43. Bölüm

6.5K 507 9
                                    

     Merdivenlerden gelen seslerle irkildim. Ayak sesleri geliyordu.
"Dylan yoksa.."
"Olamaz. Bella hadi gir şuraya. Çabuk." İkimiz apar topar odadaki dolaba girdik. Çok sıkışıktı. Dylan arkada ben öndeydim.
    Onu dolap aralığından görebiliyordum. Jessica gelmişti. Şimdi ona çıkıp gününü göstermek vardı. Ama sırf Bill için yapıyordum. Onun daha fazla insanın canına kıymaması için.
   Bir şeylere dokundu. Ve kapıdan çıkıp gitti. Gittiğinden iyice emin olduğumuz zaman dolabı açıp dışarı çıktık.
"Bella iyi misin?"
"İdare eder. Hadi artık şu şeyi alalım ve gidelim." Kapıdan içeri David ve Chris girdi.
"Çocuklar bir şey bulabildiniz mi?"
"Bu günlük ve yazı dolu çanta dışında hayır."
   Ellerindeki çantayı gösterdi. Dylan o sırada kağıtları bulmuş ve çıktısını almıştı. 20 sayfa kağıt vardı. Ve bazı isimlerin üstü çizilmişti.
"Sanırım bu çizili olanlar artık dünyada olmayanlar"
"Nerden anladın?"
"Çünkü yan taraflarında küçük yazıyla 'öç alınmıştır' yazıyor."
"Pekala içimden bir ses artık burdan gitmemiz gerektiğini söylüyor.
"Bence biraz daha kalsanız hiç sakıncası olmaz. Hatta sizi bu gece evimde de ağırlayabilirim."
   Korkuyla arkamızı döndüğümüzde Bill olduğunu tahmin ettiğim adamın burada olduğunu fark ettik. Yanında  Jessica ve bir tane de adam vardı. Elleri Ed ve Katherine'in boğazlarındaydı.
"Üzgünüz çocuklar. Mesaj atana kadar çoktan etkisiz haline getirmişlerdi." Dedi Katherine.
"Chris. Uzun zaman oldu." Diyerek yaklaştı Chris'e doğru. O sırada çaktırmadan arkamda sakladığım kağıtları deri ceketimin cebine koydum.
"Daha uzun olacağını sanıyordum amca."
"Hayat çok acımasız. Öyle değil mi?" Bana baktı.
"Bella. Hayatta kalamazsın diye umuyordum. Bu kadar güçlü ve iradeli olduğunu bilmiyordum." Dedi etrafımda dolanarak.
"Yanlış biliyormuşsun."
"Dylan. Bunu senden beklemezdim. Benim betam. Üstelik katil betam bana karşı çıkıyor. Sende Bella. İkiniz de benimsiniz."
"Hiç sanmıyorum Bill." Dedim kendimi baya kaptırmıştım.
"Öyle mi? Ama ben nedense öyle sanıyorum ve öyle de olacak....Jess."
   Jess Katherine'i yere attı ve bana doğru yaklaşmaya başladı. Boğazımdan tuttu. Yakından baktığımda gözlerinin beyaz olduğunu farkettim.
"Jessica hayır. B..benim Bella. "
"Biliyorum." Dedi tuhaf bir şekilde. Beni tuttuğu gibi yere fırlattı. Hızla duvara çarptım. Chris harekete geçmek için bir adım atmıştı bile. David ve Dylan'da öyle. Katherine'de Ed'i tutan adamı yerle birleştirmişti. Beşi de dönüşmüştü. Ve dövüşmeye başlamışlardı. Ben ise hala yerdeydim. Hemen doğruldum. Jessica bana bakıp sırttı. Ve üzerime doğru koşmaya başladı. Hemen harekete geçtim ve odadan çıktım. Koridorda koşmaya başladım. Ama koridorun sonuna geldiğimde kötü hissetmiştim. Arkamı döndüğümde Jessica'nın hızlı adımlarla bana doğru geldiğini gördüm. Dibime kadar yaklaştı. Ve suratıma kocaman bir yumruk indirdi. Yere düştüm. Beni tekrar yerden kaldırdı. Ve suratımı yumruklamaya başladı. Kendimi bıraksam öldürecekti. İrademi topladım ve ona karşılık vermeye başladım. Reflexlerim sayesinde yumrukları hava molekülleriyle buluşuyordu. Bana kafa atacağı zaman reflex olarak eğildim. Kafasını hızlı bir şekilde duvara çarptı. Ve yere düştü. Fırsattan istifade merdivenlere doğru koşmaya başladım. Arkama baktığımda ayağa kalkmış bana doğru koşuyordu. Ama dönüşmüş bir şekilde geliyordu. Dün gece yaptığım şeyler aklıma geldi. Dönüşmeye çalıştım. Ama olmamıştı. Kendimi zorluyordum. Gözlerimi kapattım. Geri açmama fırsat olmadan birşey beni sert bir şekilde ittirdi. Merdivenlerden düşmeye başladım. Tam ortasında korumalığa tutunarak ayağa kalktım. Çok sinirlenmiştim.
Jessica'ya doğru yürüdüm. O da bana doğru yürüyordu. Yürümeyi bırakıp koşmaya başladım. Ve üzerine atladım. Dönüştüğümden emindim. Sanki daha güçlü olmuştum. Elimde olmadan güçlü bir şekilde hırladım. Jessica da hırlayarak beni üzerinden attı. Ve daha sert hareketlerle dövüşmeye başladık. Son bir hamleyle Jessica'nın boynunu kollarımın arasına aldım ve merdiven korumalığına sert bir şekilde vurdum. Yere düştü. Bayılmıştı. Hızlı bir şekilde odaya doğru ilerledim. Geldiğimde herkes dövüşüyordu. İşte şimdi Bill'i öldürmenin tam sırası dedim ve üzerine atladım. Cebimden çıkardığım kurtboğan kaplı bıçağı boynuna soktum. Ve onu etkisiz hale getirdim. Yere öylece yığıldı. Boynundan kan fışkırıyordu. Bill'in diğer adamı da ölmüştü. Ama Jessica'nın öldüğünden emin değildim. Herkes şaşkın bir şekilde bana baktı.
"Bella. O öldü mü?"
"Sanmıyorum David."
"Şimdi ne yapacağız?"
"Şu anda bir şey yapamayız. Böyle kalacaklar."
"Öldürelim gitsin işte."
"Ed onu kolay kolay öldüremeyiz." Dedi Dylan.
"Ne yani şimdi onu hazır etkisiz haldeyken burada bırakıp gidecek miyiz? Bizden intikamını almayacağını mı sanıyorsun?"
"Peki onu nasıl öldüreceğiz." Diye sordum.
"Pekala Bella, Ed siz Jessica'yı da alın ve gidin. Ed Jessica'yı halledersin değil mi?" Ed kafasını olumlu anlamda salladı.
"Harika. David sen de Bella'yı yalnız bırakma. Katherine, Dylan ve ben onu uyanmadan önce öldüremeye çalışacağız." Ed Jessica'yı
"Çok uzun bir gece olacak." Diyerek kucağına aldı. Ve yürümeye başladı. Jessica'nın kafası çok fena morarmıştı.
Chris'e baktım. Kafasını "gidin" anlamında salladı. Yerde duran günlük dolu çantayı aldım. David yanıma geldi. Ve beraber Ed'in arkasından yürümeye başladık.

     11k olmuşuz. Vay canına. Sizi çok seviyorum. Ve hepinize minnettarım. Bu kitap tutmaz diyordum ama tutma şansı varmış. Teşekkür ediyor, vote ve yorumlarınızı bekliyorum😍😘😘
Bu arada kitap kapağı sizce nasıl olmuş? Lütfen bunları da yorumlarınızda belirtiniz.

Kurtlar Arasında  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin