Aynur Hanım ve Gülşah, Serpil'in telaşla onları uyandırmasıyla, şaşkın ve sersem bir halde, ne olduğunu anlamadan yataklarından fırlamış, Serpil'in arkasından salona doğru ilerlemeye başlamışlardı.
Gökalp, kendini biraz toparladıktan ve uyku mahmurluğunun dağılmasının ardından oturduğu koltuktan hızlıca kalktı ve arkasını döndüğünde koridordan gelenleri görünce, aklından bir an önce yapması gerekenlerin kaba taslağını oluşturmaya başladı.
Serpil, Gülşah ve Aynur Hanım, salona geldiğinde Gökalp, kafasında çizdiği planları uygulamaya başlamanın zamanının geldiğini hissederek kendisini tez canlı olmaya zorladı.Gülşah'a dönerek:
- Gülşah, sen git karşıdakileri kaldır, hemen buraya gelsinler!
Gülşah, ilk önce duraksadı, bu durumdan bir şey anlamamıştı. Ne oluyordu böyle?
- N-niye?
- Gidiyoruz buradan, hadi! Fazla zamanımız yok!
- Ta-tamam..
Gülşah, Gökalp'in telaşlı ses tonundan etkilenerek daha fazla soru sormadan dediğini yaparken Aynur Hanım, olan bitene anlam verememişti, kendini toparlayıp:
- Gökalp, ne oldu?
- Gidiyoruz Aynur Teyze, gidiyoruz.
Gökalp'in ses tonunu seven Aynur Hanım, hızla koltukları dolanıp pencereye vardı, gün ışımış ve aşağıda birkaç taneden başka hiçbir zombi kalmamıştı. Peki bu nasıl olmuştu? Daha uyumadan önce sokaklar ana bana gününe dönmüş, git gide artan zombiler iyice umutları kırıp, onları korkudan korkuya geçirtmişti. Fakat şimdi buradan rahatça çıkıp gidebilecek kadar yürüyen ceset vardı aşağıda.
Sevinçle perdeyi bırakıp, gülümseyerek kızına ve Gökalp'e döndü:
- Yok! Yoklar!
Konuşmasının sonuna doğru mutluluktan sesi nefesine karışmış, elini ağzına götürmüştü.
"Serpil!? Beni duyuyor musun?"
Cızırtılar eşliğinde duyulan bu erkek sesi, herkesin dikkatini bir anda televizyon ünitesinin üzerinde duran telsize yöneltmişti, çünkü az önce duydukları ses oradan gelmişti.
Serpil, hızla televizyonun yanına gelip telsizi eline aldı ve yukarı tuşuna basarak heyecanla konuşmaya başladı.
"Zafer abi?!"
"Serpil! Durumunuz nasıl? Her şey yolunda mı?"
"Çok şükür yolunda abi. Şu an aşağıda sayıları oldukça azaldı."
"Ben de böyle tahmin ediyordum, yanılmamışım."
"Sen de mi duydun sesi?"
"Evet, hepimiz duyduk. Duyduk ve hayret ettik... Neyse, ben şu anda yoldayım, alacağınız bir şey varsa acele edin. Kapının önüne geldiğimizde hemen arabaya atlar döneriz."
"Perihan Hanım'ın ilaçlarını alacaktık. Babam karşı evde mahsur kaldı. Bulabildiyse onda vardır."
"Baban sizinle değil miydi yani?"
"Hayır, o evde kaldı, çıkamadı... Sadece sen mi geliyorsun?"
"Evet abicim, yalnızca ben. Haydi vakit kaybetmeyin, alacaklarınızı alın... Bu maceradan sonra yeni bir macera biraz bekleyebilir öyle değil mi?"
"Haklısın Zafer abi, tamam biz hazırlanalım, geldiğinde haber verirsin"
"Tamam Serpil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞAYAN SON ÖLÜLER "Zombi"
AventuraRutin işlerinizle meşgulsünüz, hayat dışarıda her zaman ki gibi akıp gidiyor. Mezun oldunuz, bir iş bulmak, bir aile kurmak hedefiniz. Bir gün hayatlar alt üst olup, her şey tersine dönse, ölülerin her gün dirileri de kendine kattığı bir dünyada bul...