Bölüm 53

1.6K 63 1
                                    

Arabadan inerek alışveriş merkezine baktım. Kar hala yağmaya devam ediyordu. Çınar belimi tutarak içeri girdik. Derin bir nefes alarak şapkamı çıkardım.

Etrafima bakınarak derin bir nefes aldım. Çınar alışveriş arabası ile yanıma gelerek elimi tuttu. Birlikte alışveriş arabasını itekleyerek etrafa bakındım.

"Hayatım ,makarna alabilir misin ? Bende abur cubur alıcam."

Çınar başını sallayarak diğer bölüme geçti. Dayımın evi için alışverişe gelmiştik. Bu hafta boyunca onlar da kalıcaktık. Çikolata bölümüne gelerek teker teker raflara bakındım. Bacağıma biri çarpınca hemen aşağı bakarak derin bir nefes aldım.

"Kızım !" küçük kızı yerden kaldırarak ellerini tuttum. Annesi bağırarak bize doğru geliyordu.

"Elin acıdı mı ?" kızarmış gözlerini bana dikerek kafasını usulca salladı. Küçük ellerini öperek "Şimdi acıyor mu ?" gülerek başını hayır anlamda salladı. Annesi gelince bize bakarak "Çok özür dilerim ,birden elimden kaçtı."

Kadına gülümseyerek "Önemli değil. Çocuk olur böyle seyler." dedim ve ayağa kalktım. Kadın çocuğunun elini tutup bana gulumsedi ve gitmeye başladılar. Küçük kız bana dönerek güldü ve tekrar önüne döndü. Bende gülerek çikolataları aldım. Makarna reyonuna girince Çınar'ı gormemle durdum. Paketleri alıp bakıyor ,sonra beğenmeyerek yerine fırlatıyordu. Ena sonunda sinir olarak bütün makarnaları arabanın içine attı. Bakışları beni bulunca yumuşayarak yanıma geldi. Kucağımdaki çikolataları alarak tekrar dolanmaya başladık.

"Ay şunlara bak." diye çığırarak oyuncak bölümüne ilerledim. Yaşım kaç olursa olsun oyuncakları severdim. Hatta peluş oyuncaklara bayılırdım.

"Simdi bebeğimiz doğunca ben kiminle uğraşıcam ?"

Çınar'a dönerek kaslarımı çattım.
"Nasıl yani ?"

Çınar elimdeki küçük beyaz köpeği alarak arabanın içine attı ve gülerek bana baktı.

"Çocuk gibi olan annesine mi yoksa gerçek çocuğa mı bakıcam ?" diyerek bana göz kırptı. Kıkırdayarak peşinden ilerlemeye başladım. Sonunda alışverişimiz bitince arabaya zorla giderek bagaja poşetleri yerleştirmeye başladık.

"Şapkanı tak ,bebeğim." diyerek elimdeki şapkamı aldı ve güzelce kafama taktı. Donmuş olan burnumu öperek arabaya bindi.

"Ah !" Çınar birden sinirle bağırarak direksiyona yumruk attı. Bakışlarımı ona çevirerek "Noldu ?!"

Çınar bir bana bir de yola baktı. Çenesinin ucu ile yolu gösterince yola baktım. Trafik ve kardan dolayı kapanmıştı.

Alnımı öperek "Burada bekle beni." dedi ve arabadan indi. Onu izleyerek polislerin yanına gitmesini izledim. Yol baya kapanmıştı ve insanlar bağırarak polislere karşı çıkıyordu. Polis de hepsini sakinleştirmeye çalışıyordu ,ama tabi başaramıyordu. Donarak ölmek istemiyordum.

Arabaya hışımla binen kocama bakarak derin bir nefes aldım. Yüzünden düşen bin parçaydı.

"Yol açılana kadar buradayız." kafasını direksiyona koyarak kendini sakinleştirmeye çalıştı. Donmuş parmaklarımı dizine koyarak sıktım. Başını kaldırarak bana baktı.

"Yol açılınca gideriz. Niye bu kadar sinirleniyorsun ?"

"Üşüyeceksin."

"Hayatım kalorifer var." diyere ısıyı daha da arttırdım. Koltuğumu yatar pozisyona getirerek ona baktım. Ceketini çıkartarak üstüme örttü. Kendi koltuğuna da yatar pozisyona çevirerek gozlerime kenetlendi.

Dudaklarını yalayarak derin bir nefes aldı.
"Annem ve babam senin hamile olduğunu öğrendikleri gün ,çok sevindiler. Sana bunu söylemek için biraz geciktim. Senin ve bebeğimiz adına kokteyl düzenlemek istiyorlar."

Kaşlarımı çatarak onu dinledim. Kızmam gereken birşey yoktu. İşi olduğu ve bu aralar benim yuzumden uykusuz olduğu için söyleyememiştir. Veya unutmuştur. Uyku konusunda kendimi suçlu hissediyordum. Mide bulantılarım ne zaman olacağını bilemediğim için.

Meraklı gözlerle bana bakarak ,konuşmamı hevesle bekledi.

"Olur ,tamam." diyerek gülümsedim. Gözleri kapanarak elini kalbine götürdü ve derin bir nefes aldı. Gülerek ona baktım.

"Bir an bana kızacağını düşündüm." işte bu beni biraz kızdırmıştı.

"Neden öyle birşey düşündün ?" dedim sitem dolu bir ses tonuyla.

"Hayatım ne bileyim. Geç söylediğim için.." dedi ve mahçup gözlerini elime çevirdi.

"Düşüncesiz biri değilim." diyerek lapa lapa yağan karı izledim. Kar taneleri yere düşmek için sanki birbirleriyle savaş veriyordu. Ve en sonunda hepsinin istediği gibi yer ile buluşuyorlardı.

"Deniz.." elini çeneme koyarak okşadı ve ona bakmama sağladı.

"Senin alınganlık seviyen mi artmış ne ?" dedi gülerek. Sahte bir kahkaha atarak tip tip ona baktım.
"Aman ne komik." diyerek küçük bir kız çocuğu gibi dudaklarımı büzdüm. Bu hareketime gulerek yapışıverdi dudaklarıma. Az önceki sinirli halimi unutarak dolgun dudaklarını öptüm. Dudaklarını alnıma koyarak uzunca bekledi.

"Seni çok seviyorum." dedi ve nazikçe karnımı okşadı.
Gülümseyerek koltuğa iyice yayıldım. Çınar kalorifer ısısını biraz daha yükselterek sırtımı sıvazlamaya başladı. Gözlerimi kapatarak okşamaları ile uyumaya çalıştım.

***

ÇINAR

Deniz'i izleyerek derin bir nefes aldım. Bu kar yüzünden eğer karım hasta olursa dövebileceğim bir insan da yoktu. Camın tıklatılmasıyla yerimde sıçrayarak cama baktım. Arabadan inerek adama baktım.

"Efendim yol açıldı." deyince adamı öpmemek için kendimi zor tuttum. Gülümseyerek başımı salladım ve arabaya bindim. Yavaş yavaş sürerek Ege abinin evine geldik. İlk önce Deniz'i kucağıma alarak kapının eşiğinde bize bekleyen Okan'ın kucağına koydum. Tekrar arabaya giderek poşetleri aldım ve eve girdim.

"Ege abi Deniz'in odasına ısıtıcı koyalım." diyerek yukarı çıktım. Okan ,Umut ve Merve de arkamdan geldi. Deniz yatağa kıvrılmış mışıl mışıl uyuyordu. Üstündeki ceketimi alarak kenara koydum. Yavaşça kendi ceketini de çıkartarak ,çift kat yorganı üstüne serdim. Ege abi odaya ısıtıcı ile girince derin bir nefes alarak ona baktım. Yönünü Deniz'e çevirerek ayarladı ve yanına yattı. Dayı yeğen yanlız bırakarak salona indik.

Eylül uyanmış ,oyuncağı ile oynuyordu. Merve koşarak onu kucağına aldı ve öptü.

"Bu gece yine elektrik kesintisi olacakmış."

Al iste. Bütün moralim yerle bir oldu. Umut'a bakarak tek kaşımı havaya kaldırdım.

Birden elektrik kesilince tekrar Umut'a dönerek tip tip bakmaya başladım.

"Abi bana niye öyle bakıyorsun ? Geceyi bekleyemediler bak." diyerek gözleri ile etrafı gösterdi. Hava kararmaya başlamıştı zaten. Derin bir nefes alarak elim ile bütün yerleri yoklayarak mutfağa ilerledim. Buzdolabından mum çıkartarak yaktım ve tekrar salona döndüm. Koltuğa yayılarak üstüme pikeyi örterek gözlerimi kapattım. Bugün gerçekten çok yorulmuştum.

***

Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin :).

Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin