♡26♡

25.2K 1.1K 74
                                    

Aynadaki aksine baktı Mutlu. Değişmişti. Hemde hiç ummadığı kadar. Yaşadığı olaylar sadece ruhuna değil görünümüne de işlemişti. Turuncu saçları yoktu. Mavi gözleri, çilli suratı... Ve de kör gözleri...

Artık dünya aydınlıktı. Ancak içi ise kapkara bulutlar ile doluydu. Her an yağmur yağacakmış gibi, her an darmaduman olacakmış gibi...

Saçlarının ucuna dokundu hafifçe ve fısıldadı aynaya "Değiştim ben" diye. Değişmek zorunda olduğunu biliyordu çünkü. Zira her önüne çıkan engele takılmamak zorundaydı. Artık eski masum ve saf Mutlu yoktu. Yepyeni, güçlü, zeki Mutlu vardı. Ve herkesin korkması gerekiyordu...

Çünkü kalbi kırılan bir kadının yapacağı şeyleri hiçkimse tahmin edemezdi...

Odanın kapısı açılınca bakışları o yöne doğru çevrildi. Dün olan konuşmadan sonra yıkılmıştı. Lakin bu onun yıkımı olmayacaktı. Aksine güçlü olduğunu herkese kanıtlayacaktı. "Bitti" diyen Hadin'e de, ona işkence eden babasına da... Herkese...

"Birşey mi oldu Mutlu? " diyerek içeriye giren Kerem'in parmağına takıldı bakışları. Dünki yüzük yoktu. Bu da Mutlu'nun söylediği sözlere inanmadığını gösteriyordu.

"Hayır, sadece artık intikamın başlaması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu genç kadın, komodinin üzerinde olan kol saatini takarken. "Ve ilk kişi" diyerek odanın çıkışına ilerledi. Kerem'in yanında durarak elini omzuna hafifçe vurdu ve "Hadin Bulut" dedi. Odadan gülümseyerek çıktı ve kızının odasına girdi. Onun o muhteşem bebek kokusu tüm odaya yayılmıştı. Beşiğe doğru ilerledi ve eğilip kızının alnına bir öpücük kondurdu.

"Benim gözümden gönlümden düşen hayallerimin sonuna doğan gün ışığım; Hayal'im. Babanın her söylediği sözcükte içimde yeşeren filizim. Mısra'm" diye konuştu genç kadın ve derince bir nefes çekti içine. "Seni seviyorum. Babanın biraz cezaya ihtiyacı var. " diye devam etti. "Onu kesip geliyorum. "

***

Şirkete girdiğinde çalışanlara bir baş selamı verip odasının bulunduğu kata çıkmak için asansörün önünde durdu genç kadın. Asansöre bindiğinde tam kapı kapanacakken birinin ayağını koymasıyla yeniden açıldı. Bakışları yerden başlayıp yüzüne doğru çıktı. Bal gözler ve sarı dağınık saçlar yine her zaman ki gibi adeta bakanlara bir görsel şölen sunuyordu. Biçimli yüz hatları, sanki cetvelle çizim yapmış bir ressamın elinden çıkmış gibiydi.

"Günaydın Hadin Bey" diyerek yüzüne yalancı bir gülümseme kondurdu Mutlu. "Günaydın" diye sert ve soğuk bir biçimde yanıt alınca boğazını temizledi ve dik duruşunu bozmadı. Bu adam tek bir lafı ile böyle darmadağın ediyorsa, ona uzun uzun şeyler anlattığını düşünemiyordu Mutlu. Herhalde fatiha okunurdu arkasından...

"Sen evlenmeden o adamla mı yaşıyorsun?" diye konuştu Hadin. Sert ve soğuk tonu bir de araya mesafeleri eklemişti şu daracık alanda. "Evet bir sorun mu var?" diye soruya hem yanıt hem de yeni bir soruyla karşılık verdi genç kadın.

"İzin vermiyorum" dediğinde ise Mutlu kahkahayı patlatmıştı. "Hayır anlamıyorum" diyerek söze başladığında ciddiyete bürünmüştü. Sesine yansıyan alaycı ton kendini apaçık belli ediyordu. "Sen bir hikayeyi bitirdikten sonra ona kendin bir devam mı yazıyorsun?" diye sordu.

"Anlamadım?"

"Bizim kitabımızın son bölümü dün okundu ve bitti Hadin. Yazarı bilinmiyor. O yüzden sen gidip de o hikayeye tekrardan devam edemezsin" diye konuştu Mutlu. Asansör kapısı açıldığında hızlıca dışarıya çıktı. Hadin tam ağzını açarak birşey diyeceği sırada arkasını dönerek "Ve son olarak. Yazmak istesen de yazacak ne kağıdın ne de kalemin var" dedi. Hadin ise giden kadının arkasından sadece bakmakla yetinmişti...

Kör Gelin. 1. (Zor Evlilik Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin