19. Sayfa

279 30 1
                                    

Her adımımızda biraz daha konuştuk bana aşık olduğu adamı anlattı " Sevmek çok baska imiş, aklın başında olmuyor herzaman onu düşünüyorsun ben imkansizdanda oteyi sevdim, onun başka bir kadınla evli olduğunu bile bile sevdim, ben Haluk'u çok sevdim"
Cümleleri bittiğinde eve çoktan gelmiştik son kez söylemek istediği şeyi söyledi
" bunu annem asla bilmesin"
Evet annem bilmemeli idi, eğer ki öğrenirse Haluk ile görüşmesini yasaklayacaktı. Leyla ile benim aramda iki yaş var ve ben yirmi sekiz yaşındayım,iki çocuğum var ama ikimizde annemin gözünde hiç büyüyemedik. "Merak etme Leyla bu aramızda koca bir sır olarak kalacak". Konuşmalarımız ardından içeriye girdik çoktan yemekler yenmiş annem sorgu için bizi bekliyordu. Suç işlemiş küçük çocuklar gibi yavaşça girdik içeriye ve hazırladığımız yalanı söylemeye başladık "kusura bakma anne Leyla'nın pastahane için aldığı tüm ürünlerin tarihi geçmiş gidip iyade edecektik mal sahibi kabul etmeyince biraz tantana çıktı o yüzden geç kaldık".
Söylediğimiz yalana inanmış gibi duruyordu, çaylarimizi yudumladiktan sonra eve döndüm. Kenan'ı ve çocuklarımı özlemistim gidip boyunlarına atladım Aslı ve Berke ile oyun oynadıktan sonra Kenan'ın yanına gidip konuşmam gereken şeyler olduğunu söyledim "yarın Ercan ın yanına gitmeliyiz, mahkemeden önce yetişmeliyiz"
"Neler oluyo Beren?"
Tüm öğrendiklerimi Kenan'a da anlattım sabah erkenden görüşme saati ayarlattik ve rahat bir uykuya daldık.
Günün ilk ışıkları yüzümüze vururken açtık gözlerimizi sabaha, geç olmadan kalkmalı ve biran önce bildigimiz herseyi Ercan ile paylasmali idik. Kalkıp hazırlandık ikimizede siyah kıyafetler çok yakişmişa benziyordu. İlk görev başarı lı geçerse artık daha iyi bir mertebede olacaktık. Bunun heyecanı ile çocukları alıp yola koyulduk, ilk işimiz olarak çocukları annem gile bıraktık ardından karakolun yolunu tuttuk. Polisler bizi bildikleri için yardımcı oldular ve Ercan in yanina gittik, içeriye girdiğimizde hoş bir karşılama olmadı. Ercan gayet sinirlenmişe ve bize kızmışa benziyordu.
-Neden hala yanıma geliyorsunuz birazdan polise herşeyi anlatacağım zaten.
-Biliyoruz ama öncelikle sormamız gereken şeyler var.
-Biran önce sorun ve gidin.
-(Karımı ben öldürdüm) diyorsun peki saat kaçtı.?.
- 13:30
-Evet dogru cinayet saatini güzel ezberlemişsiniz, peki insan ayni anda iki yerde olabilirmi?
- Bu nasıl bir soru tabiki olamaz.
- Ozaman sen öldürmedin.
-Ne demek şimdi bu?
-Elimdeki bu oyuncağı görüyor musun? Bunu evinde tesadüfen buldum ve etiketinden satın aldığın yeri araştırdım bulmam zor olmadi çünkü bir sokak aşağıda ki oyuncak çıdan almışsın. Pekii,,, neden sen öldürmedin diyorum biliyormusun çünkü bu oyuncağı aldığında saat 13:30 du ve sen dükkan sahibi ile sohbete dalmışken karın öldürüldü. Kendin söyledin İNSAN AYNI ANDA İKİ YERDE OLAMAZ!!!
-Evet doğru ben öldürmedim ama böyle demek zorunda idim.
-Neden?
-Çünkü kızımı onlar kaçırdı karımı öldürenler kaçırdı ve bunu söyleseydim kızım da ölecekti.
-Hadi artık anlat herşeyi bize..
-Herkez bu ölümden beni sorumlu tuttu, çünkü karımla her günümüz kavga ile geçmeye başlamıştı. Kimse ne oldugunu sormadan beni kötü gördüler halbuki karım beni abim ile aldatiyordu.
-Nee???
-Kimseye bir şey diyemedim, herkezin benim ile dalga geçeceğini düşündüm. Sonrasında ise abimin eşi herşeyi öğrendi ve karımı öldürdü. Eger bunu anlatırsa bir daha kızını giremezsin dedi, yalan söylemek zorunda idim.

KARmAŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin