Unutmalımıydı yapılanları? Yok mu saymalıydı. Hiç yaşanmamış gibi mi davranmalımıydı.? Acıydı bu unutulması mümkün olmayan bir gerçek. Hücrelere kadar işleyip bütün benliği ele geçiren bir şey di bu. Acı olgunlaştırır derlerdi. Bu bir yanılgıydı. Acı çocuklaştırır masum duyguları ortaya çıkarırdı. İnsanın gerçek benliğini ortaya çıkarırdı ürkek yapardı. Güvensizlik duygusunu aşılardı. Değiştirirdi insanı kısacası. Zehirli bir sarmaşık gibi sarardı. Önce bedeni sonra ruhu. Alıştırırdı yavaş yavaş kendine ve zamanla bağımlı yapardı. Mazoşist gibi.
Acıyan sırtını duvarın en soğuk köşesine bastırdı. Soğuğu seviyordu. Acıları örterdi tıpkı siyah gibi. Ruhsuz yüzünden bir duygu bile okunmuyordu. Kör gözleri bugün daha bir başka bakıyordu. Hissiz ve ruhsuz. Parlamıyordu mavi okyanusu bugün. Karşısında onu izleyen adamdan bile bir haberdi. Bugün ölmüştü. Ama yeniden doğacaktı. Sırtını biraz daha bastırdı. Askılı tişörtü yoktu yoktu üstünde. Sütyen ile kalmıştı. Bunu bile umursamıyordu.
"Mutlu.. "
Kendine seslenilmesi üzerine o adamın yanında olduğunu anladı. Fakat ifadesinde her hangi bir değişiklik olmadı. Kör gözleri yukarı bakıyordu. Dudakları hafif aralıkta sadece.
" Mutlu beni duyuyor musun.? "
Kerem şüphe ile süzdü çünkü hiç bir tepki vermiyordu. Elini tereddüt ederek kaldırdı. Yavaş bir şekilde Mutlu'nun yüzüne yaklaştırdı ve yanağına değdirdi. Baş parmağı ile elmacık kemiğine dokundu ve parmağını gezdirmeye başladı. Sıcak tenin soğuk tenine değmesi ile ürpersede yine de tepki vermedi.
"Mutlu. " dedi Kerem. Korkmaya ve endişelenmeye başlamıştı. Çünkü kadın hiç bir tepki vermiyordu. Ateşi de yoktu. Ama heykel gibi duruyordu. Ki nefes alması onu heykelden farksız kılıyordu." Tamam " dedi ne diyeceğini bilmeden Kerem. Ardından ayağa kalktı ve odadan çıktı.
****
" Kaç yıl oldu? " dedi orta yaşlı kadın. Ona bakan adam ise cevapladı." Öldüğünü sandıkları tam 19 yıl oldu. " ardından arkadan kadına yaklaştı ve kollarını ona doladı.
" Abim hala beni öldü biliyor. Bu.... Bu trajikomik " dedi. Güldü orta yaşlı adam.
" İntikam alacaktı güya. "
" Hala almadı değil mi.?"
Küstahça sordu kadın. "Hayır, daha almadı."
Fakat bilmiyordu ki adam çoktan intikam almaya başlamıştı bile.
"Sanırım oda vaz geçti." dedi kadın gülümseyerek.
Orta yaşlı adam kadını kendine çevirdi ve yüzünü avuçları arasına alıp alnına bir öpücük kondurdu.
"Hepsi senin içindi. " dedi aşkla bakarken. Kadın beğenmişlik ile cevapladı.
" Biliyorum hayatım. " ardından güldü ve güldüler.Sebep oldukları şeyi bilmeden. Sadece gülümsediler ve güldüler. Yanan bir can olduğunu bilmeden.
****
Elini hafif şişmiş ve sertleşmiş karnına götürdü. Bebeği büyüyordu. İyi bir şekilde değil kötü bir şekilde. Mutlu'nun canı daha çok yanıyordu bunu düşündükçe. Sırtını unutmaya çalışıyordu. Gerçi unutulması mümkün olmayan bir şeydi. Yaptıkları o kelebek resmi üzerine her gün bir şey yapıyorlardı. Öyle ki dokunamıyordu bile. Kendisini görmese bile yüzünün hep morluklar ile dolu olduğunu biliyordu. Artık eskisi kadar sık sık dövülmesede arada dövülüyordu. Ağlamıyordu. Konuşmuyorsun. Gülmüyordu. Ölü bir bedenin içinde ruhsuzca yaşıyordu. Oldukça zayıflamıştı. Bebeğini bu şartlar altında doğurmak istemiyordu. Fakat doğuracağından bile emin değildi. Kör gözlerinin bir defa görmesini istedi. Nasıl insanların elinde olduğunu bilmek istedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Gelin. 1. (Zor Evlilik Serisi 2)
General FictionKelimelerin ağırlığı omuzlarına düşünce eli gevşedi bir iki adım geriledi. Acıtmıştı küçük kadın. Tam kalbinin ortasından. Önüne düştü bir iki tutam sarı saçı. O beyaz ve yakışıklı yüzü şimdi acı dolu bir ifade ile kör geline baktı. Gidecekti. En az...