Bölüm 63

3.5K 88 16
                                    

Alarmın gürültülü sesini duyunca yerimde kıpırdanarak homurdandım. Dün kokteyl de çok yorulmustum ve bugün bütün gün uyumayı planlamıştım. Alarm birkez daha çalınca "Çınar şunu kapat." kelimeleri doğru düzgün söyleyememiştim.

Elimi yatakta gezdirince gözlerimi açtım. Çınar yatakta değildi. Sinirle kalkarak alarmı kapattım ve fırlattım. Sonunda ses kesilince keyifle gülümseyerek beni bekleyen sıcacık yatağıma kuruldum.

Tam uykuya dalıcak iken aşağıdan kırılma sesi gelince kendimi ağlamamak için zor tuttum. Sadece birkaç saat daha fazla uyumak istiyordum. Dişlerimi sıkarak yataktan kalktım ve merdivenlere yöneldim.

"Çınar !" hem bağırıyor ,hem de hızlıca merdivenlerden iniyordum. Salonda kimseyi göremeyince mutfağa ilerledim ve korkunç manzara ile baş başa kaldım.

Çınar elinde kırılmış çilek reçeli kavanozu ile duruyordu. Bütün halı ,yerler mahvolmuştu. Üstü ,saçı ,yüzü pembe olmuştu. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum ama en sonunda dayanmayarak kahkaha atmaya başladım. Çınar gözlerini hızlıca bana bakarak sinirli bakışlarını yolladı.

"Gülme." o böyle dediği için daha da gülme isteği gelmişti.

"Deniz ,gülme." tekrar söylediğinde elimle ağzımı kapatarak "Tamam ,hayatım." dedim ve kocamın yanına ilerledim. Az önce sinirden ağlayacak olan ben şimdi de gülüyordum. Bozuğum gerçekten.

"Sana kahvaltı hazırlamak istedim ama herşeyi gözüme ,yüzüme bulaştırdım. Ne kadar beceriksiz bir kocayım ben böyle." diyerek elindeki kavanozu lavaboya koydu ve sandalyeye oturdu. Gülümseyerek yanına ilerledim ve burnunu öptüm. Tabi ağzıma reçel tadı gelince dayanamayarak sıkıca sarıldım.

"Deniz ! Üstün başın pislenecek !" diye bağıran kocamı takmayarak sıkıca sarıldım. O da dayanamayarak en sonunda beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı.

"Hadi çık temizlen." dedim. Başını sallayarak dudağımı öptü ve odaya ilerledi. Bende havluyla yüzümü temizleyerek halıya baktım. Çınar zaten benim temizlememe izin vermez birini çağırır düşüncesi ile salona ilerledim.

Derin bir nefes alarak koltuğa iyice yayıldım. Gözlerimi kapatarak uykuma yenik düşmeye başladım. Tabi gene bütün herşeyi kapı zili bozmuştu. Allahım sen bana sabır ver.

Kapıya ilerleyerek hışımla açtım. Ama Eylül'ü görünce bütün sinirim gitmişti.

Eylül'ü tutan Okan kafasını kızının küçük bedenine saklamış duruyordu. Merve de Okan'ın arkasında saklanmıştı. Okan ,Eylül'ü hafifçe sallayarak

"Teyhala seni çok özledim." Okan sesini incelterek konuşunca gülerek Eylül'e baktım. Tuhaf bakışlarını anne ve babasına yolluyordu. Çocuk da haklı.

"Gel bakalım." diyerek Eylül'ü kucağıma aldım.

"Aa burada kim varmış. Sizi hiç fark etmedim çocuklar." alayla onlara baktım. İkisi de gözlerini devirerek bana baktılar ve içeri geçtiler. Okan ellerini iki yana açarak salladı "Buna yetenek derler ,canım." deyince bu sefer gözlerini devirme sırası bendeydi.

Salona geçerek "Erkencisiniz." dedim.

"Eylül seni özlemiş." Okan gülerek bana bakınca bende güldüm.

"Benim yeğenim nasıl ?" Merve karnıma dokunarak kıkırdadı.

"Gayet mutlu." dediğimde Okan bir hışımla dizlerinin üstünde ilerleyerek yanıma geldi ve karnımı öptü. Bende onun pamuksu saçlarını öperek gülümsedim.

"Aşkım hadi dışarı çıkalım." Çınar merdivenlerden atlayarak hevesle bana baktı ama bu hevesi kursağında kaldı. Okan ve Merve'yi görünce yüzü düşse de kendini düzelterek "Hoşgeldiniz." dedi ve sarılmaya başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 31, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin