PART 28: Birazcık Hoşlanıyor Olabilirim

97 19 2
                                    

MULTİ Stemi!!


-Sterling? Kimden saklanıyorsun?

Cevap vermeyince devam etti:

-Ah! Hadi ama. Sinir olmaya başladım. Cevap ver!

Önümdeki menüye daha sokulup mırıldandım.

+Birinden saklandığımıda kimden çıkarttın?

-Beni aptal mı sanıyorsun?

Belki. Sızlanarak kafamı menüden kaldırdım

+Biraz başım döndü de.

-Peki şimdilik öyle olsun.

Şüpheli bir şekilde telefonuna döndü. Sonrada biriyle konuşacağını söyleyip yanımdan uzaklaştı. Bende bu fırsattan istifade rahatça onları gözetledim. Eğleniyor gibi görünüyorlardı. Anlaşılan beni görmemişlerdi. Dylan masadan kalkıp Demi'nin kulağına birşeyler fısıldadı. Şuan kıskanıyor olmam normal mi?!?


---DEMİ'NİN AĞZINDAN---

-Şu yan masadaki Sterling mi bana mı öyle geldi?

Dylan tekrar yerine oturdu. Benim de kafamı çevirip bakmamla Sterling'i görmem bir oldu. Şaşırdım yön "güya" menüye saklanarak bizi gözetlemesiydi. Galiba saklandığını zannediyor.

-İstersen gidip bir "Merhaba" diyelim.

+Şimdi o ikisini görüp moralimi bozmak istemiyorum.

-Peki...

Ayağa kalktım ve :

+Neyse, ben kahve alıcam ne istersin?

-Buzlu Karamelli Latte

+Peki. Hemen geliyorum.

Oradan uzaklaştım.

+ 2 Buzlu Karamelli Latte alabilirmiyim?

Kadın beni başıyla onayladı ve içeri girdi. Tiffany yanıma geldi.

-Demi!

Görünüşe göre beni görmemişti, bu kadar şaşırmasına şaşmamalı...

+Selam Tiffany.

-Nerelerdeydin sen? Senin rolünü ben almak zorunda kaldım.

+İnan bana gitmem için nedenlerim vardı. Eminim sen daha iyi oynamışsındır.

-Neyse, sonuçta geri döndün. Değil mi?

+Evet.

-O zaman birlikte birşeyler yapmalıyız...

+Olabilir. Şey... Oturduğun masadaki Sterling mi bana mı öyle geldi?

-Evet o. İnanmayacaksın ama biz... çıkıyoruz.

+Ne?

Demek sabah gördüklerim doğruymuş. Haberlere ve papazarilere çok inanmamıştım ama bunu ondan duymak.... İster istemez şaşırmıştım. Daha ben gideceğim gün bana, beni sevdiğini söylemişti. Ah! Gerçekten aptalmışım!

-Bende inanmıyorum. Ona, ondan uzun süredir hoşlandığımı söylemiştim. O da bana aynı duyguları besliyor olmalıydı ki bana çıkma teklifi etmişti...

Tiffany çok mutluydu. Bana 32 diş gülümsüyordu. Demek ki beni hiç sevmemişti.

+Gerçekten çok sevindim Tiff.

Çalışan bayan iki kahve ile gelince Tiffany'nin yanından ayrılmam bahane olmuş oldu.

+Sonra Görüşürüz...

Dedikten sonra koşar adımlarla Dylan'nın yanına gittim. Telefonu ile oynuyordu. Geldiğimi fark edince hemen kahvesini aldı ve gülümsedi. Bende sandalyeme oturdum. Bir anlık arkamı döndüğümde Sterling ile göz göze gelmiştik. Ben ona tehtidkâr bakışları atarken, Dylan'nın seslenmesiyle bakışlarımı ona çevirdim.

-Ciddiyim. İstersen gidebiliriz benim için sorun olmaz.

+Gerçekten gerek yok.

Kimi kandırıyorum ben onlar bu kadar yakınken nasıl rahat olabilirim? Tamam peki Sterling'den birazcık hoşlanıyor olabilirim ... Sadece birazcık... Yani çook azıcık.

-Demi! Yine daldın.

+Pardon ne demiştin?

-Gerçekten gitmek istemediğine emin misin?

+Pekala. Kalkalım.

Kahvelerimiz bitmişti. Hemen ayaklandık. Dylan'a lavaboya gideceğimi söyledim. Beni onaylayıp arabada bekleyeceğini söyledi.

Lavaboda biraz yüzümü yıkadıktan sonra ellerimi kuruladım ve dışarı çıktım.

Dışarı çıktığım zaman gördüğüm görüntü karşısında donup kaldım.

Kalp atışlarım yavaşladı. O an durdu benim için. Neden kıskanıyordum ki?






Sterling.... Tiffany ile öpüşüyordu.....







Herkese tekrardan merhabaaa!! Umarım bölüm beklediğinizde değmiştir. Yani umarım güzeldir. :) neyse uzatmayacağım. Yorum+vote please :)))




OUR LOVE STORY // Lovato&KnightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin