XX.DÜĞÜM

976 83 5
                                    

"Hey, sen takma Vincent'ı. Havlayacak yer aramış."

Melanie destek olmak maksadıyla omzumu sıktı. Daha önce kaç kez kavga etmiş, kaç kez çirkin iftiralara maruz kalmıştım. Bu benim ilk seferim değildi. Ancak ilk defa söylediklerim beni sarsmıştı. İlk defa inandığım, uğruna canımı koyduğum o gerçek beni şüphelendirmişti. Bir süre kendime gelemem bu yüzdendi.

"Kemik istiyorsa kemik atmasına da biliriz."

"Değmez, boşver. Hadi, film izleyelim. Cal senin için aksiyon almış."

"Bol kanlı olsun, lütfen," deyip güldüm. Melanie de benimle birlikte güldü. Gergin havanın dağılması onu memnun etmişti.

Kapı tıklatıldı. Cal gelmiş olmalıydı. Melanie vakit kaybetmeden yanımdan ayrılıp kapıyı açtı. Ben de o esnada yatağımı düzelttim, yastıkları bir araya getirdim. Cal elinde koca film makinası ve film makaralarıyla kapıda belirdi.

Melanie boş bıraktığımız duvara sinema izlerken kullandığımız çarşafı astı ve yanlarını bantla tutturdu. Cal makinayı hepimizin rahatça izleyebileceği bir yere koyup elindeki üç makaradan birini makinadaki bölmeye yerleştirdi. Ona baktığımı fark edince başını bana doğru çevirip gülümsedi. "Hey."

Ona gülümsemeye çalışarak yanıt verdim. "Hey."

"Sana harika bir aksiyon filmi getirdim," dedi. "Tabi, bir süre sonra saçma bulup sızacaksın."

"Hiç de bile!"

Cal bana tek kaşını kaldırarak baktı. Oflayıp yastığı ona fırlattım.

"Senin bu kadar zeki olmaman gerekiyor, eski Cal'i istiyorum."

Yastıktan kafasını eğerek kolayca kurtuldu ve Melanie'nin yanındaki yerine yayıldı. "Sağol." Kaşlarını çattı. "Yani, sanırım."

"İltifat değildi."

"İkiniz sesinizi kesecek misiniz yoksa filmi siz olmadan mı izleyeyim?" Dedi Melanie.

"Biliyorsun," diye cevap verdim. "Bizsiz asla film izleyemezsin."

"Evet," diyerek bana katıldı Cal. "Arkadaşlık kuralları 105: Film sadece arkadaşlarla izlenir. Ne tek başına ne başkasıyla..."

Cal'e şaşkınca baktık. Bu tepkimize karşı kıkırdadı.

"Arkadaşlık kurallarını imha ettiğimizi sanıyordum," dedim Melanie'ye.

Melanie de en az benim kadar şaşkın gözüküyordu. Bakışlarını Cal'den ayırıp bana çevirdi. "Evet, etmiştik. Onu dart tahtası olarak antremanda kullandık ya?"

"Kızlar kızlar..." Cal çok önemli bir şeyden bahsediyormuş gibi yerinde dikleşti. Bu konu onun için gerçekten önemli olmalıydı. "Yazılanları yakabilirsiniz. Ama fikirler..." İşaret parmağını şakağına bastırdı. "Onları yakamazsınız. Onlar burada, güvendedir. Bir filmde dedikleri gibi: Fikirler kurşun geçirmez. Ya da bizim durumumuzda bıçak..."

İkimizde bir süre ona boş boş baktık. En sonunda Melanie dayanamayıp gülmeye başladı. Kısa süre içinde ben de ona katıldım. Kahkahalarla gülüyorduk, Cal ise somurtuyordu.

"Tam bir eziksin Cal." Melanie omzunu dürttü. Gözlerinde gülmekten oluşan yaşlar parıldıyordu. "Ama biz seni böyle de seviyoruz. Arkadaşlık kurallarını bir daha açmazsan güzel olur. Bu çok..."

"Ürkütücü," diye tamamladım cümlesini.

"Kesinlikle!"

"Ah, siz fikirlerden ne anlarsınız..." diye homurdanıp filmi başlattı Cal. Bu konunun daha fazla uzamasını istemiyor olmalıydı. Biz de daha fazla yorumda bulunmadık ve çarpışan arabalar ve yaralananlarla başlayan filme odaklandık.

DÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin