımsın. Üzülmene veya küçük bir damla göz yaşına asla dayanamam. Sen bir uçuruma yuvarlanırken tutunduğum dal; Sen aşka susuzluğumu dindiren vaha; Sen şimdiye kadar yaşadığım bütün hayal kırıklıklarımı ümide dönüştüren insansın.
Yeşil gözlü biricik sevgilim. Seni çok ama çok seviyorum. Bunu aklından hiç çıkarma...
-Arda
Gözlerimden akan yaşları kolumun tersiyle silip pijamalarımla olmamı umursamadan kapıya gidip ayakkabılarımı giyindim. Annem de o sırada yanıma gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİSİPLİN | Arda Güler
Fanfiction"Ya Pakize çok özür dilerim. Valla yanlışlıkla oldu." "Saye! Adım Saye. Ayrıca bu kaçıncı özür ya? Bilmiyorsan oynama kardeşim."