Bölüm 61

1.5K 50 2
                                    

OKAN

Sertçe Merve'nin kolunu bırakarak ona baktım. Kızarmış gözlerini bana çevirerek kolunu tuttu ve sıvazladı.

"Amacın ne senin ?! Ne halt yemeye çalışıyorsun sen ?" diye kükreyince yerinde sıçrayarak bakışlarını yere çevirdi. Konuşmak için evimize gelmiştik. Kızımın yanında bağırmak istemiyordum.

"Merve ! Cevap ver !" diye bağırınca burnunu çekti ve gözlerini bana döndürdü.

"Yeter ! Bağırma bana ! Yoruldum tamam mı ?" diyerek bana baktı.

"Neyden yoruldun ? Bebekten mi , yoksa benden mi ?" diyerek acıyla güldüm. Evliliği çok basite alıyordu. Ve bu benim sinirlerimi bozuyordu.

"Senden.." diye fısıldayınca nefesimi tutarak ona baktım.

"Senin geçmişte yaptıkların pis hataların ile kabul ettim ben. Acı olan da bu biliyor musun ? Ben seni affettim lan.. Affettim." diyerek yere çöktüm. Ağır konuştuğumu biliyordum ama içimde tutmaktan yorulmuştum. Her yüzüne baktığımda o eski zamanlar geliyordu aklıma.

"Okan.." diye fısıldayan karıma bakarak nefesimi tuttum. Oda yere çökerek ağlamaya başlamıştı. Elinin tersi ile gözyaşlarını silerek "Bitmesini mi istiyorsun ?" diye fısıldadı.

Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım. Eğer biterse olan kızımıza olurdu. İlk önceliğim onu düşünmekti. Şöyle bir durum da vardı ne olursa olsun ben Merve'siz yapamazdım.

Başımı olumsuz anlamda sallayarak ona baktım. Merve rahatlamış olacak ki derin bir nefes alarak bana doğru yaklaştı. Küçük ellerini yanaklarıma koyarak "Özür dilerim. Sen bunların hiçbirini hak etmedin. Hepsi benim yüzümden oldu-"

Susması için elimi kaldırarak ayağa kalktım. Kırgın bakışlarını bana yollayarak ayağa kalktı ve derin bir iç çekti.

"Bir hafta Eylül ,Deniz'in yanında kalsın. Aramızda çözülmesi gereken birçok konu var." diyerek yukarı çıkmaya başladım. Geriye bıraktığım şey kırık ve pişman bir kalp olmuştu.

***

DENİZ

Telefonum çalınca Eylül'ü yavaşça yere bırakarak arayan kişiye baktım. Okan sonunda arayabilmişti.

"Efendim ?"

"Deniz bir hafta Eylül sizde kalabilir mi ?" burnunu çekince gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım.

"Ağlıyor musun sen ?"

Okan hıçkırıklarına engel olamayarak ağlamaya başlayınca "Okan.." sesim ile daha çok ağlamaya başladı.

"Yanıma gelir misin ?" diyerek derin bir nefes aldı.

"Sahile geliyorum." dedim ve telefonu kapattım. Hemen montumu giyerek Eylül'ü de giydirdim. Çınar'a nereye gideceğime dair kısa bir mesaj atarak Eylül'ü kucağıma aldım. Şapkasını da güzelce taktım ve evden çıktım.
Eylül ellerini yanağıma koyarak bana bakıyordu. Başını öperek "Babanın yanına gidiyoruz." diye fısıldadım.

Biraz daha yürüdükten sonra sahilde Okan'ı aramaya koyuldum. Tam telefonumu çıkaracağım Okan'ı görmem ile yanına ilerledim. Ellerini başına koymuş ,ayakları ile ritim tutuyordu.

"Okan !" diye bağırınca hızlıca bana baktı. Koşar adım yanımıza gelerek ikimizi de kucakladı. Sıkıca kardeşime sarılarak ondan ayrıldım. Kucağımdaki Eylül'ü alarak öpüp kokladı.

"Çok özledim ben meleğimi." diyerek sıkıca sarıldı kızına. Eylül'ü tek koluyla tutarak diğer kolunu da belime koydu ve sarıldı. Kardeşimin kokusunu içime çekerek yanağını öptüm.

Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin