OUR LOVE STORY // Lovato&Knight

PART 5: Ne Yapmaya Çalışıyorsun?

Slm yb geldi. (Sonunda :| ) Biliyorum kaç gündür yb gelmiyor ama bu aralar "the demi lovato song" hikayesine daha ağırlık veriyorum. Sonunda yazabildim. Umrarım beklediğinize değer bir bölüm olmuştur. 10 vote 5 yorum ;)))

İyi okumalarrr.....

Selena yı eve bıraktıktan sonra bende eve gittim. Soğuk bir duş alıp ayıcıklı pijamalarımı giydim. Oturma odasında ki ikili koltuğuma yayılıp üzerime pamuklu battaniyemi aldım. Televizyonda izleyecek hiçbir şey yoktu. Telefonuma gelen mesajla uzandığım yerden kalkıp telefonu elime aldım.

Sell: Uyudun mu??

Hemen cevap verdim.

Hayır. Sıkıldım biraz. Uyuyamadım.

Sell: Aynen. Bugün çok beklediğim gibi geçmedi. :/

Gözüm televizyona takıldığında gördüğüm haberle sesini açtım. İzleyecek birşey olmayınca magazin programı açmıştım.

"Ünlü pop star Sterling Knight yeni klibinin çekimleri için Los Angeles'a geldi. Hayranları da bu fırsatı kaçırmadı. Kaldığı tüm otellerin kapılarında beklediler. Hatta bazıları oda sına bile girdi. Görünüşe bakılırsa Sterling in kaçacak yeri kalmamış."

Bunu duymamla Sel e mesaj attım ve kanalı açmasını söyledim. İnternetin her yerinde de Sterling vardı. Hatta bir başlıkta klip çekimi için oyuncu gerek olduğu ve seçmelerin yarın yapılacağı yazıyordu. Aklıma gelen fikirle hemen üstümü değiştirip Sel in evine gittim.

............（＞ｙ＜）...............

-Nasıl yani seçmelere mi katılacağını söylüyorsun??

-Evet!! Aynen öyle. ;)

-Pekii. Bay ukala seni işe alır mı??

-İstesede istemesede kabul edicek. Biliyorsun tüm hayranları benim elimde. Onunla ve dedikleriyle ilgili küçük bir yazı yazmam bile hayatını etkiler. Haber konusu olur. Bu fırsatı kullanmalıyım.

Dedim göz kırparak. Biraz anlamamış gibi görünüyordu.

Bu gece onun evinde kalacak yarın erkenden seçmelere gidecektim. Hem belki ünlü bile olurum.;) :)

-------------

Uyandığımda Selena yoktu. Mutfa gittiğimde kahvaltı hazırlıyordu. Hemen bir şeyler atıştırıp eve gittim. Daha sonra giyinip seçmelerin yapılacağı yere gittim. Kapıda resmen uzun bir kuyruk olmuştu herkes çok heyecanlı gözüküyordu. Çığlıklardan başım ağrımıştı. Kaydımı yaptırıp sıranın bana gelmesini bekleyeceğimi söylediler.

----BİRKAÇ SAAT SONRA-----

Sıra bana geldiğinde heyecanlanmadığımı söyleyemem. Adım olunduğunda koşarak gittim. Odaya girdiğimde içeride birkaç adam ve Sterling vardı. Beni gördüğünde anında yüzü düştü. Ben ne mi yaptım? Ölümcül bakışlarımı yolladım. 32 diş sırıtırken bi yandan da 'bittin sen' işareti yapıyordum. Adam adımı söylediğimde resmen zıpladım.

........................

Adamlar bana ne derse yaptım. Daha sonra beni arayacaklarını söylediler. Arasalar iyi olur. Çıkış kapısında doğru ilerledim. Kapıyı kapatıp çıktım. Kapının arkasından içeride konuştuklarını dinlemeye başladım.

X: Sterling bak bu kız iyi gibi bunu oynatabiliriz. Hemde şirin bir tipi var.

S:Olmaz! Yani bence iyi değildi.

X: Bunu nereden biliyorsun? tek sen beğenmedin.

S:Nick o tam bir başbelası!! Olmaz işte.

Demek o adamın adı Nick di.

N:Nasıl yani? Sen, onu tanıyor musun?

S: Hayır! Ya-yani aslında evet ama sadece bir kere.

N: Neden bahsediyorsun? Dostum zamanımız kısıtlı tüm günü sana oyuncu arayarak geçiremeyiz. Biz bu kızı beğendik.

S: Bari birkaç kişiye daha baksaydık,,

N:Olmaz!

İşe alınmıştım. O adam olmasaydı belki de alınamayacaktım. Onu görürsem teşekkür etmeliyim. Tabi Sterling e de buna karşı çıktığı için kısa bir konuşma yapmalıyım. Benden kurtulmak düşündüğü kadar kolay değil!!

Duyduğum ayak sesiyle birinin
kapıya doğru geldiğini anlamam pek de zor değildi. Koşar adımlarla arabama ilerledim. Çantamda anatarı ararken duyduğum ses çok tanıdıktı.

-Sen ne yapmaya çalışıyorsun?!?!?!?