Kim istemez mutlu olmalıyı ama mutsuzluğa da var mısın?
Aşk nedir?
Sorunun cevabı özneldir. Kimine göre aşk 'seni seviyorum' mesajıdır; kimine göre aşk tutku dolu bir öpücükte saklıdır; kimine göre ise aşk büyük bir nutella kasesinin içindedir; kimine göre ise aşk bir şairin yüreğinden kopup gelen dizededir.
Bana sorsanız aşk Dorukta gizlidir. Onun derin acılarla savaşan kalbinde, heybetli vücudunda, bir öpücüğünde ve en güzeli de bir dizesinde saklıdır aşk.
Aşk öyle bir duygu seline sürükler ki insanı, acizleştirir seni. Yeri gelir gururunu yok sayarsın, yeri gelir onun için ondan vazgeçersin. Öyle büyük aşk hikayeleri vardır ki insanoğlunda... Dinledikçe sende yaşamak istersin. Yaşadıkça da istemeden öldürür seni bu duygu.
Mantığıyla hareket edemez insan, aklı düşüneceği en son yerdir. Aşkta duygular vardır. Tutku, sadakat ve güven aşkın olmazsa olmaz üçlüsüdür. Her öpüşü seni farklı uçurumlara sürekler sanki. Her öpüşü yeni bir heyecan, yeni bir kıta keşfedir sanki. Ruhlarının birbirine ait olduğu iki insan tek bir insan olarak bir bütünü tamamlar.
Birbirine bağlı kalmaktır aşk her zaman. Onun için kendinden vazgeçmek değil de karar verirken onu da hesaba katmaktır. Çünkü aşk tek bir bedende iki kişi barındırabilmektir.
Öyle inanmalısın ki sevdiğine onu suçlasalar bile 'o yapmaz' diyebilecek kadar inanmalısın. Öyle güvenmelisin ki söylediği bir cümlede 'acaba doğru mu?' diye düşünmemelisin.
Aşk insanoğlunun başına gelmiş gelebilecek en güzel duygudur. İki iken bir olmaktır. Sen ben iken biz olabilmektir. Birbirine saygı duymaktır aşk.
Aşk masum insanların işidir. Bir insanı gönülden sevmek, kalbinde hissetmek sadece iyi insanlara özgü bir duygudur. Bu yüzden kötülerin önüne hiçbir zaman bir şey geçemez. Onlar için sevgi kilit kelimedir.
Doruk'ta gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor. Başkaları ona benim baktığım gibi bakmasın, benim onda gördüğümü kimsecikler görmesin istiyorum.
Şu an beni öpen dudaklarının tadına hiçbir zaman doyamayayım istiyorum. Bana dokunduğu anda karıncalanan tenim hiçbir zaman bu duygulara alışmasın istiyorum.
Ellerini kazağımın altından belimde hissedince irkilerek onu kendimden uzaklaştırdım. Kızgın gözlerle bana bakıyordu.
"Bakma şöyle, bizi bekliyorlar."
Elini elime kaydırarak banyonun kapasını açtı.
"Şimdilik..."
Onu geçiştirmek adına kafamı belli belirsiz salladım ve mutfağa geldiğimde buzdolabına yaslanmış Aryayı ve onu öpen Mert'i gördüğümde gözlerimin irileşmesine engel olamadım.
Doruk uyarırcasına boğazını temizlediğinde panikle birbirlerini ittiler ve ikisi de mutfağın birbirinden ayrı kısımlarına yöneldiler. Muhtemelen onlar daha nasıl birbirlerini öptüklerini anlamamışlardı ve üstüne bize yakalanınca panikleri had safhadaydı. Aryaya en öldürücü bakışımı atıp 'sonra konuşacağız' mesajı verdikten sonra masadaki tabaklara çorba koymaya başladım. Arya ve Mert yerlerine kedi gibi sinerken Doruk belimden sarılmış kulağıma gelmişti.
"Sen o kadar misafirdi yemekti diye diye bizim tutku dolu anımızı böl bunlar burada ohhhh...."
Kolumu karnına sapladığımda iki büklüm olurken 'ah' diye inlemeyi de unutmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİNİN DERİNLİĞİ
Novela JuvenilKalbi paramparça olan bir kız. Aşkın en kötü halini yaşamış, yıllarca kendini duvarlara hapseden suçsuz olan bir mahkum. Adının hakkını sonuna kadar veren masum, ürkek ve bir o kadar da cesur olan Derin Özgün... Dünyaya maviliklerini açtığından beri...