I.DÜĞÜM

5.6K 221 97
                                    

Tanıtım videomuz aşağıda yer alıyor. İlk defa böyle bir tarzda yazıyorum. Hatalarım varsa şimdiden affola. Keyifli okumalar. 


Şu ana kadar namağluptum.

Arenanın ortasında hepimiz bir çember oluşturmuş, hünerlerimizi sergiliyorduk. Çevikler derslerde fiziksel aktiviteleri ağırlıklı görürdü. Ancak bir müsabaka çok nadir olan bir olaydı. Ve hepimiz Altın Mühür'ü almak için canımızı dişimize takmıştık.

Altın Mühür en iyi Çevik'e verilen bir madalyaydı. Bu madalyayı almak demek, savaş meydanlarında komutan olmak demekle eş değerdi. Savaşlardaki komutanlar Altın Mühür'ü almış kişilerden seçilirdi.

Küçüklükten beri bir savaşı yönetmek en büyük hayalimdi. Ve şu an hayalime bir adım daha yaklaşmıştım.

"Ciara!"

Komutan Jex'in bana seslenişiyle arenanın ortasına çıktım. Bir şahin gibi gözleri bana uygun rakibi bulmak için çemberi tarıyordu.

"Edgar!"

Edgar Fitzsimon yavaş hareketlerle karşımdaki yerini aldı. Cüssesi benim iki katımdı ve bildiğim kadarıyla benden üç yaş büyüktü. Yüzündeki kendini beğenmiş gülümseme direk bana yönelikti. Kolunu sallayarak kelepçelerini ortaya çıkardı. Bileklerine taktığı diken şeklindeki kelepçeler rakibinin boğazını kesmek için mükemmeldi ancak müsabakada kalıcı bir zarar vermek yasaktı. Durdurmak için birini yüzeysel kesme şansınız vardı sadece.

Çelik kabzalı bıçağımı sıkıca kavradım. Edgar da bir bacağını öne atmış, hamlemi önlemek için bedeniyle arama set örmüştü. Göğsü inip kalkıyordu.

Komutan Jex'in işaretiyle ikimizde ileri atıldık. Ben direk üstüne koşarken o, benden ters istikamete koşuyordu. Farklı bir taktik denemek istemişti, anlamıştım. Bu yüzden hızımı arttırdım. Kumdan dolayı koşuşu yavaş olsa da diğer karşılaştıklarıma göre hızlıydı. Ancak ben ondan daha hızlıydım.

Atik bir tekmeyle onu yere düşürdüm. Bedeni kuma kapaklanırken bıçağımı boğazına dayamış, kelepçesine takılı dikenlerin yüzümü çizmesini önlüyordum.

"Bir kız gibi dövüşüyorsun, Edgar!"

Hırlamaya benzer bir ses çıkardı ve bacağını bacağıma sararak beni kapana kıstırdı. Herhangi bir hamle yapmama fırsat tanımadan beni bedeninin altına aldı.

"Seni doğrayacağım!" diye tısladı.

Dirseğimle yüzüne vurup omzuna bıçağımla sıyrık attım. Acıyla ulurken bacağını da gevşetmişti. Bu fırsattan yararlanarak onu kuma mıhladım ve üstüne ata biner gibi oturarak elimle kazandığımın işaretini verdim.

"Rüyanda görürsün!"

Edgar beni itmeye çalıştı fakat çabası boşunaydı. Kazandığım ilan edilene kadar üstünden kalkmayacağımı ikimiz de biliyorduk.

Komutan, beni Edgar'ın üzerinden alıp kolumu kazandığımı belli ederek kaldırdı. On ikisi gitmişti, geriye üç kişi kalmıştı. Hayalime kavuşmama üç kişi...

Yerime geçerken Cal bana sırıtıyordu. Omzuyla omzumu dürttü.

"İnsanlar kazananın belli olduğunu söylüyor ve bu kişi senden başkası değil, Ciara."

"İnsanlar fazla geveze," dedim. Bıçağımdaki kanı termal tulumumun kumaşına sildim.

"Şu ana kadar hiç yenilmedin. Sence de sonuç belli değil mi?"

DÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin