Bölüm 4

5.8K 197 6
                                    

"Deniz uyan ! Deniz kalk hadi !"

Gözlerimi açarak beni sarsan Merve'ye baktım. Elimle omuzunu tutup iktirdim. Yere düşmesi ve benim kahkaha atmam bir oldu. Odama giren Okan Merve'yi yerde gorunce benim kahkahama eşlik etti.

"Yeter ! Kapatın çenenizi !"

Okanla fermuar yaparak susmaya çalıştık ama cidden çok komik düşmüştü.

"Sabah sabah uyandırmandaki amaç ne Merve ? Ne güzel uyuyordum ben."

Okan yatağımın ucuna oturup Merve'ye baktı. Merve yere bağdaş kurup oturdu.

"Size bomba gibi harika bir haberim var."

Okanla devam et bakışlarını yolluyorduk.

"Okullar kurban bayramından sonra açılıyor."

"Sen ciddi misin ?"

"Evet Okan haberlerde gordum."

Çığlık atarak ayağa kalktım ve tavşan gibi zıplamaya başladım. Merve de bana eşlik edip zıplıyordu. Okan bize tuhaf tuhaf bakıyordu. Merve'yle birbirimize bakıp sinsice gulduk. Okan ne yapıcağımızı anlayıp pikenin altına girdi. Merve'yle koşup Okan'ın üstüne atladığımız da Okan sesli bir şekilde inledi. Onun bu hali çok komikti.

"Başımın belaları beni çok sinir ediyorsunuz."

Kahkaha atarak yatağa oturdum.
Karnımın ağrısı dune bakılırsa geçmişti. Dün aklıma gelince kendimce kıkırdadım.

"Hadi kahvaltı yapalım. Sonra beni işlerim var. Merve seni de eve bırakırım."

Merve kafasını sallayarak üçümüz ayağa kalktık.

*******

"Tamam dayı. Hayır iyim ben. Dayı sesim mükemmel sadece karnım ağrıyor bu kadar. Tamam. Tamam sıcak su torbası koyarım. Tamam yanıma da çikolata alırım. Neye söz vereyim ? Uf tamam aşk filmi izlemek yasak söz. Tamam bende seni seviyorum gorusuruz."

Sonunda dayımla olan konuşmam bitmişti. Regl olduğum zaman sıcak su torbası ve paket paket çikolata getirirdi. Tabi bu dönemlerde değişik bir duygu karmaşası içinde olduğum için aşk filmi yasaklamıştı bana. Aslında haklıydı. Bir keresinde "Benim niye bu kadar yakışıklı erkek arkadaşım yok." diye salya sümük ağlamıştım. Aklıma o gün gelince kendi kendime kıkırdadım. Telefonumu sarja takarak odamdan çıktım. Hava kararmaya başlamıştı. Merve ve Okan da işleri olduğu için kendi evlerine gitmişlerdi. Mutfağa girerek buzdolabının içine göz gezdirdim. Karnım guruldamaya başlamıştı. Dünden kalmış makarnayı çıkarıp ısıtmaya başladım.

Yemeğimi yedikten sonra mutfağı toparlayıp salona ilerledim. Karnımın ağrısı ciddi oranda hafiflemişti. Televizyonu açıp film izlemeye başladım.

Filme o kadar çok dalmıştım ki biranda telefonumun zil sesini duyunca yerimde sıçradım. Of şimdi yukarıya çıkmam gerekiyordu. Gözlerimi devirerek odama doğru ilerledim.

"Efendim Okan ?"

"Nasılsın mavi ?"

"İyim. Çok iyim sen nasılsın ?"

"İyim bende seni kontrol etmek istedim."

"Bak dayım seni tehdit etmiş olabilir. Ama saat başı da araman gerekmez."

"Sen bunu nerden biliyorsun ?"

"Ah hadi ama Okan sen saat başı aramazsın. Tahmin ettim sadece."

"Çok cadısın. Ayrıca dayın tehdit etmedi sadece bunu yapman gerekiyor diye söyledi."

"Emir verdi yani."

Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin