DİSİPLİN | Arda Güler

9

"Ben nasıl yine sonuncu oldum ya?" Söylenerek elimdeki iskambil kağıtlarını masaya attım.

"Ah be Saye'm. Senin de şansın bu. Ne yapalım? Alışacaksın." Yiğit yavru köpek sever gibi başımı okşadığında eline vurdum.

"Şu telefonlar toplanmasa PUBG atardık. Ezerdim sizi. Hem de alın terimle."

"Yazık. Hayatta övünebileceğin tek şey bilgisayar oyunları. Avut kendini kardeşim."

"Onur siktir git küfrettirme gelmişine geçmişine."

"Terbiyesiz kadın."

"Siktir et şunu. Gel bir el daha." Yiğit beni poposuyla itip zaten ikimizin zar zor sıkıştığı sandalyeden beni düşürünce söylenerek ayağı kalktım. Onur elindeki iskambil kağıtlarını karıştırırken Asya oflayarak başını Onur'un omzuna yasladı.

"Aşkım sıkmadı mı artık? Sürekli pişti oynuyorsunuz."

"Güzelim ne yapalım? Canımız sıkılıyor bizim de. Yapacak başka bir şey yok ki."

"Yapacak başka bir şey yok? Sevgilinizle ilgilenebilirsiniz mesela Onur Bey." Onur sırıtarak elindeki desteği masaya bırakıp Asya'ya yanaştı.

"Ha sen beni özledin. Baştan desene güzelim." Asya bir şey demek yerine gözlerini devirip ayağı kalktığında Onur da onun peşinden gitmişti.

"Hanımcı piç. Bıraktı gitti beni." Onur'un kalktığı yere oturdum.

"Bırak çocuk biraz sevgilisiyle vakit geçirsin be oğlum. Okulda hep götle don gibi berabersiniz."

"Delikanlı adam dediğin agasıyla vakit geçirir kızım."

"Sen bu kafayla kız falan bulamazsın Yiğit." deyip ben de ayağı kalktım.

"Nereye?"

"Bahçeye. Gelecek misin?"

"Bahçeye? Normalde her öğle arası kütüphaneye gidip ders çalışırsın ama bir haftadır sürekli bahçeye çıkıyorsun."

"Bahçeyi seviyorum."

"Kütüphaneye de sevdiğinden gidiyordun. Ama Buğra'yı. Artık gitmiyorsun. Sorun mu var?" Gözlerimi kaçırdım.

"Buğra ile yakınız. Bir sorun yok."

"Ama aklını kurcalayan bir şey var. Belli." Bir şey demediğimde ayağı kalkıp beni kolunun altına aldı. "Gel abi kardeş dolaşalım biraz. Derdin neymiş öğrenelim." Bahçeye inip boş bir banka oturduk. "Anlat bakalım."

"Neyi?"

"Aklını kurcalayan şeyi."

"Bir şey yok."

"Saye biz anaokulundan beri beraberiz. Öz kardeşimden farksızsın, biliyorsun. Birbirimizi en iyi biz tanırız. Senin içinde fırtınalar kopar ama yüzünde güller açar. O fırtınayı bir ben görürüm. O yüzden bana sökmez kardeşim. Anlat." Derin bir nefes alıp verdim.

"Sorun Buğra değil."

"Arda olduğunun farkındayım. Bir şey mi yaptı?"

"Beni... Sevdiğini söyledi. Bir de öptü.".

"Ney?"

"Duydun işte."

"O herif benim kardeşimi mi öptü?" Çenesi hafifçe kasılınca güldüm.