Gökalp, Didem'in annesinin Simitçi Sadık Amca gibi olduğunu anlamıştı, ne oluyordu bu insanlara? başı döndü, hani bazı anlarda boşluğa düşersiniz, çaresizliğin tavan yaptığı anlar olur ya, işte Gökalp de bu büyük hengamede, büyük karışıklıkta ne yapacağını bilemiyordu. Gökalp, zihnini boşaltmaya çalışırarak sokağın sonundaki evine doğru koşmaya başladı. Apartmanın kapısına geldi. Elini cebine attı. Korku ve şaşkınlıktan titreyen elleri, anahtarı cebinde olsa bile onu tutturmuyordu. Biraz uğraştıktan sonra apartman kapısını açtı ve ikinci kattaki evine çıkmak için merdivenlere yöneldi. O sırada dışardaki çığlıklar artmaya başladı, ayrıca silah sesleri sokağı titretiyordu. Gökalp, silah seslerinin yaklaştığını duyduğunda olan olmuş, bodrum katına yuvarlanmıştı. Şükür ki kafasını vurmamıştı, fakat dizleri acıyordu. O sırada apartman kapısı ittirilmeye başladı, büyük bir gürültüyle açmaya zorluyorlardı. Gökalp, merdiven altına geçti. Çok korkmuştu fakat sakin ve dirayetli olmaya gayret sarfediyordu.
Ordu harekete geçmiş, durumun vahamiyetinin önüne geçilemediği için hastalanan insanlara vur emri verilmişti. Fakat arada hastalık kapmayan insanlarda hastalık kaptı şüphesiyle veya o hengamede ölüyordu. İstanbul büyük bir kaosa ve karışıklığa sürüklenmişti. İstanbul'un her bölgesinden sorumlu polisler de harekete geçmiş, ortak hareket ediyorlardı.
Gökalp, apartman yöneticisi olan Cevdet Bey'in yeniletmeye yeltenmediği eski apartman kapısının fazla dayanamayacağını biliyordu. Yanında kömürlük vardı, oraya sığınmayı düşündü. Kapının dışarda kolu yoktu sadece kilit yeri vardı, anahtar olmadan girilemezdi ve yanlızca anahtarsız içeriden kapanıyordu. Gökalp, kapıcının paspasının altına bakmayı akıl etti. Genellikle orada olurdu, hızlı ama sessiz adımlarla anahtarı aldı ve eğilerek kömürlük kapısına yaklaştı. Eski tip anahtarı, kömürlüğün demir kapısının kilidine yerleştirdi. Önceden bu kapı tahtadandı. Fakat içeriye hırsız girdiği için demir kapı yaptırmışlardı, o zamanlar aralarına para topladıklarında vermek istememişti pek, fakat bir gün sığınacağı yer olacağını nereden bilebilirdi? şimdi şükrediyordu buna. Ahşap kapı, demir kapıdan daha dayanıklıydı elbette ki. Tek dişli anahtarı iki kere sola doğru çevirdikten sonra kapı açılmıştı. O esnada apartman kapısı kırılmış, polisler içeri doluşmuştu. Gökalp, kendisini içeri attı ve kapıyı yavaş yavaş kapatmaya başladı. Fakat bu kapı gacırdıyordu, onu yakalatabilirdi. Olabildiğince dikkatli davranarak kapıyı kapatmaya başladı. Kapatsa bile kilitleyemezdi, çünkü apartman boşluğunda kilit sesinin duyulmaması imkansızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞAYAN SON ÖLÜLER "Zombi"
AdventureRutin işlerinizle meşgulsünüz, hayat dışarıda her zaman ki gibi akıp gidiyor. Mezun oldunuz, bir iş bulmak, bir aile kurmak hedefiniz. Bir gün hayatlar alt üst olup, her şey tersine dönse, ölülerin her gün dirileri de kendine kattığı bir dünyada bul...