26. Bölüm Süpriz

25 2 0
                                    

Düzenlemeler bitmiştir. İyi okumalar dilerim... 😊

İştahla tabağımdaki yemekleri bitirdim. Biz kızlar üst kattaki küçük odada takılırken erkeklerde aşağıda alkol içiyordu. Arada gelen kahkaha seslerine artık alışmıştık. Bunların eğlence anlayışı da buraya kadar. Yarım saat sonra teyzem bizi almaya geldi. Leeduo diğerleri ile beraber kaldı. Eve varınca annemle birlikte vakit geçirip sonra uykuya daldım.

Gözlerimi zorla açtım. Etrafıma bakındım.  Yanımdaki saate baktım.
Gece üç gibiydi. Boğazım kurumuştu. Saçlarımı arkaya atıp yanımdaki konsolda duran bardağa uzandım. "Ahh harika su bitmiş" dedim kendi kendime mızırdanıp. Sonra üşengeçliğe yenilmeyip ayağa kalktım. Merdivenlerden aşağı gözüm kapalı iniyordum âdeta. Bir şeye tosladığımı anlayınca mecburen gözlerimi açtım. Karanlıkta net göremeyince duvar mı diye kontrol etmek için elimle dokundum. Hissettiğim şeyin bir burun olduğunu anlayınca çığlık attım. "Benim Leose sus!" Deyip ağzımı kapattı. Korkudan titreyen ellerimle ona bi kaç kere vurdum. "Korkuttun beni şapşal" dedim. " Kusura bakma tatlım uyku tutmadı bahçeye çıkayım dedim bende" dedi. "Beraber sohbet edelim o zaman benimde uykumu kaçırdın" dedim. O kabul edince birer kahve yapıp bahçedeki iki hamağın olduğu yere ilerledik. Bardakları kenara koyup hamağa uzandık. Yıldızlar çok güzel parlıyordu. "Anlat bakalım" dedi. Ona doğru dönüp"neyi?" Dedim. "Erkek arkadaşını" dedi. "Anlatıcak bir şey yok ki" dedim. O da tek kaşını kaldırıp"emin misin?" Dedi. "Tamam ama araya girme" dedim. Başını salladı ve dudaklarına hayalî bir fermuar çekti. "Ali'm. Herşeyin başladığı gün yanımda olan tek arkadaşım. Ben başlarda onu arkadaş olarak görüyordum. Fakat büyüdükçe ona olan duygularım da büyüdü. Çok güzel günlerimiz olmuştu. Mutluydum yani. Mutluyduk. Meğer o beni küçüklükten beri seviyormuş. Ama son zamanlarda aramıza soğukluk girdi. Birbirimizden koptuk sanki" dedim. Sonra kafamı gökyüzünden çekip ona çevirdim. "Peki Furkan?" Dedi. Kahvesine uzanıp içmeye başladı. Tekrar gökyüzüne döndüm. "Ahh kuzen. Nerden vuracağını iyi biliyorsun. O bambaşka biri. Ben anlayamadım ki anlatayım. Yemekte çok iyi biriydi. Ama gecenin sonunda fena bitirdi." Dedim. Kahvemi bana uzattı. "Teşekkürler" dedim. İçmeye başladım bende. "Peki sen ondan bekler miydin böyle bir şey?" Diye soruverdi aniden. "Bilmem. Hiç öyle bir katil tipi yoktu çocukta. Açıkçası herkesten beklerdim ama Furkan'dan asla" diye cevap verdim. Bana dönüp "Yani Ali'den bile beklerdin öyle mi?" Dedi. "Hayır tabi ki ben onu söylemeyi unuttum" dedim. Bana sırıtıp "Senin için bu kadar kıymetli birini unuttun öyle mi?" Dedi. Kafamı karıştırmaya mı çalışıyor? "Kuzen amacın ne?" Deyince "Yapamadığın yüzleşmende yardımcı oluyorum" dedi. "Neyse çok geç oldu. Benim uykum var görüşürüz sabah" deyip hızla ilerledim. Odama çıkıp bir an önce uyumak istiyordum. "Ne yüzle arıyorsun sen kızımı?" Bu ses anneme aitti. Kapıdan odama sessizce girdim. "Nisa demek. Memnun olduğum söylenemez tatlım. Kocamın katilinin kardeşiyle konuşamaz. " Ne yani arayan Nisa mı? İyi de numaramı nerden buldu ki? "Senin yalanlarına ayırıcak vakti yok kızımın. Bir daha ararsan şikayetçi olurum" deyip kapattı annem. Sinirle telefonda birşeyler yaptı. "Terbiyesiz hangi yüzle arıyor aca-" annem beni fark edince panikle"kı- kızım ne işin var senin burada?" Dedi. "Benim odam sanıyordum?" Diye sorarak anneme baktım. "Kusura bakma kızım iyi geceler" deyip hızla çıktı.
Hemen telefonuma baktım. Annem son arayan numarayı silmişti. Demek numara siliyordu. Peki ben Nisa'ya nasıl geri dönücem ki. Numarasını da ezbere bilmiyorum. Off anne ya. Yatağıma girdim ve uykuya kendimi teslim ettim.
Bas bas bağıran telefonumu yerde aradım. Bulamayınca bi gözümü açıp yere baktım. Bulunca açıp kulağıma tuttum. "Sabah sabah sen kimsin?" Dedim. "Rüya ben Nisa" dedi. Sanırım Kore diliyle konuşunca anlamadı. "Nisaa" dedim durumu sindirip. Bi anda kalktım. "Noldu? Neden aradın?" Diye sordum merakla. "Rüya seninle çok ciddi şeyler konuşmamız lazım. Buluşabilir miyiz?" Deyince şaşırdım. "Ben Kore'deyim. " Dediğimde"biliyorum" dedi. "Yanına gelmek istiyorum" deyince telaşlandım. "Konu ne?" Dediğimde "abim geliyor kapatmam lazım" dedi. "Sana tekrar güvenemem kusura bakma" deyip kapattım. Sonra numarayı engelledim. Nerden bilecektim o Furkan denen çocuğun beni kaçırıp abimin işlerini bozmayacağını?  Saate baktım. 9:45 olmuştu. Yataktan çıkıp esnedim. Aşağıdan büyük bir çığlık geldi. Hemen merdivenlere koştum. Salona girince Leose ve Jessia Leeduo'ya sarılıp öpüyordu. Teyzeme noldu? der gibi bakınca ofladı ve yanına çağırdı. Koltuğa yerleşip teyzeme baktım. "Leeduo üçünüze Tatil  turu biletleri almış. Kızlarda delirdi duyunca" deyip güldü. "Ne gerek var ki teyze" dediğimde kızlar bana döndü. "Kızım deli misin? Bu tur özel bi tur. 4 yılda bir kez yapılır" dedi Leose. "Çok eğleniceeeeeeez" diye çığlık attı sonra. Jessia hızla odasına koşarken "bikinileri almayı unutmayın kızlar. Hemen hazırlanın" dedi. Bikini mı? Ekim ayında Kore'de bikini? Buralar çok soğuk olur ki? Her neyse bende hazırlamaya başlasam iyi olur.
Bavulumun fermuarını kapatıp yatağımdan indirdim. Sırt çantama telefonumu da katıp kapıya doğru ilerledim. Odamdan çıktığım sırada Leose'de odasından çıktı. İkisi büyük üç bavulla! Yok artık dedim. Alt tarafı dört gün saat başı kıyafet mi değişicek? Her neyse Jessia'da 4 bavulla çıkınca odadan kendi küçük bavuluma baktım. "5 dakika sonra geliyorum" deyip odama girdim. Yatağımın altındaki büyük bavulu çıkartıp tüm kıyafetleri doldurdum. Makyaj malzemeleri, bakım ürünlerinin hepsini aldım. Sonra odadan çıktım. "Şimdi gözüme girdin tatlı kız" dedi önümden geçen Jessia. Bende arkalarından ilerledim. Jessia teyzemin arabasını aldı ve toplanma merkezine onunla gittik. Bavullarımızı alıp arazi araçlarından birine yerleştik. Koca yeşil cip safari için hazırdı. Herkes geldikten sonra bilet kontrolleri yapıldı. Şoför direksiyon başına geçince herkes sevinç çığlıkları attı. Hemen Jessia selfie yapıp fotoğraflarımızı annemlere attı. Sonra da sosyal medya hesaplarından paylaştı. Şoför gaza yüklendiği anda muhteşem dört gün başladı...

İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin