VIII. DÜĞÜM

1.4K 136 6
                                    

Fısıltılara uğrayıp pansuman yaptırmıştım.

Dante'nin pansumanı bana zaman kazandırmıştı ama Fısıltılardan kaçamamıştım.

Tentürdiyotla kanayan yarayı temizlemiş ve beni bir güzel(!) azarlamıştı. Kadına yumruğu geçirmemek için kendimi o kadar zor tutmuştum ki!

Şimdiyse söylene söylene kütüphaneye gidiyordum. Elim baştan aşağı uyuşmuştu.

Dante'nin bana verdiği kitabı görevliye soracaktım. O kitabı nasıl aldığını cidden merak ediyordum.

Kütüphane ilk geldiğim gibiydi. Yine aynı kısa saçlı kız köşeye çekilmiş kitap okuyordu; yine aynı görevli kadın kâğıtlarla boğuşmaktaydı.

Derin bir nefes alıp görevliye yöneldim. "Merhaba."

Kadın kalın çerçeveli gözlüklerinin üzerinden bana baktı. "Buyurun?" Gözlerini kıstı. "Cal'di, değil mi?"

Zoraki gülümsedim. Dişlerimi gıcırdatıyordum. "Hayır. İkimizde biliyoruz ki adım Cal değil."

Dudağının tek tarafı yukarı kıvrıldı. "Ciara..." dedi. "Sana nasıl yardımcı olabilirim?"

"Ben bir kitap arıyordum," dedim. "Adı: Siyah Sarmaşık..."

"Bakayım bir kayıtlara," diyerek önündeki kâğıt yığınını karıştırmaya başladı. Her bir yazıyı dikkatle inceliyordu. Son kâğıda gelince yüzünü ekşitti. "Yok gibi. Bir de içeridekilere göz atayım."

Yanımdan ayrılıp gizli bir bölmeyi andıran arkasındaki kapıyı beline asılı anahtarlarla açtı. Metalin metale çarpma sesi kütüphanenin duvarlarına çarpmıştı.

Kapıyı açtığı gibi içerideki bütün toz dışarı çıktı. Kadın öksürüp eliyle dumanı dağıttı. "Biraz eski de. Uzun zamandır kimse girmiyordu," diye bir açıklama getirdi.

Bir şey demedim. Muhtemelen beş yüz yıldır o odaya kimse girmiyordu.

İçeri girip gözden kayboldu. Kâğıtların hışırtısını ve dosyaların birbirine çarpmasını işitebiliyordum. Tek ayağımı yere vurup ritim tutturdum. Kadın kısa sürede geri dönmüştü. Elinde kalın kapaklı siyah bir dosya vardı. Dosyayı masaya vurarak bıraktı.

"Siyah Sarmaşık... Yasak kitaplar arasında gözüküyor."

"Elinizde bir kopyasının olma ihtimali var mı?"

"Yok. Biri almış."

"Kim olduğu yazıyor mu? O kitabın methini duydum da; merak ettim."

"Bu gizli bir bilgidir Ciara. Sana söyleyemem."

Alt dudağımı mağlubiyetin verdiği hüzünle aşağı sarkıttım. "Tamam, teşekkür ederim."

Kitap yasak olmasa diretirdim ama kadının geri adım atacağını sanmıyordum. Bu yüzden daha sonra aklıma gelen fikirle hınzırca sırıttım ve kadına yüzüme masum bir ifade yerleştirerek döndüm. "Şey, suyunuz var mı? Saatlerdir antrenmandayım da. Biraz başım dönüyor."

"Ah, tabi..." dedi kadın gözlerini kırpıştırıp su almak üzere yanımdan ayrılırken.

O gider gitmez etrafı kolaçan edip bıraktığı dosyayı açtım. 'S' harfine geldiğimde hızla sayfaları çevirip 'Siyah Sarmaşık' yazısını buldum. Bir yandan da kadının aniden gelme ihtimaline karşı etrafa bakınıyordum. Parmağımın ucuyla bilgileri takip edip son teslimin kime olduğuna baktım.

Dante Astor Kynaston.

Bingo!

Zaman kaybetmeden dosyayı kapatıp eski yerime geri döndüm. Kadın da o esnada gelmişti. Uzattığı bir bardak suyu kana kana içtim ve minnettarca ona gülümsedim.

DÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin