3. Bölüm

27.8K 1.4K 123
                                    

Sabah uyanır uyanmaz saate baktım. Daha üç saatim vardı.
Ayağa kalktığımda iki dakikamı başım dönerek geçirdim. Kendime gelince de banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.
Dolabın karşısına geçtim. Bugün ilk günüm olduğu için güzel bir şeyler giymeliydim. Ben giysilerin karakteri yansıttığına inanıyorum.
Buz mavisi kot şortum ile yapışık sarı tişörtümü ve onun üstüne de kotumla aynı renk olan kolları olmayan kot yeleğimi giydim. Aynanın karşısına geçip saçlarımı tarayarak salınık bıraktım. Dudağıma hafif bir parlatıcı sürdükten sonra hazırdım. Sırt çantamı alıp aşağıya indim. Annem kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı. Sofraya oturup karnımı doyurmaya başladım.

"Hadi kızım hazırsan seni okula bırakayım." Dedi babam.
"Tamam" diyerek kapının önüne geldim. Altıma sarı spor ayakkabılarımı geçirdim. Ve dışarıya çıktım. Babamla birlikte arabaya bindik.

Nihayet okula gelmiştik. Kalbim çok hızlı çarpıyordu. Ya biriyle kaynaşamazsam diye çok korkuyordum. Ama normal de oldukça sosyal ve çenesi düşük bir kızımdır.
"Hadi kızım. İyi şanslar"
"Görüşürüz babacım."
"Seni saat 3 te alırım."
"Tamam" deyip arabadan indim.
Okulun kapısına geldiğimde son kez derin bir nefes alarak kapıyı açtım.
Kimseye dikkat çektirmeden sınıfıma girmek istedim. Hızlı adımlarla yürümeye başladım. Herkes gayet şık ve güzeldi.
Normal normal yürüyordum. Kimseye dikkat çektirmediğim için kendimle gurur duyuyordum. Bir anda birine çarptım. Ve ikimiz de yere düştük. ( dilimi eşşek arısı soksaydı.)
Kafamı kaldırmaya korkuyordum. Daha ilk günden birine çarpmıştım. Ve herkesin bana baktığından da emindim.
"İyi misin?"
Olamaz çarptığım çocuk şu anda bana soru sormuştu ve elini kaldırmak için uzatmıştı. Daha fazla rezil olmamak için elini tuttum. Kafamı kaldırdığımda büyük bir şok içinde kaldım. Bu...bu David idi. Olamaz. Benim ortaokul arkadaşım.
"Bella?"
"David bu sen misin?"
"İnanmıyorum. Bella çok uzun zaman oldu." Hala el ele tutuşuyorduk. Ve hala da herkesin bize baktığından emindim.
"Buraya mı taşındınız?"
"Evet"
David benim Emily den önceki en yakın arkadaşımdı. Birbirimizi ortaokuldan tanıyorduk. Biz her şeyimizi birlikte yapardık. Gizlimiz saklımız olmazdı.
"Hala burada olduğuna inanamıyorum." Dedi. Ona doğru baktım ve elimi ondan çektim.
"Evet ben de senin burada olduğuna inanamıyorum. Buraya taşındığınızı bilmiyordum." Dedim ve o sırada etrafımdakilere baktım. Artık kimse bana doğru bakmıyordu. Derin bir nefes almıştım.
"Bella sana okulu gezdirmemi ister misin? Hem biraz konuşmuş da oluruz."
"Aaaa tabi...tabii neden olmasın."
"Hadi gel."

David bana okulu teker teker gezdirdi. Ve anlattı. Bir çok dersimiz birlikteydi. Beni arkadaşlarıyla tanıştırdı.
Tanıdık bir arkadaşım olması çok işime yaramıştı.
"Bella şimdi ki dersimiz de aynı"
"Harika."
"Dolabımdan kitaplarını al. Ben de sana sınıfta yer tutayım."
"Tamam. Hemen geliyorum." Dolabıma gidip biyoloji kitaplarımı almıştım. Ve hızlı bir şekilde sınıfa geri döndüm.
Sınıfa girdiğimde herkes bir yerlerde birileriyle konuşuyordu. Geçip David'in yanına oturdum. Ve öğretmenim gelmesini bekledim.
David öylece bana bakıyordu.
"Çok güzelleşmişsin."
"Sahiden mi? Teşekkür ederim. "
Gülümsedi. Öğretmen içeri girdi. Sınıfa şöyle bir göz attı. Gözü bana takılınca "hah işte oradasın" bakışı attı.
"Aranıza yeni bir arkadaşınız katıldı. Bella'yı tanımayan var mı?" Herkes birbirine baktı.
"Yok mu? Bayan Winston bakıyorum da baya bi sosyalsiniz. Ve dosyanıza baktığım kadarıyla da derslerinizde de çok iyisiniz. Bu arada ben Ava Roller"
Kafa sallamakla yetindim.
"Pekala şimdi size bir soru sorsam bunu bilebilir misiniz?"
"Tabii neden olmasın?" Ayağa kalktım. Bayan Roller'ın yanına doğru yürüdüm. Kendimden çok emindim.
O sırada Bayan roller da tahtaya sorumu yazdı ve tebeşiri elime verdi.
Soruyu büyük bir kolaylıkla çözüp yerime geçtim. Bayan Roller ve sınıf şaşırmışçasına bana bakıyordu.
"Evet doğru" dedi. Sınıf hala bana bakıyordu.
"Pekala çocuklar dersimize başlayabiliriz." Bayan Roller arkasını dönüp tahtaya bir şeyler yazdı.
David kulağıma eğilip.
"Benim özel hocam olur musun?" Diye sordu. Ben de onun kulağına eğildim ve
"Neden olmasın?" Dedim. Gülümsedi.
Bütün bir dersi bana bakarak geçirmişti.

Tenefüs zili çaldığında birlikte dışarıdaki banka oturduk. Yanımıza David'in arkadaşlarından bazıları geldi.
"Naber çocuklar?" Diye sordu tanımadığım çocuk. David hemen yanıtladı.
"İyidir"
"Sahi bizi arkadaşınla ne zaman tanıştıracaksın?"
"Aa evet Bella bu Ed, bu Katherine, bu Jessica ama biz ona kısaca Jess diyoruz. Ve bu da Eric."
"Tanıştığımıza memnun oldum." Dedi ve elimi öptü Ed. David ise ona dik dik baktı.
"Bende" diyebildim sadece.
"Hey Bella bu akşam Eric bir parti veriyor. Okuldaki neredeyse herkes orada olacak. Sen de katılmak ister misin?" Diye sordu Jessica. Kıza kendim çok yakın hissetmiştim.
"Aa tabi neden...."
"Olmaz" David hemen sözümü kesti.
"Neden?" Diye sordu Ed.
"Çünkü biz bugün ders çalışacağız."
"Hadi ama David. Bırak da kararı kız versin." Diye atladı Katherine.
"Evet" diye onayladı Eric.
"Peki tamam ben karışmıyorum." David bana baktı.
"David başka bir zaman da çalışabiliriz. Hem senin içinde değişiklik olur. "
"Benim için mi?"
"Ne yani sen gelmiyor musun?"
"Aslında ben..." Sözünü Jessica kesmişti.
"Tabiki o da geliyor. "
"Ee o zaman harika" dedim.

-David-
Bella çok sevinmiş görünüyordu. Ve belli ki kesinlikle gitmek istiyordu. Jess'e oradan benimle bir yere gelmesi için işaret yaptım.
"Nereye gidiyorsunuz?" Diye sordu Bella.
"Şimdi geliyoruz" diye cevapladım. Jessica ile duvarın arka tarafına gittik.
"Sen aklını mı kaçırdın?"
"Niye ki kız gelmek istiyor."
"Orada o kadar yaratık varken buna nasıl izin veririm"
"Unutma sen de o yaratıklardansın. Ayrıca ona zarar gelmesine de izin vermem. Onu sevdim. İyi ve temiz bir kıza benziyor. Ayrıca sanane bundan sanki onun erkek arkadaşısın."
"Sadece ona zarar gelmesini iste..."
"Gelmeyecek. Şimdi izninle gitmem gerek. "
Çaresizce Bella'nın yanın geri döndüm. Bana baktı.
"Sen iyi misin?" Diye sordu.
"İyiyim"
"Hadi biz gidiyoruz. Akşam parti de görüşürüz. Seni mutlaka görmek isterim Bella." Dedi ve üçü birlikte gittiler.
Bella bana döndü.
"Noldu David, niye gitmemi istemedin?"
"Yoo....istemediğimden değil. Sadece bugün bana ders çalıştırırsın diye düşünmüştüm."
"Sorun değil eğer istersen gitmeyebiliriz."
"Hayır gidelim. Hem şimdi de ders çalışabiliriz."
"Nasıl?"
"Bana güveniyor musun?"
"Sen benim en iyi arkadaşımsın. Birlikte geçirdiğimiz zamanları hatırlamıyor musun?"
"Hatırlıyorum. Hadi gel"
"Nereye gidiyoruz?"
"Yalnız kalabileceğimiz bir yere bildiğim bir park var. Sessiz bir yer.
"Ne yani okuldan mı..."
"Biraz asacağız sadece"
"Peki."
Elini tuttum. Ve okulum çıkış kapısına doğru yürümeye başladık.

Kurtlar Arasında  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin