Sabah erken saatte saatim çaldı. Kafam yerinde olmayarak kapatıp tekrar yattım. Biranda önemli bir iş alacağımız aklıma gelerek fırladım yataktan. Kenan'ı uyandırmak için elimi yatağın yanına uzattığımda orada olmadığını fark ettim. Şaşkınlıkla ayağı kalkıp içeriye doğru ilerlemeye başladım. Mutfaktan menemen kokuları duyduğumda orada olduğunu anladım. Mutfağa girip sessizce bana kahvaltı hazırlamasını izledim. Arkasını döndüğünde onu izlediğimi fark edip gülümsedi. "Hadi bitanem kahvaltına otur" sevinçle yerime oturup kızarmış olan ekmeklerin masaya gelmesini bekledim. "Erkenden kalkıp benim içinmi yaptın bunları" "senin için herşeyi yaparım"
Evet benim için herşeyi yapardı ve yaptığı en son şeyle de benim hayatımı kurtarıp kendini hiçe saydı. İşte tüm bunları yaşamamıza sebeb olan görevi almaya gidiyoruz. Keyiflice kahvaltimizi yapıp hazırlandık. Kenan üzerine beyaz bir tişört, altınada kot pantolon giyip saçlarını arkaya dogu atarak şapkasını takıp hazırlığını bitirdi. Bende beyaz sıfır kol tişört ve kot pantolon giyip saçlarımı toplayarak tamamladım hazırlığımı. Sonrasında işe gitme vakti idi, öncelikle çocuklarımızı okullarına bırakıp ardından iş yerine geçtik. Patron çoktan odasında bizi bekliyordu, hızlıca kapıyı çalıp daldık içeriye...
-Kusura bakmayın biraz geç kaldık.
-Tamam buyrun geçin.
Patron her zamankinden gergin ve endişeli duruyordu. Elindeki kalemi beş dakikadır sallıyor ve bir türlü söze giremiyordu. Onun bu halinden tedirgin olarak ayaklarımı istem dışı sallamaya başladım. Odada ayrı bir sessizlik vardı, kapının çalması ile sessizlik bozuldu.
-tık tık.......
-Buyrun girin.
-Rahatsız ettim ama görevlerini açıkladınızmı?
-Henüz değil..
-Anlıyorum ..... Söylemek kolay degil... Ama..
-Biliyorum iş acil..
Konuşmalar bizi dahada gerginleştirdi, bu görev neyin nesi idi de, böylesine söylemekten çekiniyorlardı. İçim sıkılmaya ve korkmaya başladım, Kenan'a doğru baktığımda elimi tuttuğunu ve bana gözleri ile destek verdiğini fark ettim. Beni biraz olsun rahatlatmıştı.
-Bakın öncelikle bu görevi size anlatmadan şunu demek isterim ki kolay olmayacak. Bu vakanın benzeri ile karşılaşmıştık ve kimse çözememişti.
Kenan söze atlayarak sıkıcılığı bozdu.
-Söyleyin görevi ve biran önce başlayalım, biz bu işe aşk ile başladık ve öylede devam edecek. Fedakarlık gereken bir durum olursada Beren'i sonuna kadar koruyacağım.
-Peki öyleyse..
Ardından ben atladım lafa..
-Bende elimden geleni yaparak sevdiğim adamın yanında olacağım ve bu işin üstesinden geleceğiz.
-Zengin bir iş adamının ikizini geçen ay ölü bulundu ve yıllardır gorusmediklerini öğrendik. Fakat daha sonra farklı deliller ele geçirdik ama ikiz oldukları için olay çözülemiyor. Korktugumuzda bu belki masum olan ölü ,belkide kötü olan bunu anlamak zor olacak.. İkiz teorisi gerçekten zor bir vakadır.
-Peki öyleyse biz işimize başlayalım.
Son cümlemizin ardından çıkmak üzere idik ki.... Patron son bir uyarı yaptı....
-Lutfen dikkatli olun!!!!!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARmAŞIK
Mistério / SuspenseBirbirini çok seven iki dedektifin başına ne gelebilirki? İnsan hatırlamadığı birisini hala sevebilirmi? Yüzünü bile bilmeden sıcaklığını hissede bilirmi? Şimdi bu kitapta dedektif olmaya karar veren iki aşığın başına gelenleri okuyacaksınız....