75. Bölüm

4.4K 333 12
                                    

"Bella! Bella! Hadi kalk. Geç kalacağız. Hadi kalk artık. Geç kalmak mı istiyorsun?"
"5 dakika daha anne."
"Anne mi? Bella benim Jessica kalk artık. "
Hemen kalktım.
"Jessica. Affedersin! Ne oldu. Okula geç mi kaldık?"
"Eğer biraz daha oyalanırsan kalacağız."
"Tamam hemen duş alıp çıkarım."
"Saçmalama Bella. Duş falan alamazsın."
"Nedenmiş o?"
"Dikişlerin"
"Tabii doğru ya dikişlerim. O zaman ben hemen hazırlanayım" deyip banyoya girdim. Yüzüme su çarptıktan sonra üstümü değiştirip aşağıya indim. Birlikte arabaya binip okula doğru yol aldık.
"Kitabı yanına aldın değil mi?"
"Evet çantamda."
"Dikişlerin ne durumda?"
"Onlarda iyiler işte ne yapsınlar?"
Bana baktı sırıtarak direksiyon sallamaya devam etti.
Okula geldiğimizde ilk işim tuvalete girmek olmuştu. Jessica beni kapıda bekliyordu. Tuvaletten dışarı çıktığım zaman Ed'in de orada olduğunu gördüm.
"Ed"
"Bella." Jessica'ya baktım.
"Bella Ed, David'in spor salonunda olduğunu söyledi. İstersen git. Ben Ed'e olanları anlatıp konuyla ilgili bir şey bilip bilmediğini sorarım."
"Tamam "
O sırada Ed araya girdi.
"Hangi konu?"
"Ben sana anlatacağım." Dedi Jessica ve Ed'in kolundan tutarak onu dümdüz ilerletti. Bende hemen spor salonuna doğru ilerledim.
Kapıdan baktığımda David'in yerde öylece oturduğunu gördüm. Hiçbir şey yapmıyordu. Üzgündü.
İlk başta içeriye girmekle girmemek arasında kalmıştım ama bu konuya bir açıklık getirmeliydik. Cesaretimi topladıktan sonra kapıyı iterek içeriye girdim. David kapı sesini duyunca kafasını bana doğru çevirdi ve beni gördüğünde şaşırdı. Dışarıya çıkmak için ayağa kalkıp eşyalarını topladı.
"Otur!!" Diye bağırdım. Biraz durduktan sonra geri yerine oturdu. Tepkim karşısında şaşırmış olmalıydı. Yüzüme bile bakmıyordu. Ona ilerlemeye devam ediyordum. Bağdaş kurarak karşısına oturdum.
"Pekala."
Kafası önüne eğikti. Yüzüme bakmamaya özen gösteriyordu.
"Dün hiç istenmeyen daha doğrusu istenemeyecek türden olaylar yaşandı. Beni sevdiğini söyleyip öpmeye çalıştın, üstüme atlayarak bana zarar verdin ve dikişlerimi patlattın. Ama...." Derin bir nefes aldım.
"Ama bunları bilerek yapmadın. Anladığım kadarıyla kendini kaybetmiştin. Sadece iki şeyi merak ediyorum." Kafasını kaldırarak bana baktı. Üzgündü.
"Neden beni daha önce sevdiğini söylemedin? Ve neden beni sevdiğin halde Anna ile birlikte oldun?"
Bir süre sessiz kaldı. Parmaklarıyla oynadı ve konuşmaya başladı.
"Seni sevdiğimi söyleyemezdim. Hem dostluğumuzu tehlikeye atmak istemiyordum hem de senin Chris ile ne kadar mutlu olduğunu görüyordum. Anna ile birlikte oldum çünkü senle birlikte olmam imkansızdı ve ben bu acıyla yaşamaktansa seni unutmaya çalıştım. Ama onu da beceremedim. Zaten artık Anna'da yok. Dün ondan ayrıldım. Sana inanıyorum Bella. Dün kendimi kaybettiğim için öyle davrandım. Sonrasında zaten pişman oldum. Jessica'nın yanına gidip sana yardım etmesini istedim. Ben...ben gerçekten çok üzgünüm." Dedi yine ağlıyordu.
"David. Biliyor musun?....ben sana kızamıyorum. Naz yapsam bile seni affediyorum. Sana kızgın kalamıyorum. Yine öyle oluyor." Ona doğru yaklaştım ve boynuna sıkıca sarıldım. O da bana sarıldı.
"O zaman....yani beni affettin mi?"
Gülümsedim.
"Kesinlikle." Boynuna daha sıkı sarıldım. O kadar sıkmışım ki çocuk ağırlığımı taşıyamadı ve yere doğru devrildi. Ben de onunla birlikte düştüm. İkimiz de kahkahalar içinde gülmeye başladık.
Ayağa kalktık. David elini omzuma koydu.
"Teşekkür ederim Bella" dedi. Karnıma baktı.
"Ben iyiyim" dedim ve hafif bir tebessümle gülümsedim.
"Chris neredeymiş?"
"Bilmiyorum. Dün gittiğinden beri bir daha görmedim." Dedim ve yerde duran telefonumla çantamı aldım.
"Nerde olabilir ki?" Diye sordu David.
O sırada telefonuma mesaj bildirimi geldi. Mesaja baktığımda ise çok kötü bir şeyle karşılaştım. Elim ayağım titremişti. Ağzım açık bir şekilde David'e baktım.
"Chris'in nerede olduğunu biliyorum."

Kurtlar Arasında  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin