"Bella!!!!" Gelen sesi umursamadım. Koridordan geliyordu. Ve bu David'di.
"Bellaaaa!!!" Kapıdan belirdi. Duraksadı. Yerdeki baş ile bedene baktı. Ve elleriyle ağzını kapattı. Kafamı kaldırıp ona baktım.
"O öldü David. Lanet olsun o öldü " ağlayarak konuşuyordum. Kapıya dayandı. Gözünden yaş akıyordu. Hızla yanıma geldi. Nabzına baktı. Ve kafasını önüne eğdi.
"Hadi Bella. Burda yapacak hiçbirşeyimiz kalmadı. Chris'i de alıp gidelim bu yerden." Diyerek beni yerden kaldırdı. Her yerim kan olmuştu. Chris'in bir kolunu ben, bir kolunu David omzuna attı. Ve çıkışa doğru yürümeye başladık.
Chris'i arabanın arka tarafına yatırdık. Ben de onun yanına bindim. Başını kaldırıp göğsüme yasladım. David de öne bindi ve arabayı sürmeye başladı. Ağlıyordum. Bir yandan Chris'in saçını okşuyor bir yandan da sımsıkı sarılıyordum.
Eve geldiğimiz de yine kollarını omzumuza aldık ve eve girdik. Yukarıya çıktık ve onu yatağa yatırdık. Hiçbir şey yapmadan ben de yanına yattım. Ve ona sarıldım. Gün doğmaya başlamıştı. David pencere kenarında duran mor koltuğa oturdu. Cebinden telefonunu çıkardı ve bir numara çevirdi. Telefonu kulağına götürdü.Sanki ben de ölmüştüm. Hiçbir şey hissetmiyordum. Tek bildiğim şey Chris'in kollarında yattığımdı. Kokusunu içine çektiğimdi. Lanet olsun Bill kaltağı aşkımı da elimden almıştım. Şu anda kimseyi düşünmüyordum. Tek düşündüğüm şey Chris'i hayata döndürmek için elimden gelen her şeyi yapacağımdı.
Başımı göğsüne yasladım. Göğsünün kalkıp indiğini farkettim. Tanrım!!! Nefes alıyordu.
"David kalk!!!" Sesin kısılmıştı. Gülerek ağlıyordum.
"O...o nefes alıyor" diyerek doğruldum. Saçlarımı kulağımın arkasına aldım.
David, Chris'e doğru yaklaştı ve nabzına baktı.
"Atıyor!!"
Birbirimize gülümseyerek baktık. Hemen Chris'i kaldırdık. Ölmemişti.
Arabaya bindirdik.
"Nereye gidiyoruz?"
"Onun iyileşebileceği bir yere."
Tanrım buna inanamıyordum. Bu kesinlikle bir mucizeydi. Chris yaşıyordu. Yine mutlu olacaktık. Yine birbirimizi çok sevecektik.
Geldiğimiz bu yeri biliyordum. Bu o marangozcuydu.
Chris'i indirdik ve içeriye girdik. Sabah olmuştu.
"Yardımına ihtiyacımız var." Chris'e baktı.
"Beni takip edin" dedi ve bir odaya girdi. Peşinden gittik. Onu bir yere yatırdık. Yatak değildi. Metal bir masaydı bu.
Chris'in nabzına baktı, gözlerini ve kulaklarını inceledi daha sonra ağzına baktı.
"Endişelenicek bir şey yok. Birkaç kere komaya girip çıkmış. Ama kurtadam olduğu için bunu kolaylıkla atlatmış. Yalnızca bazı organları ezilmiş. Ama kendini yenileyecektir." Arkasını döndü ve masadan bir şey aldı.
"Ona bunu içereceğim."
"Dur!! O da nedir?"
"Merak etmeyin küçük hanım. Bu onun daha hızlı iyileşmesini sağlayacak. "
İlacı ağzına damlattı.
"Şimdi ne olacak?" Diye sordu David.
"Uyanmasını bekleyeceğiz."
"Ne zaman uyanır?"
"Bu ona kalmış bir şey. Eğer gerçekten bunu istiyorsa uyanır. Lütfen şöyle oturun. Endişelenmeyin."
Çaresizce adamın gösterdiği yere oturduk. İyi bir adamdı. Sevmeye başlamıştım. David başımı omzuna yasladı ve bana sarıldı.
"O iyi olacak Bella."
"Umarım."
"Biraz uyu istersen. İki gündür uyumuyorsun. Ben sana uyanınca haber veririm." Kabul ettim. Çünkü gerçekten çok yorgun hissediyordum. Yaşadıklarımın hiçbiri kaldırılabilir değildi. Önce ailem sonra kendim şimdi de Chris. Jessica'ya ne olduğunu bile bilmiyordum. Bütün olanlardan onu suçlu tutuyordum. Acaba Dylan ve Katherine'e ne olmuştu? Sonuçta onlarda Chris ile birlikteydi.
-Katherine-
"Katherine iyi misin?"
"Hayır değilim. Burası çok karanlık hiçbir şey göremiyorum. Ve hareket edemiyorum. Nerdeyiz biliyor musun?"
"Evet biliyorum.........Bir kuyudayız. Hem de ses geçirmeyen bir kuyuda."Uzun bir bölüm olmadı ama güzel olduğunu düşünüyorum. Umarım siz de öyle düşünüyorsunuzdur. Bu arada hepinizin kurban bayramı kutlu olsunnn. Sizi çok seviyorum. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtlar Arasında
Manusia SerigalaYeni bir ev, yeni bir okul, yeni bir çevre, yeni bir HAYAT!! En yakın arkadaşının da bulunduğu grubun farklı olduğunu öğrendiğinde ne yapardın? Peki ailenin ölümüne bu farklı insanlar sebep olsaydı... KURTLAR ARASINDA serisinin 1. Kitabı...