PART 29: Yanlış Anlama

83 20 5
                                    

Herkese yeniden merhaba!!!  Lütfen burayı okumadan geçmeyin. Voteler bir anda düştü. Böyle giderse 32. Part final olacak. Zaten yeni Dylemi ye başlayacağım yakında. Yani hemen hikayeyi bitirebilirim. Vote ler artmazsa hikaye erken biter. Ayrıca yorum bırakmayı da unutmayın.





Beni fark ettiklerinde ayrıldılar. Sterling oldukça şaşkındı. Elimi ağzıma götürdüm. Sterling Tiffany den uzaklaşarak yanıma geldi.



-Demi ben...

+Şşeyy yalnış zamanda geldin sanırım.

-Bak düşündüğün gibi değil.

+Sorun değil Sterling. Beni ilgilendirmez.



Cevabını beklemeden yanından uzaklaştım. Peşimden geldiğini hisse de biliyordum. Dışarı çıkıp Dylan ın yanına ilerledim. Beni bekliyordu. Kapıyı açıp ön koltuğa yerleştim. Sterling nefes nefese gelerek cama yapıştı. Sesi boğuktu, duyulmuyordu.



+Dylan hemen gidebilir miyiz?

-Ne oldu? Rahatsız ediyorsa söyle.

+Hayır onunla ilgili değil. Sadece eve gitmek istiyorum.

-Bize mi?

+Hayır. Evime bırak lütfen. Biraz yalnız kalmak istiyorum.

-Peki. Sen nasıl istersen.



Yolun geri kalanı boyunca hiç konuşmadık. Aslında ne bekliyordum ki? Çıktıklarını biliyordum ama bu kadarı aklıma gelmemişti. Ben onu, bir yıl geçmesine rağmen unutamamışken o beni çoktan bir kenara atmıştı. Onu en başından yanlış tanımışım.



Dylan'a beni köşede bırakmasını söyledim. Çünkü bildiğiniz gibi bir yıldır evde olmadığım için dolap bomboş, yiyecek hiçbir şey yoktu. Markete gidecektim. Abur cubur doldurmayı planlıyordum.


Dylan a teşekkür edip arabadan indim.  Biraz morali bozulmuş gibiydi. En yakın markete ilerledim. Alışveriş arabasını alıp raflarda gördüğüm tüm abur cubirlardan en az bir tane sepete attım. Artı olarak aç kalmamak için bir kaç malzemeyi de doldurduktan sonra ücretini ödeyip oradan ayrıldım. Eve doğru giderken çantadan ilk çikolatayı çıkarıp yemeye başladım.


İkinci  çikolatanın sonuna geldiğimde  eve varmıştım. Anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım. Yiyecekleri buzdolabında yerleştirdikten sonra  direkt olarak odama çıktım.  Üzerime pijamalarımı ve tavşanlı terliklerimi ayağıma geçirdikten sonra.  Yatağa girdim. 


Örtüye iyine sarınıp yan komidinde duran bilgisayarımı kucağıma çektim. Oynar a basıp yanımda duran poşetten bir gofret daha çıkardım.



----STERLİNG İN AĞZINDAN----



Her şeyi yalnış anlamıştı. Baştan sona. Onu kullandığımız sandığın eminim. Bilmiyor ki onu aklından çıkaramadığımı. Onda önce, insanların duygularına önem vermeyen, karşıdakini ne kadar kırarak kırayım umrunda olmayan biriyim.  O beni değiştirdi. Onun sayesinde herkese karşı  kalbim yumuşadı.  



Ama Tiffany i de kıramıyorum. "Seni sevmiyorum." diyemiyorum ki.  Beni bir daha görmek istemeyeceğini ve benden nefret edeceğini biliyorum. O da kırılmayı hak etmiyor.



İkilemi kalmış durumdayım. Demi ye Her şeyi anlatırsam Tiffany den ayrılmalıyım. Tiffany i seçersem mutlu olmayacağım. 


Demi hakkımda kötü  düşünmeye devam edecek. Ben yine onu düşünmeden duramayacağım. Onu Dylan la gördükçe Dylan ı öldürmek isteyeceğim. 



Görüldüğü gibi kör düğüm oldum. Ve beni tek çözebilecek kişi Demi. Kendimi ona affettirmeliyim. Aklıma gelen fikirle gülümsedim.



















OUR LOVE STORY // Lovato&KnightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin