Bölüm 27

2.2K 78 5
                                    

Bavulumun fermuarını çekerek doğruldum. Birşey unuttum mi diyerek tekrar bakarak derin bir nefes aldım. Yatağımın ucuna oturarak Dumana baktım. Evinden çıkarak yanıma geldi. Tek hamlede yatağa zıplayıp kafasını bacağıma koydu.

Telefonumun çalmasıyla Duman başını çekti. Ayağa kalkarak telefonumu aldım.

"Efendim ?"

"Hazır mısın bal ?"

Bana "bal" demesi çok hoşuma gidiyordu. İçimi kıpır kıpır olmuştu.

"Hazırım. Sen hazır mısın ?"

"Evet Umutla sizin arkanızdan gelicez."

Normalde arabayla gidicektik ama beni ikna edememişti. Çünkü bu gezilerde eğlendiğim yer otobustu. Yolculukta güzel eğleniyordum.

"Peki ,gorusuruz o zaman."

"Tamam bitanem." diyerek telefonu kapattım.

Bavulu elime alarak yavaşça aşağı indim. Dayimla aramda hala görünmez bir duvar vardı. Sanırım o duvarı kıran taraf ben olmayacaktım.

Bavulumu yere bırakarak dayıma baktım. Bana yaklaşarak elini belime koyup sıkıca sarıldı.

"Orda kendine dikkat et tamam mı ? Aklım sende kalmasın."

"Tamam dayı." diyerek sıkıca sarıldım.

"Hadi bakalım okula gidelim."

Bavulumu alarak evden çıktı. Peşinden takip ederek arabaya atlayıp okula doğru gittik. Çünkü otobüs ordan kalkacaktı.

***

Otobüse binerek direk tekli koltuğa oturdum. Merve ve Okan da yanımda oturuyordu. Çınar ve Umut da Bizi arkadan takip ediyorlardı. Oteli nasıl ayarladılar bilmiyorum ama para herşeyi çözer sanırım. Kulaklıklarımı takarak müzik dinlemeye başladım.

Şu sıralar kafam dalgındı. Dayımla aramızdaki şeyi bir türlü çözemiyorduk. Ya da olayı ben biraz uzatıyordum. Ama hak etmişti bana böyle davranmaması gerekiyordu.

Diğer yandan ise Merve ve Okan vardı. Okan Merve hamile olduğu için yanından ayrılmıyor onu koruyup kolluyordu. Bu hareketini tebrik etsem de beni unutmuştu. Ben bu konuya takılmıştım sanırım. Merve ise daha 2 aylık olduğu için karnı gözükmüyordu. Aslında bir yiğenimin olması beni heyecanlandırıyordu.

Gözlerimi kapatarak uyumaya çalıştım.

***

Alnimda hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi yavaşça açtım. Okan sırıtarak bana bakıyordu.

"Geldik prenses."

Kafamı hafifçe sallayıp ayağa kalktım. Otobüste en son biz kalmıştık. Herkes aşağıda toplanmıştı. Montuma iyice sarınıp otobüsten indim. Kimya hocamız Cengiz hoca herkesi toplamış konuşma yapıcaktı. Bu gezi sadece son sınıflara yapılmıştı. Bu konuda şanslıyız.

"Evet çocuklar herkes toplansın ! Simdi mukahat istemiyorum. Düzgünce durun. Bende kafamı dinliyim.-Gülümseyerek bize bakti- İçki içmek yasak ama içiceğinizi biliyorum ama gene de soyliyim. Odaları dağıtmayın. Özellikle erkekler bunu yapmayın. Geçen sene kötü anılarım var. Hadi bakalım sıpalar herkes odasına !"

Bakışlarımı hocadan çekip bana gelen Çınar'a baktım. Bavulumu alıp önden ilerliyordu. Normalde bana sarılması ve "Seni çok özledim." demesi gerekiyordu ama sanırım birseye kızmıştı. Derin bir nefes alarak peşinden gittim.

Merve ile aynı odada kalıyorduk. Okan kimle kalıyordu bilmiyordum. Odamin kapısına gelince bavulu sertçe yere koyup arkasını dönerek hızlıca benden uzaklaştı.

Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin