Sabah uyandığımda fazlasıyla heyecanlıydım.daha güneş doğmamıştı. İlk önce hazırlandım. Siyahlara bürünmeye karar verdim. Eğlenceli olacağını düşünüyordum.
Dolabımın önüne geçip siyah tişörtümü, siyah pantolonumu ve siyah deri ceketimi çıkarıp üzerime geçirdim. Ardından dizimin yarısına kadar uzanan deri çizmelerimi de giydikten sonra artık hazırdım. Siyah uzun saplı çantamı alıp babamın çalışma odasına girdim. Ve yanıma kitaplarımla birlikte birkaç silah aldım. Küçük bıçaklarda aldım. Belli ki okuldan direkt oraya gidecektik. Pantolonuma silahları koymak için özel yapılmış bir kemer taktım. Her şeyim tamamdı.
Aşağıya inip etrafa şöyle bir göz gezdirdikten sonra dışarıya çıkıp arabama atladım. Ve okula doğru sürmeye başladım.
Geldiğimde David de park edilmiş arabaların orada beni bekliyordu.
Arabayı boş bir yere parkedip arabadan indim. David bana doğru yürümeye başladı. Ben de arabayı kilitleyip ona doğru yürümeye başladım. Ortada buluştuğumuzda ikimizde gülüyorduk.
"Günaydın." Dedi. Ben de ona karşılık verdim.
"Günaydın."
Bir adım geri giderek beni süzdü. Ne giydiklerime baktı.
"Bugün çok şey görünüyorsun.."
"Siyah mı?"
"Kesinlikle."
"Nasıl olmuş?"
"Harika." Dedi. Okul kapısına doğru yürümeye başladık. İçeriye girdiğimizde nedense gözlerin üzerimizde olduğunu hissettim. Halbuki herkes kendi derdiyle uğraşıyordu.
"İlk dersin ne?"
"Aslında ilk derse girmeyi düşünmüyorum." Dedim çantamda telefonumu ararken.
"İyi o zaman çünkü ben de girmeyi planlamıyordum. Birlikte vakit öldürürüz."
Gülümsedim.
"Ne yaparak?"
"Orası senin isteğine kalmış." Dedi sırıtarak.
"Ben aslında Chris ile konuşmayı planlıyordum."
Ben böyle deyince suratı bir anda asılmıştı.
"David onunla sadece yardım etmesi için konuşacağım. Biraz da dövmek istiyorum. Canım bugünlerde birilerini dövmek istiyorda." Diye dalgaya vurdum. İşte o zaman David'in suratını kaldırabilmiştim. Güldü.
"Harika. Öyleyse anlaştık." Dedim ve ona sarıldım.
"Konuştuktan sonra kütüphanede buluşalım. Olur mu? Ben sana mesaj atarım."
"Tamam" arkamı dönüp yürümeye başladım. Bir anlığına dönüp David'in suratına baktım. Hala bana bakıyordu. Dudaklarıyla sessizce
"Seni seviyorum." Dedi. Bir şey demedim. Sadece sırıtarak yoluma devam ettim.
Daha çıkmıyorduk ama duygularımızı birbirimize daha açık yansıtıyorduk. Zaten daha kararımı bile vermemiştim.
Şimdi düşünmem gereken başka bir şey vardı Chris. Onu bulmam gerekiyordu. Gördüğüm ilk kişiye onu sordum. Kimse onun nerde olduğunu bilmiyordu. En son sorduğum kız onun müzik salonunda gördüğünü söyledi.
Hemen koşarak yanına gittim. Salonun kapısına geldiğimde içeriden piyano sesleri geliyordu. Çok güzel çalıyordu. Yavaş bir şekilde kapıyı açıp içeriye girdim. Beni fark etmemişti. Arkası dönüktü ve piyanonun başındaydı. Bir şarkı çalıyordu. Onu şimdi hatırlamıştım. Bu Chris ile bizim şarkımızdı. Çok tutkulu ve duygulu bir şekilde çalıyordu.
Beni hala fark etmemişti. Gözleri kapalıydı. Yavaşça yürüyüp onun karşısına geçtim. Şarkıyı bitirene kadar onu dinledim.
Bitirdiği zaman son tuşuna basıp gözlerini açtı. Karşısında beni görünce şaşırmıştı.
"Güzel çaldın." Dedim. Ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Bella burada ne işin var?"
"Ben burada okuyorum." Dedim ciddi bir şekilde.
"Hayır yani demek istediğim salonda."
"Senle konuşmak için geldim Grey."
"Ne hakkında?"
"Aslında konuşmamız gereken bir sürü konu var. Ama biz şimdilik şu 3 büyükler ile ilgili konuşalım."
"Ed'e kararımı söylemiştim."
"Dinle Grey. Şu an için bende sana meraklı değilim. Ama onlar gerçekten tehlikeli."
"Sen onları gördüğüne emin misin Winston?"
Alaylı bir şekilde gülümsedim.
"Evet eminim. Onları yılbaşı gecesi çalılıkların arasında gördüm ve Ed'den anladığım kadarıyla yalnızca özel olanlara kendilerini gösteriyorlarmış. Sorunumu bulmam gerek."
Bir şey söylemedi.
"Dinle. Yardım edip etmeyeceğini söyle! Yoksa gidip başkalarını bulacağım."
"Öyle mi? Kimi mesela? Kimi tanıyorsun ki?"
"Haklısın kimseyi tanımıyorum. En başta da seni. Ama bana sahip çıkan arkadaşlarım var Chris. Sen gibi beni aldatıp sırtımdan bıçaklamadılar."
"Bunu bilerek yapmadım. Senden defalarca özür diledim. Sarhoştum."
"Olmasaydın!"
"Senin de benden farkın yok Bella. Benden ayrılır ayrılmaz sürtük gibi David'e yapıştın!" O sırada ona bir tokat indirdim. Eliyle yanağını tuttu.
"Beni kendinle karıştırma! Aynaya bakmıyorsun!" Dedim ve salondan çıkıp gittim.
Çok sinirliydim. İşte o zaman anladım ki ona ihtiyacımız kesinlikle yoktu. Ölsemde ölmesem de elimden gelen her şeyi yapacaktım. Olanları Ed'e ve Jessica'ya anlattım.
"Yapacak bir şey yok. Biraz fazla yorulucağız." Dedi Ed.
"Şimdi tam olarak ne yapacağız? Öylece onların karşısına mı çıkacağız?"
"Hayır. İlk başta ormana yalnız gideceksin. Aslında biz de orada olacağız. Sadece onların bundan haberleri olmayacak. Onlar belirdiği zaman yalnız olduğun için insan şekline dönüşeceklerdir. Onlara ne olduğunu sor. Sonra savaşı başlat. O sırada biz devreye gireceğiz. Bir şekilde elimizden geleni yapacağız."
"Peki ya onlarda yalnız değillerse."
"Yalnız olacaklardır. Öyle umuyorum."
"Öyleyse.."
"Sen git ve yanına önemli silahlarını aldığından emin ol. Özellikle de silah ve bıçak."
"Onlar zaten hazır. Kolyemi de aldım."
"Hangi kolyeni?" Diye sordu Ed.
"Bill'in katili olan kolyeyi."
"Nerede şu meşhur kolye?"
"İşte burda" diyerek boynumdaki kolyeyi gösterdim.
Ed boynuma doğru yaklaştı. Ve bana baktı.
"Bununla onu nasıl öldürdün?"
"Boynuna doladım ve ısı ile elektrik. Daha sonra olanlar oldu." Ed gözlerini pörtleterek konuştu.
"Tamam öyleyse, orada görüşürüz." Dedi ve Jessica ile birlikte gitti.
David'e mesaj attım ve kütüphaneye gittim. Onunla orada buluşacaktık. Kütüphaneye geldiğimde David'in de çoktan orada olduğunu farkettim. Anna ile konuşuyorlardı. Hemen yanlarına gittim.
"Merhaba. Neyden konuşuyorsunuz?"
"Merak etme Bella. O küçük kurt arkadaşlarının kim olduğunu biliyorum. David bana her bir boku anlattı. Ve aranıza girmek için burada değilim."
"Öyle mi peki ne için burdasın?"
"Bu geceki dövüşte size yardım etmek istiyorum!"
Son 2 bölüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtlar Arasında
Kurt AdamYeni bir ev, yeni bir okul, yeni bir çevre, yeni bir HAYAT!! En yakın arkadaşının da bulunduğu grubun farklı olduğunu öğrendiğinde ne yapardın? Peki ailenin ölümüne bu farklı insanlar sebep olsaydı... KURTLAR ARASINDA serisinin 1. Kitabı...