DİSİPLİN | Arda Güler

4

"Ya Pakize çok özür dilerim. Valla yanlışlıkla oldu."

"Saye! Adım Saye. Ayrıca bu kaçıncı özür ya? Bilmiyorsan oynama kardeşim." Arda yine topu suratıma atmayı başarmıştı. Bu sefer çok sert gelmemişti. Ama canım acımıştı. Sinirle arkamı dönmüştüm ki Buğra'yı gördüm.

"İyi misin?"

"Şey... İyiyim. Sağol."

"Arda bu kaçıncı be kardeşim. Kızı öldürmeden rahat etmeyeceksin heralde."

"Kanka yanlışlıkla oldu ya. Bahçe küçük ve kalabalık olunca..."

"Bir daha sen top oynarken bahçeye çıkanın..." Yanımda Buğra olduğundan terbiyemi bozmak istemedim ve binaya ilerledim.

"Kızı ikinci kez vurdun. Git yardım et bari." Buğra'cım, Arda'yı göndermek yerine sen gelseydin keşke.

"Pakize bekle. Gel bir buz koyalım."

"İstemiyorum. İyiyim ben. Git başımdan."

"Kızım içime sinmiyor böyle." Onunla tartışmak istemediğimden kızlar tuvaletine girdim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra çıktım fakat kapının önünde beni bekliyordu. İçimden sabır çekerek yanından geçerken kolumu tutmuştu. "Merhem sür bari."

"Tamam. Sürerim. Şimdi izin verirsen gideceğim." Bir şey demeyip kolumu bıraktığında sınıfa gittim. "Aptal."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ertesi gün öğle arası futbol final maçı olduğundan hepimiz bahçede toplanmıştık. Herkes tezahürat yapıyordu. Maçta Arda da vardı. Beden hocasının düdüğüyle maç başlamıştı. Arda hızlı bir şekilde rakipten topu almıştı. Biri önüne geçtiğinde arkadaşına pas atmıştı. Oyun devam ederken Arda bir gol atmıştı. Rakip takım da ikinci yarının başında bir gol atarak beraberliği yakalamıştı. Oyunun bitmesine dakikalar kalmıştı. Top yine Arda'daydı. Hızla kaleye ilerliyordu. Şut çekeceği sırada rakiplerden biri kayarak onu düşürmüştü. Ama nası kaymak? Benim bile canım acımıştı.

Arda bileğini tutarak yerde kıvranırken beden hocası o oyuncuya sarı kart verirken Arda'ya da penaltı vermişti. Arda arkadaşlarının yardımıyla ayağı kalktığında uzaktan da olsa kanayan dizlerini görebiliyordum. Biraz sonra penaltı için hazırlanmıştı. Ve tabi ki gol olmuştu. Geri kalan birkaç dakika da oynandığında maç bitmişti. Sınıf arkadaşları ve okuldaki kızlar Arda'nın yanına gidip onu tebrik ederken göz göze gelmiştik. Başımla Selam verip sınıfa çıktım. Sırama oturduğumda bizimkiler de yanıma gelmişti. Yiğit kolunu omzuma atıp sırıttı.

"Seninki nasıl gol attı ama?"

"Buğra oynamadı ki."

"Yemin ediyorum bizim kel müdür daha akıllıdır bu kızdan."

"Yiğit ilk defa haklı. Ne mal herifsin Saye."

"Ne dedim amına koyayım?"

"Saye'cim sence 'seninki'den kastımız kim olabilir?" Defne'ye boş boş baktıktan sonra yaptıkları imayı anlayarak gözlerimi devirdim.

"Cidden malsınız. Ayrıca ben Buğra'dan hoşlanıyorum. Biliyorsunuz."

"Hala Buğra diyor. Şu camdan atacağım kendimi az kaldı."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Okul çıkışı bizimkilerle görüşüp metroya doğru yürüdüm. Parkın içinden geçerken bankta oturan Arda'yı görmemle durdum. Kararsız kalsam da sonunda yavaş adımlarla yanına gidip oturdum.