Bölüm 50

1.7K 63 3
                                    

Burnuma gelen güzel kokular ile gözlerimi açarak etrafıma bakındım. Çınar yanımda yoktu. Omuzlarımı silkerek duşa girdim. Saçlarımı kurutarak ,kıyafetlerimi giydim. Yavaş adımlarla mutfağa giderek omzumu kapının eşiğine koydum. Çınar müzik açmış hem kalçasını sallıyor hem de omlet yapıyordu. Dudaklarımı ısırarak tapılası yüzüne baktım. Biraz daha kalçasını sallayınca kendimi tutamayarak kahkaha attım. Bana dönerek sırıttı ve beni belimden çekti.

Kendi etrafında döndürerek tezgâh ile arasına aldı. Nefes nefese kalarak ellerimi mermere koydum. Omzumdan öperek "Günaydın ,güzelim."

"Günaydın."

Ona yardımcı olarak kahvaltıyı hazırladık. Omlet yiyeceğim sırada kokusu öğürme isteği uyandırdığı için çatalı elimden dusurdum. Çınar bana bir bakış atarak "İyi misin ?"

Kafamı sallayarak tekrar yemeye çalıştım ama başaramadım. Koşarak lavaboya gittim. Çınar'ın arkamdan geldiğini etrafı devirmesinden anlıyordum. Midem tuvalet ile aşkını bitirince yerden kalkarak elimi yüzümü yıkadım. Çınar saçlarımı toplayarak havluyla nazikçe yüzümü sildi.

"Omlet güzeldi bir kere."

Gülerek omzuna vurdum.
"Sanırım üşüttüm."

Kaslarını çatarak bana baktı ve ellerini belime yerleştirdi. "Dün öylece bahçeye çıkarsan olacağı budur."

Haklıydı. Dün hava soğuktu ve ben sadece battaniye ile çıkmıştım. Aşağı inerek kahvaltımıza devam ettik.

Etrafı toplayarak salona ilerledim. Çınar'ın acil babasının yanına gitmesi gerektiği için beni de dayımın yanına götürücekti.

"Hayatım ben hazırım." kafamı kaldırarak yakışıklı kocama baktım. Bu adam çuval giyse o bile yakışırdı. Elimi tutarak evden çıktık ve arabaya ilerledik. Sessiz bir yolculuktan sonra arabadan çıkıcağım sırada Çınar kolumdan tuttu. Ona dönerek gözlerine baktım.
Elini karnıma koyarak "Sıcak tut ,az da olsa birşeyler ye yoksa daha çok miden bulanır. Ve dediğim gibi karnını sıcak tut." dedi ve okşadı. Onun okşaması ile gülümseyerek dudaklarını öptüm ve arabadan çıktım. Kapıda dayımı görünce koşarak boynuna atladım.

"Koşma deli kız. Kafanı ,bacağını kıracaksın." beni kucaklayarak evin içine soktu.
Omuzlarımdan tutarak beni süzdü. "Bak diyorum sana evlilik sana yaradı."

"Ya dayı.." diyerek iyice sarıldım ilk aşkıma. Kokumu içine çekerek etrafında döndürdü.

Koltuğa oturarak dikkatlice beni süzdü. Nefesimi tutarak "Artık gözlerinle beni taciz etmesen." bunu dediğim an dayım kafama yastığı attı.

"Evlenmiş olman ,benim olmadığın anlamına gelmez." diyince gülerek koltuğa yayıldım.

"Seda abla ile nasıl gidiyor ?"

Dayım yüzünü buruşturarak "Ben evlenmeyi düşünmüyorum dayıcım. Bir regl dönemi oldu geçen ay mı ne ? Neyse.. Annemden emdiğim sütü yemin ediyorum burnumdan çıkardı. Ege bunu yap ,Ege canım bunu istedi. Sanarsın hamile..."

Tek kaşımı kaldırarak imalı imalı bakmaya başladım.
"Dayı ?"

Kafasını kaldırarak bana baktı "Yoksa ?" deyince "Yok ,yok." diye cevap verdi.

"Valla bu işler belli olmaz." ve keşke demez olaydım. Beynim sarsıldı burada.

"Kapatalım bu konuyu bence."

Üstüne gitmeyerek kafamı salladım. Saatlerce süren sohbetin ardından kapı çalınca kahve fincanımı sehpaya bırakarak kapıya ilerledim. Çınar bana sarılarak dudağımı öptü.

Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin