İntikam

11. Bölüm Parti

Arkadaşlar merhaba. Umarım sizi sıkmıyorumdur. Final hakkında kararsızım. Mutlu bir son mu yoksa mutsuz bir son mu yapsam bilmiyorum. Fikirlere açığım. Teşekkürler :)

Aynada son bir kez daha kendime baktım. Sağ küpemi takmaya çalışırken yatağımın altına düştü. Eğilip almaya çalıştım. Elime gelen nesneyi hissedince çıkardım. Bu Ali'nin küçükken doğum günümde aldığı balerinli kolyeydi. "Ne zaman düştün sen oraya" dedim kendi kendime. Tekrar eğilip küpemi aldım. Onuda takıp lavaboya ilerledim. Kolye çok tozlanmıştı. Biraz sabun sıkıp yıkadım. Kağıt havluyla kurulayıp boynuma taktım. Balerin kıza dokunup gülümsedim. Gözlerimin dolduğunu hissedince hemen toparlanıp odama geçtim. Kırmızı rujumu da sürdükten sonra aynadaki kendime büyük bir öpücük atıp odadan çıktım. Birden aklıma Ali'nin sabah attığı o uzun mesaj geldi. Henüz okumamıştım. Çantadan telefonumu çıkartıp mesajı açtım. **biliyorum bana kızgınsın. Haklısın da zaten ama seni herşeyden çok seviyorum. Rüya sen benim geçmişimdeki geleceğimsin. Seni herşeyden herkesten çok kıskanıyorum. Sakın sevgimi sahte bulanlara inanma. O onların sahteliği. Bu arada partiye beraber gidicez saat 20:30 da kapıda olurum. Fazla bekletme beni...** Ne demek istemişti ki şimdi. Kimse onun sevgisini sahte bulmuyordu ki. Neden böyle düşünmüştü. Derken telefon titremeye başladı. Gelen mesaja baktım. **Daha hazır değil misin?** Ali. Sanırım gelmişti. Saate baktığımda adımlarım hızlandı. Saat 20:46 olmuştu. Salona geçtim. Annem mavi koltuklardan birinde kahvesini içip kitap okurken babam da tabletinden birşeylere bakıyordu. Abim ise daha okula başlamadığı için bol bol kız arkadaşıyla konuşuyordu. Üniversiteyi İstanbul'da okumak istiyordu. Orada bizim evlerden birinde kalacaktı. Henüz kayıt işlemleri tamamlanmadığı için buradaydı. "Ooo prenses bu ne güzellik" dedi uyuz abim. "Baba bak bu kızı kaparlar sende arkasından bakarsın sadece" dedi dalga geçerek. Babamsa hiç onu aldırmadan "iyi eğlenceler kızım. Kendine dikkat et" dedi. "Sağol canım babam" dedim ve koşup yanaklarından sulu sulu öptüm. Sonra anneme hayali bir öpücük yolladım. O sırada bana sırıtarak bakan abime de dil çıkartıp evden çıktım. Az ileride bekleyen Ali'nin arabasına bindim. "Nasılsın canım" dedim gülümseyerek. "Sen iyiysen iyiyim" dedi. Ben sadece tebessüm etmekle yetindim.
Okulun kapısından parti alanına doğru ilerledik. Ali beni kaybetmek istemezcesine elimi sımsıkı tutuyordu. Birden durdu. "Sana söz veriyorum bir daha asla seni üzmek yok. Kıskançlık krizlerimde yok" dedi. Ben sımsıkı sarıldım sadece. Ne diyebilirdim ki ona. O benim sevdiğim adamdı. Ve öyle kalacaktı. Ama şu Furkan geldiğinden beri aramızda bi soğukluk vardı. Neyse ki bugün eğlence günüydü.
Parti alanı her zaman ki gibi süperdi. Müzik, sınırsız ikramlar, ışıklar, sahne... Herşey muhteşemdi. Ali'yle bi köşeye geçip oturduk. Furkan ve Cenk de karşımızdaki masaya oturdular. Daha sonra bizim grup toplandı. Emir djin tuvalete gittiği sırada oyun havaları halaylar çalmasıyla ortam daha da şenlendi. Arada Furkan'la göz göze geliyorduk ve Ali bunu farkında değildi. Zaten fazla da durmadı yarım saatten sonra ortadan kayboldu. Bi ara Ali içecek almak için gittiğinde Cenk geldi yanıma. Bir not bırakıp gitti. Bizimkilere fark ettirmeden kağıdı açıp okudum. ##Herkes göründüğü gibi değil Rüya. Etrafında hiç beklemediğin kıyametler koparken sen farkında bile değilsin ## Anlamamıştım. Ne demek istiyordu. Acaba Furkan hakkında birşeyler mi biliyordu. Ama nerden bilecek ki. Tamam arkadaşı ama Cenk'i tanırım. Hiçbir arkadaşını satmaz o. Peki Furkan değilse kim???
Partinin geri kalan kısmı bu soruyla geçerken bir ara Ali'ninde ısrarıyla dans etmiştik. Parti bitiminde çıkışın önünde gazeteciler cemiyetten olanlarla röportaj yapıyordu. Flaşların patladığı yere baktığımda Furkan'ı gördüm. Birşeyler açıklıyordu. Ali ona nefretle bakıyordu. O teşekkür edip gidince gazeteciler bize yöneldi. İlişkimizi ve partiyi sordular. Hemen hemen hep Ali cevapladı soruları. Gecenin sonunda yatağıma ulaşınca çok rahatlamıştım. Üzerimi bile değiştirmeden uykuya dalmıştım. Sanırım hayatım değişim evresine girme aşamasındaydı ve bu hiç hoşuma gitmemişti...