Multimedia: Mısra Hayal.
Bence okuyun bunu :)) Şimdi geçen bölüm Hadin Mutlu'yu tanımadı.. Tamam o tanımadığı kısmı yazmayı unutmuş olabilirim. Bence bu doğal :D Tamam tamam hatalıyım o konuda ama valla unuttum. Neyse onu şimdi yazacağım inşallah açıklığa kavuşur. Çok unutkan bir yazarınız var. Bence arada hatırlatma yapın ::D
İnce parmakları yüzünü bulduğunda önce elmacık kemiklerine ardından burnuna gitti. Yüzünü değiştiren en büyük unsur buydu. Olduğu ameliyat sayesinde o günlerin izleri yok olmuştu. Fakat yüzünü de değiştirmişti. Siyaha boyattığı saçları da cabasıydı. Gözlerine taktığı kahverengi lens ile gerçekten farklı biri gibi duruyordu. Kahkülleri yüzünü güzel yaparken farklı kılmıştı. Mutlu, Mutlu'dan farklı duruyordu. At kuyruğu yaptığı saçları ve yüzüne eklediği makyaj ile beraber çok güzel olmuştu. Siyah kısa kalem eteği ve üstüne mavi gömlek ile resmi durmuştu. kulağına taktığı küpeler ve boynunda ki kolye ise onu daha da güzel yapmıştı. Aynanın önünden kalkıp yatağın üstünde duran kızını kucağına aldı. Ardından odasından çıkıp aşağı indi. Bugün şirkete gidecek ve proje üzerinde konuşacaklardı. Heyecanını yenmişti. Sadece tek sorun onun karşısında ne yapacağıydı.
''Hazırım. ''
Kerem'e hitaben konuşmuştu. Yanına geldiğinde sordu.
''Tam olarak ne yapacağım? ''
Gerçekten ne yapacağını bilmeyen biri gibiydi. Boşlukta kalmış gibi. Uçurumdan düşüyor gibi. Hisleri karmakarışıktı. Bunun farkındaydı. Ama toplanması gerekiyordu. Yoksa hiç birşey yapamayacak ve yerinde sayacaktı.
''Hadin ile daha çok muhabbet kur. Nişanlısına iyi davranma. Elinden geldiğince soğuk kanlı yaklaş olaylara. Göreceksin herşey kendiliğinden olu vermiş. Zaten tanımadı seni. Ameliyat gerçekten işe yaramış. Öyle ki yüzün eskisinden daha canlı duruyor. Çillerin yok. Gözlerin..Zaten kahverengi. '' demiş elini yanağına götürmüştü.
Gözleri dolan kadın kızına baktı. Babasından mahrum oluşuna üzülüyordu. Ama bunu yapmak zorundaydı. Belki kızı hiç babasını tanımayacaktı. Bunları düşünmemeye çalışarak Kerem'e sarılmış ve hızla evden ayrılmıştı. Tabi önce ''Kızım sana emanet. Ona birşey olursa seni öldürürüm !'' demiş çıkıp gitmişti.
Arabayı elinden geldiğince hızlı sürüyordu. Hırslıydı. Hemde oldukça hırslı. Sonunda geldiğinde arabayı durdurmuş ve inmişti. Şirkete girerken içinden dua ediyordu. Hiç birşeyin ters gitmemesi için.
Kata geldiğinde yüzüne sahte bir gülümseme takmış ve çalışanlara baş selamı vermişti. Hadin'in odasının kapısına geldiğinde çalma gereği bile duymadan odaya girmişti. Hadin ve nişanlısını burun buruna görünce oldukça şaşırmıştı fakat belli etmeyerek ''Günaydın. '' diye mırıldanmış ve kendisine ayrılan masaya geçmişti. Onları öyle görmek acıtmıştı. Hadin galiba o kadını seviyordu.. Böyle düşünüyordu.
''Günaydın. '' iki kafadan aynı kelime çıkmıştı. Gözleri dolan Mutlu bu aralar fazla duygusaldı. Bunu yaklaşan regl gününe yoruyordu. Yoksa bu kadar ağlak bir kadın değildi.
Önünde ki dosyalara bakarken aklına gelen ile beraber bakışlarını birbirinden ayrı çifte dikmiş ve Hadin'e hitaben konuşmuştu.
''Hadin bey sanırım hala adımı bilmiyorsunuz? '' tek kaşını kaldırmış ve kendinden emin bir gülümseme ile konuşmuştu.
''Hayır bilmiyorum. '' demişti düz bir sesle.
''Öyleyse söyleyeyim.. Adım.. Adım Beyza ''
''Tekrar memnun oldum Beyza hanım. '' demiş ve nişanlısına bakmıştı. Onları çatık kaşları ile izleyen Alizya bakışlarını kadına dikmişti. Fazla güzel bir kadındı. Ve olgun. Sanki kıskandı. Fakat kıskanmasını gerektirecek bir unsur olduğunu görmüyordu. Alizya bugün vardı yarın yoktu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Gelin. 1. (Zor Evlilik Serisi 2)
General FictionKelimelerin ağırlığı omuzlarına düşünce eli gevşedi bir iki adım geriledi. Acıtmıştı küçük kadın. Tam kalbinin ortasından. Önüne düştü bir iki tutam sarı saçı. O beyaz ve yakışıklı yüzü şimdi acı dolu bir ifade ile kör geline baktı. Gidecekti. En az...