Oturduğu araba koltuğu oldukça rahattı. Lakin kendisi hiç rahat değildi. Bu yüzden biraz Kıpırdadı. Ayrıca burkulan ayağı ağrıyordu. Yine de sesini çıkarmadan oturdu. O tanıdık ve güzel koku şimdi yoktu. Ama sanki hafiften geliyordu burnuna.
Araba hareket ediyordu. Eve yaklaştıkça Hadin daha bir sinirli oluyordu. Bu gecesi mahvolmuş bir şekilde sonlandı. Sinirle direksiyona vurdu. Arkadaki korkan kadını hiçe sayarak. Bir kez daha vurdu direksiyona ardından küfretti.
''Hay sikeyim! ''
Mutlu duymak istemedi bu tür küfür içerikli konuşmaları. Alışkın değildi. Ama şimdi kocası olacak adam sanki normal birşeymiş gibi fütursuzca söylemişti. Utanarak başını eğdi.
''Lanet olsun. Akıl edip kafanı neden kaldırmadın lan! ''
Diyerek Mutlu'ya bağırdı. Korku ile sıçradı yerinden. Kelimeler yok olmuş gibi konuşamadı. Daha sonra ise gözlerinden bir kaç inci süzüldü. O mavi gözleri şimdi bir okyanus gibi parlıyor ve insanı içine çekiyordu.
Issız bir sokakta durdurdu arabayı. Ardından hızla inerek Mutlu'nun kapısını açtı. Sert çehresi ondan korkulması gerektiğini gün gibi ortaya seriyordu.
Kolundan tuttuğu kadını bir hışımla arabadan indirmiş ve bağırmaya başlamıştı.
''Senin yüzünden rezil oldum lan millete. !''
Daha sonra ise kolundan tuttuğu kadını acımasızca yere fırlattı.
Acıyan canı ile dudaklarından küçük bir inleme kaçtı. Korku ile yerinde durdu. Savunmasız bir ceylan gibi duruyordu. Kocasından ilk defa korktu. Ya da korkuyu ilk defa bu kadar iliklerine kadar hissetti.
''Ne yapacağım lan seninle. Söyle ne yapacağım! ''
Yerde çaresizce duran kadının çenesini tutmuş ve sıkmıştı. Ardından bağırarak konuşmuş ve kadını daha fazla korkutmuştu.
Mutlu ise konuşmaya çalışarak ''Be...ben özür dilerim. '' demişti. Kekeleyerek.
Hadin hızla kafasını çevirdi kadının. Ardından boynundan tutarak bastırdı. İşte sinir krizi anı.
''Nefret ediyorum senden. Her hücrem nefretle can buluyor. '' diye tısladı.
Ağlamaya başlayan kadın sadece çaresizce bekliyordu.
Hadin onu hızla kaldırmış ve sırtını arabaya dayamıştı. Ardından boğazından tutarak yüzüne doğru fısıldadı.
''Bu gece.... Bu geceden sonra değişecek herşey. Evimde gözüme görünmeyecek ve olduğum ortamda bulunmayacaksın. '' dedi. Bir an karşısında ki kadının gözlerini unuttu.
Ardından aklına gelmiş gibi kapattı gözlerini Hadin. Açtığında ise pembe olmuş suratı ve parlayan gözleri ile mükemmel bir görüntü sergilemişti. Sertçe yutkundu. Bakışları dudaklarına kayarken yaklaştı fark etmeden.
Kadının yanan canını umursamadan dudaklarını bastırdı dudaklarına. Ardından hareket ettirdi dudaklarını. Karşılık almaması sonucu sertçe öptü ve ısırdı. Bu sayede dudaklarını aralayan kadın karşılık verdi. İstemeden. Hadin ise kendini ona bastırdı. Sanki az önce kıyameti koparan başka biriymiş gibi. Elini ensesine götürdü kadının. Diğer elini ise kadının kalçalarına koyarak kendine bastırdı. Kadının ağzına doğru inledi. Bu tutku nereden gelmişti böyle bir anda.
''Mutlu..'''' diye inledi.
Dudakları boş kalan kadın fısıldadı bu defa.
''Yaktığınız ateşte bir daha yakmayın beni. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Gelin. 1. (Zor Evlilik Serisi 2)
General FictionKelimelerin ağırlığı omuzlarına düşünce eli gevşedi bir iki adım geriledi. Acıtmıştı küçük kadın. Tam kalbinin ortasından. Önüne düştü bir iki tutam sarı saçı. O beyaz ve yakışıklı yüzü şimdi acı dolu bir ifade ile kör geline baktı. Gidecekti. En az...