XXI.DÜĞÜM

908 79 6
                                    

Dante'yi görüşümün üzerinden bir hafta geçmişti.

Ne bir mektup, ne bir konuşma... Hiçbir şey. Hiçbir şey yoktu.

Sanki hayatıma ansızın girmiş ve hiç haber vermeden çıkıp gitmişti.

Eski hayatıma kavuşmuştum aslında. Yaptıklarım rutin haline gelmişti. Gündüzleri derslerimi veriyor, arenada biraz antrenman yapıyor; akşamları ise yorgun düşmemişsem Melanie ve Cal ile takılıyordum. Sıradışı bir durum söz konusu değildi.

Sırtıma astığım bıçaklarla atış talimi yapmak üzere poligona gidiyordum. Bugün dersim erken bitmişti. Melanie ve Cal'in de işi vardı. Ben de vaktimi verimli değerlendirmek için poligona gitmeye karar vermiştim. Yanımda koşar adımlarla yürüyen Cal kızarcasına bana baktı.

"Daha hızlı yürüyemez misin?"

"Acelesi olan sensin," dedim ona. Kemerimin kayışını düzelttim. "Sen hızlı yürü."

"Yürüyorum zaten," deyip homurdandı.

Ayakkabılarını işaret ederek, "Bağcıklarını bağlasaydın daha hızlı hareket edebilirdin," dedim. Bugün dövüş dersi olduğundan ayağına postallarını değil, spor ayakkabılarını geçirmişti. Ancak acelesi olduğundan ayakkabıları direk ayağına giymiş ve bağlamadan odasından dışarıya atmıştı kendini. Ancak yanımda yürüdüğü dakikaların yüzde sekseninde tökezlemiş ve düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı.

Cal tekrar tökezlediğinde, "Tek kelime etme," diyerek beni uyardı ve özür dileyerek insan selini yarmaya çalıştı. Ancak sonuç her seferinde olduğu gibi başarısızdı.

Kaşlarımı çatıp Cal'i kolundan tuttum ve düşmesini engelledim. Bana kısık sesle teşekkür etti. Kolunu tutmayı bıraktım.

"Burası bugün neden bu kadar kalabalık? Kral'ın doğum günü falan mı?"

"Hayır. Duvara asılan afişleri görmedin mi?"

"Hayır. Görmem mi lazımdı?"

Abartıyla gözlerini devirdi ve duvardaki afişlerden birini söküp bana uzattı. "Haftaya Kuruluş Günü..."

Uzattığı afişi elime alıp üzerinde yazılanları okudum.


"Saygıdeğer atalarımızın bize bahşettiği bu günlerin tadını çıkarmak, kuruluşumuzun 500. Yılını kutlamak ve bu uğurda canını feda eden şehitlerimizi anmak üzere Kraliyet yuvasında parti düzenlenecektir. Partiye gelemeyen kişilere erzak yardımı yapılacak ve o hafta tatil ilan edilecektir.

Herkese mutlu Kuruluş Günleri!

Kral ve Kraliçe Aldric."


"Parti varmış ne hoş..." Afişi Cal'e geri verdim. "Birkaç saat durup geri döneriz zaten. O boğucu ortamı kaldıramam."

"Şöyle bir durum var ki partiye herkes katılamıyor."

"Ne? Nasıl?"

Cal afişin altındaki küçük yazıyı işaret etti. "Bak ne yazıyor."

Gözlerimi kıstım.


"Dikkat! Güvenlik sebebiyle bu partiye sadece üst makamlardan kişiler katılabilmektedir."


"Saçmalığın daniskası..."

"Öyle olsa da kural, kuraldır."

DÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin