7. Bölüme kadar bölümler yenilenmiştir. İyi okumalar.
***
Rüya'yla ilk kavgamızdı. Ve kırılmıştı. Benim aptal kıskançlığım yüzünden. Cenk'i az çok tanıyordum. Yani ortaokulda adı çok duyulan biriydi. Kızların peşinde koşan biri olduğu için normaldi tabi. Ne yapabilirdim ki. Benim dokunmaya bile kıyamadığım sevgilimden o nasıl makas alabiliyordu. Cesaret mi lan bu? Elbette cezasını kesecektim. Ama önce onu bulmalıydım. Hızla okul binasına yöneldim. Merdivenleri üçer beşer çıktım. 2. Katta bazı sesler geliyordu. O yöne doğru ilerledim. İki kişi sohbet ediyordu. Sanırım biri kızdı. "İnanmıyorum. Demek bu kadar iğrenç bi insan bunlar" dedi kız. "Malesef öyle. Tek amaçları kız ve serveti" dedi erkek. Daha iyi duymak için kapıya yaklaştım. O sırada kapı birden açıldı. Önce kapalı sarışın mavi gözlü bir kız çıktı. Ardından Cenk çıktı. Bir anda boğazına sarıldım. O daha ne olduğunu anlamadan ben o güzel suratına sağlam bi yumruk attım. Yalan yok. Yakışıklı bir çocuktu. "Yakışıklı çocuk bu ne öfke sakin ol" dedi sırıtarak. Ben sinirlendikçe o daha fazla zevk alıyordu. Sağ tarafa döndüğümde kız ortada yoktu. Korkup kaçmıştır diye düşündüm. Yüzüme yediğim yumrukla düşüncelerim kayboldu. "Ahh. Hadi Rambo. Hemen pes mi edeceksin. Daha ısınmadım bile" dedi gülerken. O sinirle üç dört yumruk geçirdim. Yere yığıldı. Bende sağ kolumu duvara uzatıp soluklandım. "Ali hadi ama. Bu kadar mı?" dedi yerde kanayan burnunu acı içinde tutan Cenk. Sinirle karnına sert bir tekme attım. Sonra bir daha. Ve bir daha. "Tamam tamam pes" dedi Cenk kahkahalarla. Tam yakasından tutmuştum ki biri sağ kolumu ters döndürüp beni duvara yapıştırdı. Ben elinden kurtulmak için çabalarken o elini Cenk'e uzattı. "İyi misin" dedi. "Ya moruk fena dayak yedim bir hafta sendeyim artık ona göre odamı hazırlat" dedi Cenk. Ben ilk fırsatta elinden kurtulduğum siyahlı çocuğa yumruk attım. "Offff fena koydu. Ali 1-0 öndeee" dedi Cenk yine o saçma kahkahalarıyla. Sonra duvara yaslandı. Siyahlı çocuk hemen kendini toparlayıp bana yumruk attı. Ben kendime gelmeden bi tane daha attı. Ben duvara çarpınca yere düştüm. Bu sefer ard adra tekmeledi beni. Yakamdan tutup beni ayağa kaldırdı. Bi kaç yumruk daha attı. Karın boşluğumda bir ağrı hissettim. Artık gücüm kalmamıştı. Yere yığıldım. "Ve şampiyoooon" dedi Cenk. "Lavaş hadi gidelim" dedi ardından. Siyahlı çocuk başıyla onaylayınca "Senin için gelmedim" dedi bana dönüp. Ben anlamsız bir şekilde bakarken onlar hızlı adımlarla uzaklaştılar. Koşarak müdür geldi yanıma. "Oğlum ne bu halin?" dedi endişeyle. Kolumdan tutup ayağa kaldırdı. "Ne oldu burada" dedi. "Kapıya çarptım" dedim kan içinde kalmış dudaklarımla zorla. Hoca sinirle bana döndü. Fısıltıyla karışık 'ya sabır' dedi. "Oğlum çelik kapı bile bu kadar yamultmaz. Dayak mı yedin yoksa?" dedi. Ben hocaya ölümcül bir bakış atınca önüne döndü. "Seni revire götürüp babana haber vereyim" dedi. "Hayır " diyebildim dişlerimin arasından. "Babama haber vermiyeceksiniz" dedim. "Tamam" dedi ve ilerledik.
Revirdeki işim bitince okuldan çıktım. Her yerim ağrı içindeydi. Ağır adımlarla arabama ilerledim. Kapıyı açtım. Kendimi koltukta huzursuz hissettim. Ne güzel gündü aslında. Ne zaman bu kadar acı bitmişti günüm. Kontağı çevirip arabayı çalıştırdım. En yakın markete gittim. Biraz erzak alıp yola devam ettim. Taş eve gittim. Daha güneş batmamıştı. Baraj gölünün etrafında büyük bir evdi burası. İzmir'e taşınınca böyle sakin bir yerden ev almak istemişti annem. Babamsa burayı bulmuştu. Gölün kenarında tahta şezlonglar vardı. Babamla yapmıştık bunları. Onlardan birine geçip uzandım. Sanırım kafa dinlemeye çok ihtiyacım vardı. Ailem, sorumluluklarım, sevdiğim kız... Hepsinden uzaklaşıp biraz kafa dinlemek. Huzuru hissetmek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam
Teen FictionŞöminede yanan ateşe biraz daha yaklaştım. Soğuktan hareket ettiremediğim ellerimi ateşe uzattım. Ama farkında bile değildim o ateşin intikam ateşi olduğunu. Çenem birbirine çarpmaya başlayınca ellerimi ağzıma bastırdım. Yenilmiş görünmek istemiyord...