*********
Ve kampın son saatlerinde bir sürü kişi dilek fenerlerimizi yakıp dilek tuttuk. Sonra müzikle beraber bıraktık. Yüzlerce dilek feneri gökyüzünü aydınlatıyordu. Benim de içimde tek dilek vardı. Babama bunu yapanların gün yüzü görmemesi... İçimde bir his bunun yakın olduğunu söylüyordu.Dün gecenin yoğunluğuyla öğlene kadar uyumuşum. Sabaha karşı gelmiştik eve dinlenmek için gittiğimiz kampta çok yorulup da gelmiştik. Öyle ki valizlerimiz bile hala arabada indirmedik. Üzerimi bile değişmeden uyuyakalmıştım. Gözlerimi açmakta güçlük çekerken telefonum çaldı. Ekrana bakmadan kulağıma götürdüm. "Leeduo sen misin?" ...... " tamam tamam hemen geliyorum" offf deyip yataktan çıktım zorla. Kendimi banyoya zor attım. Soğuk bir duş kendime getirmişti. Hızla üzerimi giyinip hazırlandım. 3 hafta kalmıştı yarışmaya ve ben hala gruba uyum sağlayamıyordum. Aşağıya indiğimde kimse ortalıkta yoktu. Dışarıda beni bekleyen Leeduo'nun yanına koştum. " Evdekiler nerede?" Dedim. "Bilmiyorum. Kamelyadalardır hadi çıkalım" dedi. Arabaya binip yola koyulduk. Yolda biraz daha uyumuşum. Ani bir frenle kafamı cama çarptım. Gözlerimi aniden korkuyla açtım. "İyi misin Rüya?" Dedi. Ben hızlı hızlı nefes alınca o da korkmuştu. Kazadan sonra sanırım fobi olmuştu. "İyiyim" deyip yutkundum. Leeduo adama sinirle söylenirken bende çantamdan suyumu çıkarıp bir yudum aldım. Sonra şişeyi Leeduoya uzattım. Oda tek dikişte bitirip arabanın arka koltuğuna fırlattı şişeyi. Atölyeye geldiğimizde inanılmaz derecede uykum vardı. "Selam" deyip koltuğa attım kendimi. "Selam zombi tanrıçası" dedi Gaserefo. "O kadar kötü olamaz" diyerek aşağıya indi Femiao. Ama beni görünce bakışları değişti. "Siedbe sanırım bizi tipten eleyecekler" deyip başını eğdi. "Seninle çalışmak güzeldi kardeşim" deyip sarıldı Siedbe. "Ne yanii. O kadar mı kötü görünüyorum?" Dedim yüzümü kapatıp. "Bence kafasına çöp poşeti geçirelim" diyerek yanıma oturdu Femiao. " Yoksa kadınlara olan tüm zaafımı yitirebilirim." Deyince herkes kahkaha attı. Bu kadar da acımasız olunmaz ki ama. Kucağımdaki yastığı suratına yiyince pes işareti yaptı. "Ama kurşuna dizdiniz iki dakikada. Olmaz ki böyle. Karşınızda bir star var lütfen " deyip ayağa kalktım. Kahve almak için kahve makinasına ilerlerken duvardaki küçük aynadan kendime baktım. Ohaa dedim içimden. Kendimi tanıyamaz olmuştum. "Bu arkadaş kim?" Diye sordum aynaya bakarken. "Vurun beni. Kurşuna dizin. Bu tiple yaşayamam" deyip bileklerimi uzattım. Leeduo ellerime birer vurup " Artık işimizi yapsak" deyip sahneye ilerledi. Bende kendime kahve alıp piyanonun yanına geçtim. Akşama kadar çalışınca parmaklarım ağrımıştı. "Yeteeeer" deyip bıraktım en sonunda. Hepsi bana döndü. "Ee piyanistinize bi pizza söylerseniz hiç fena olmaz" dedim. Ardından gelen karın gurultum da beni onaylamıştı. "Ya pizza ya biz" dedi Femiao Leeduoya bakıp. Oda oflayıp telefonu çıkardı. "Sen içinde ne besliyorsun? Gergedan falan mı ? Hayır bu çıkan ses hiç normal değil de o yüzden" dedi Gaserefo. Sanki kendisi çok normal biri. "Kendimi" dedim bakışlarımı devirip. "Bence koloni var" dedi Siedbe. "Açken benle uğraşmayın yoksa sizinkileri de yerim" dedim. Öyle deyince güldüler. Sonra masayı hazırladık. Pizzalar da gelince tamamdı. Siedbe eline bir dilim pizza alıp "Garfieldımıza" deyip havaya kaldırdı. Sonra diğerleri de eşlik etti. Bense kurt gibi bir onu bir bunu yiyordum. "Arkadaş kare kutunun içinden yuvarlak pizzalar çıkıyor. Hemde üçgen şekilde dilimlenmiş. Yanında silindir metal kutularda içecek içiyoruz. Ve bunları dikdörtgen olan paralarla ödüyoruz. " "Yani Gaserefo?" Dedim merakla. " Matematik hayatın her yerinde" deyip bir ısırık aldı. Bende mantıklı bir cevap bekliyorum salak gibi. Karnımızı doyurduktan sonra çalışmaya devam ettik. Saat geç olunca annem aradı ve eve döndük. Annem ve teyzem salondaydı. İyi geceler deyip tam odama çıkıyordum ki annem oturmamı istedi. Bende geçip karşısına oturdum. "Rüya nasılsın?" Deyince şaşırdım. "İ- iyiyim annecim neden sordun?" Dedim gözlerimi kaçırıp. " Geldiğimizden beri bir şeylerle meşgulsün. Konuşamıyorum seninle. Biliyorsun aniden oldu her şey" deyince içim titredi. O kaza anına hastaneye gitti aklım. Gözlerim doldu aniden. Burnumdaki sızı beni zorluyordu. " Ben iyiyim anne. Asıl sen nasılsın?" dedim ellerini avuçlarımın arasına alıp. Sonra gözlerinin içine baktım. İçeride fırtına kopuyordu sanki. Öylesine darmadağın öylesine yıkık dökük. Harabe gibiydi. Annem yaklaşıp sarıldı. "Onlar cezasını aldığı gün daha iyi olacağım. " dedi. Sonra başımdan öpüp" hadi git dinlen. İyi geceler bitanem" dedi. Bende yanağına buse kondurup "iyi geceler annecim" dedim. Teyzemle Leeduo' da "iyi geceler" dedikten sonra odama çıktım. Kapıyı kapattıktan sonra yere çöküp ağlamaya başladım. " Kim yaptı babaa. Kiiim" diye mırıldandım. Hıçkırıklarımın arasında nefes almakta zorlandım. Pencere kenarına oturdum ve rüzgarın esintisine teslim oldum. Uykum gelince kendimi yatağa bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam
Teen FictionŞöminede yanan ateşe biraz daha yaklaştım. Soğuktan hareket ettiremediğim ellerimi ateşe uzattım. Ama farkında bile değildim o ateşin intikam ateşi olduğunu. Çenem birbirine çarpmaya başlayınca ellerimi ağzıma bastırdım. Yenilmiş görünmek istemiyord...