OUR LOVE STORY // Lovato&Knight

PART 15: Çocuk gibi davranma Demi!

Herkese merhabaa. Aslında bu bölüm daha geç gelecekti ama @Sudeakku4 sürekli yb istediği için erken yayınladım. Desteği için teşekkür ederim. Bu arada bu bölüm yazdığım en uzun bölüm ;) Bölümün keyfini çıkarın. :)

İyi okumalar.....

-----STERLİNG İN AĞZINDAN------

-Pazartesi sette görüşürüz.

+Görüşürüz.

Demi kapıyı kapattıktan sonra tekrar arabaya bindim. Ve oradan uzaklaştım. Tüm günümüz Deminin sevgili arkadaşı Dylan, ve onun sinir bozucu kardeşiyle geçti. Bizi hiç yalnız bırakmadılar. Dylan ve Demi eğlenirken ben bakıcılığıma devam ettim. Sonunda onlar eve gidince Demi, havanın karardığını ve bizimde eve gitmemiz gerektiğini söyledi. Ve sonuç olarak buradayım. Onunla hiç yalnız kalamadım. Benim şansıma...

Eve gelip kapıyı açmalarını bekledim. Yine en az 3. çalışımda kapıyı açan Stephanie oldu. İçeri girdiğimde Max'i oyuncakları ile oynarken buldum. İkisi birkaç gün bende kalacaklardı. Odama çıkıp üstümü değiştirdikten sonra oturma odasına geri döndüm. İnternetten sosyal medya hesaplarıma bakmuya karar verdiğimde yeni albümümün olduğunu gördüm. Yine her zaman olduğu gibi hayranlardan mesajlar yağmıştı. Birkaç kere telefonumun çöktüğünü hatırlıyorum. Yeni dan sayfaları açılmıştı. Bilgisayar'ı kapatıp masaya geri koydum.

Klip çekimleri tamamlanana kadar yeni bir şarkı yazmalıydım. Bu çok zor çünkü aklım bomboş. Ne zaman elime kağıt kalem alsam aklımda olan birkaç kelime de uçup gidiyor.

Saatlerce çalışmanın sonunda birkaç cümle yazmayı başarabilmiştim. Ama yinede iyi değildi. Bu kadar heyecanla beklenen bir albümün şarkısı böyle olmamalıydı. Her taraftan baskı vardı. Kimse yazmanın ne kadar zor olduğunu bilmiyor. Sözler belli bir konuyu anlatmalı, anlaşılır, anlamlı ve dile dolanır olmalı. İnsanlar her şarkıyı kolay kolay beğenmiyor. Ama onlar tarafından bakılırsa yazılsın ve bestesi güzel olsun yeter. Onlardan kastım gazeteciler...

-Şarkı mı yazıyorsun?

Düşüncelerimden sıyrılıp Stephanie ye cevap verdim.

+Yazabiliyor muyum emin değilim.

-Nasıl yani?

+Aklımda hiçbir şey yok. Birçok kez denedim ama olmuyor.

-Anladım...

+Ama zamanım çok az . Yakında albümün çıkması gerekiyor.

-Keşke yardım edebilsem. Ama bu tür şeylerde iyi olduğum söylenemez.

+Biliyorum. Şu an aklımın me kadar karmaşık olduğunu bilemezsin.

-Ne konuda? Çünkü aklın şarkıda değil gibi geldi. Daha farklı...

+Abla şu an bunları konuşmak istemiyorum.

-Neyi konuşmanın? Lafı dolandırma Sterling!

+Lütfen hiç havamda değilim. Sana kızmak istemiyorum.

-Pekala. Neden bahsettiğini anladım sanırım.

+Güzel. Şimdi rica etsem...

-Tamam. Anlaşılan kovuluyorum.

+Hayır. Ne demek istediğimi anladın.

-Şaka yaptım şapşal! Hadi sen şarkıya odaklan. Yada kafanı karıştıran kız'a...

+Abla!!!

-Peki peki. Sustum ve gidiyorum. Beni ararsan mutfaktayım. Max in yemek yemesi gerekiyor.