Bölüm 6

5.1K 182 26
                                    

Gözlerimi yavaşça açarak odamda gözlerimi gezdirdim. Ellerimi yukarı kaldırıp biraz gerildikten sonra tavanı izlemeye başladım. Nedense tavanı izlemek hoşuma gidiyordu. Bazı zamanlar onunla konuştuğum bile olmuştu. Sanırım anlattiklarımıza yorum yapmaması hoşumuza gidiyordu. Gözlerimi kapatıp tekrar açtım ve yataktan yavaşça kalktım. Saçlarımı toplamadan ve dünkü kıyafetlerimle yatmıştım. Banyoya ayaklarımı sürüye sürüye gitmeye başladım. Soğuk suyla yüzümü yıkadıktan sonra havluyla kuruladım.

Merve'nin sesini duyunca istemsizce kaşlarım çatmıştı. Lavabodan çıkıp odamin penceresine geçip perdeyi açtım ve kahkaha atmam bir oldu. Çünkü Okan Merve'yi hortumla ıslatıyordu. Merve ise kahkaha atarak kaçıyordu.

Böyle olmaları çok güzeldi. İkisi birbirleri için yaratılmıştı ama gurur yapıp sevgili olmuyorlardı. İlginç.

Hızla odamdan çıkıp bahçeye ilerledim. Birbirleriyle hala su savaşı yapıyorlardı. Tam karşılarında durup

"Ne halt ediyorsunuz siz burda ?"

Beni gorunce birden durup bana baktılar. Tabi ki Okan'ın elindeki hortum bana gelerek beni ıslatmaya başladı.

"Ov Deniz ben çok üzgünüm. Dönünce öyle oldu."

Haince sırıtarak Okan'a ilerledim ve elindkei hortumu alıp Merve ve Okan'ı ıslatmaya başladım.

"Deniz yapma kes şunu." Okan hem kahkaha atıyor hem de eliyle suyu engellemeye çalışıyordu. Hortumu Merve'ye cevirdigimde ayağı kayıp cimlerin üstüne düştü. Bu haline kahkaha atmaya başlarken Okan arkama geçip belimden sarıldı ve beni havaya kaldırdı.

"Merve hortumu al Deniz'i ıslat çabuk."

"Yo yo yo Okan bırak beni." bir yandan kahkaha atıp Okan'ın elinden kurtulmaya çalışıyordum. Merve hortumu alıp bana doğru yani bize doğru tutunca Okanla ikimiz sırıl sıklam olmuştuk.

En sonunda Merve hortumu yere atarak suyu kapattı. İç çamaşırıma kadar ıslanmıştım. Okan ve Merve'ye baktığımda gulmemek için kendimi zor tutuyordum. Annemin tabiri ile aynı sıçana benziyorlardı. Annem aklıma gelince tebessüm edip gözlerimi kapattım. Derin bir nefes aldıktan sonra eve doğru ilerledim.
Merve ve Okan da arkamdan geliyorlardı.

Odama çıkıp güzel bir dusun ardından sonra giyinip saçlarımı kuruttum. Telefon masanın ustunde titreyince basımı kaldırıp masaya ilerledim.

12 mesaj.
7 cevapsız arama.

Bütün aramalar dayıma aitti. Mesajlarda öyle ama sadece bir mesaj haricinde. Kimin attığına baktığımda kalbim heyecandan durmak üzereydi.
Çınar : Bugün akşam üstü beş gibi sahilde bekliyorum. Lütfen gel.

Gülümseyerek telefonumu masaya koydum.

"Neye gülümsüyorsun sen ?"

Merve'nin sesiyle yerimde sıçramam bir oldu.

"Şu gizlice yanıma yaklaşmalarınızı kesin artık."

Merve tek kasını kaldırıp ellerini göğsünde bağladı. Bu duruşu biliyordum. Kafamı yana eğerek kaslarimi kaldırdım ve dudağımı büzdüm.

"Dökül. Herşeyi bilmek istiyorum hadi."

"Ne hakkında ve neyi bilmek istiyorsun ?"

"Çınar."

"Sen Çınar'ı nerden biliyorsun ?"

"Telefonun şifresini değiştir mavi."

"Ne zamandan beri özel hayata saygı yok acaba ?"

Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin