OUR LOVE STORY // Lovato&Knight

PART 1: Başbelası Ukala

Merhaba arkadaşlar bu benim ilk Stemi hikayem. Umarım beğenirsiniz. Ilk 10 bölümden sonra vote sınırı koyucam.
Ilk bölümü umaım beğenirsiniz. Vote ve Yorum bekliyorum....

Iyi okumalar............

Telefon sesiyle uyandım hava çok bozuktu. 5 cevapsız arama vardı. Ve hepsi Selena dan. Konuşacak halim olmadığından
telefonu masaya geri koydum. Gözlerimi kapatıp rüyalarıma geri dönmeye çalıştım. Içten içe bunun olmayacağını anladığımda telefon yeniden çalmaya başlamıştı. Sızlanarak telefonu alıp kimin aradığına bakmadan açtım.

-aaaaaaaaa!!!!!!!!

Birden tiz bir çığlık duydum. Arayana baksaydım buna hazırlıklı olabilirdim. Tahmin ettiğim gibi Selena yine açana kadar aramada kararlıydı. Sinirli ve bıkkın bir tonda:

-Ne var Sel!!! Dedim.

-Kızım öldün mü?? Niye açmıyosun!! Telefonlar insanların sana ulaşması ve acil durumlarda araması için vardır tatlım.

Yine boş boş konuşuyordu. Cevap vermedim.

-Aloooo!?!? Ordamısın bak yine gitti!!

-Ne var?! Ne var?!? Bu kadar acil olan ne söylermisin?!?!?

-O kadar önemli ki telefonda anlatamam yanına geliyorum!!..

Bu muydu yani beni tatlı uykumdan alıkoyan şey?!?!!
Sel. i ne kadar sevsem de bazen boğazına yapışasım geliyor.
Telefondan gelen sesle yüzüme kapadığını anladım. Anlaşılan beni dinlemeye tenezzül bile etmemişti. Hayır belki işim var kafasına göre geliyor!!!

Neyseki annemler iş gezisine gittiler. Bir tekstil şirketleri var. Önemli bir marka. Bence eğlenceli bir işleri var. Bazen bende kendi tasarımlarımı yolluyorum. Hatta birkaç kıyafeti ben tasarladım. Modaya karşı bir ilgim var. Ama hobi gibi. Moda benim için müzikle asla boy ölçüşebilecek güce sahip değil. Piano ve gitar çalıyorum. Kendi şarkılarım var. Ama kimsenin önünde söylemedim. Utangacım biraz. Herneyse ne diyordum ben?!? Konuyu iyice dağıttık.

Yataktan kalkıp pijamalarımdan kurtuldum. Üstüme rahat birşeyler giyip aşağı indim. Dünden kalma mısır vardı. Bir kaba koyup kaçırdığım dizinin tekrarını izlemeye başladım. Bir süre sonra kapının sesi duyuldu. Mısırdan bir avuç alıp ağzıma attım.
Birazda erzak alıp kapıyı açmaya gittim. (Tamam, kabul ediyorum abur cubur bağımlılığın var diyebilirsiniz.)

Kapıyı açmamla Selena nın içeri dalması bir oldu. Şaşırmış ve hafif kızgın bir şekilde:

-Sanada merhaba Sel.!!

-Bomba haberlerim var. Anlatmazsam çatlarım.

Selenayla çok ortak yönümüz vardı. Bu kızı bu yüzden seviyorum.

-E anlat o zaman ne duruyorsun??

-Tamam! Anlatıyorum. (Derin bir nefes alıp heyecanla,)
Sterling Knight buraya geliyor. Yeni single nın klip çekimleri burada!!! Aaaaaaa!!!! (Ve işte yine o tiz çığlık.)

Sırf bu adam yüzünden mi erken kalktım ben?!? Bu haksızlık!!!
Sel. Sterling (ukalasının) in hayranı. Biraz takıntılı. Inanın abartmıyorum. Nefes bile alsa bana söylüyor. Sterling şunu yaptı bunu yaptı onu seviyor bunu sevmiyor şuraya gitti filan falan...
Hep aynı şey. Doğrusu pek şaşırmadım.

-Off!! Iyide Sel. Bundan bize ne?!?

-Nasıl bize ne?! Tabiki oraya gidip imzalı fotoğraf alacağım. Onunla tanışmazsam çatlarım.

-Hmmm... ben iyi düşün derim. Korumaları seni oraya alır mı???
Onun gözünde inan bana bir değerin yok. Sadece "çılgın bir hayran"sın.

-Banane onunla tanışacağım. Birdaha bu fırsat elime geçmez!!

Size çok ortak noktamız var demiştim ya. Birşeyi atlamışım, "Sterling". O konuda anlaşamayız. Ben antisi o hayranı. Neden antisin derseniz, eskiden ne anti nede hayrandım. Sonra Sel. Sayesinde hayranı oldum. Ama sürekli her konumuz yediğimiz, içtiğimiz Sterling olmuştu. Sonrada işte hayranlıktan antiliğe geçiş yaptım. Ve açıkçası halimdende memnunum.

-Heyooo!! Yine dalıp gittin sen?!?

-Bak diyorum ki, bence gel alışverişe gidelim. Inan daha çok eğleniriz.

-Bak bende diyorum ki, Olmaz!! Çünkü bu kaçınılmaz bir fırsat. Alışveriş merkezi hep orada değil mi? Ama Sterling en fazla üç hafta orada.

-Ne güzel üç haftan varmış iste. Bir ara gidersin.

-Gidersin?? Olmaz sende geliyorsun oraya tek başıma gidemem. Destek lazım. Hmm.. birde, araba.

Ehliyetimin olması eminim en çok onun işine yarıyor. Resmen beni kişisel şoförü yaptı.

-Off.. Arabada beklerim ama tanışmaya gelmem. Tamam??

-Tamam!!!(Birden sarılmaya başladı.)

-E hadi hazırlan!!

-Ne?!? Daha kahvaltı bile yapmadım ki!!

-Görünüşe göre yapmışsın. (Dedi mısır ı göstererek.)

-Uff!! Iyi be geliyorum. Bekle.

Odama çıkıp dolabı açtım. Oraya giderken ne giyilir en ufak bur fikrim yok. Sel. Kot uzerine t-shirt giymişti.

Bende çiçekli etek giyip üzerine kot çeket giyip indim.

-Harika hazırsın. Hadi gidelim.