Umarım sıkılmıyorsunuzdur. Daha ayrıntılı anlatmak isterdim ama o zaman çok uzun ve sıkıcı olur diye yüzeysel anlatıyorum. İyi okumalar. Yorumlara açığım :)
*********Rüya*********
Uzun kolidora yöneldiğimde az ileride Furkan'ı gördüm. Yemekte kötü bir soru sormuştum ve vicdanım hiç rahat değildi. Ne olursa olsun onunda bir kalbi var. Ve ben o kalbi büyük bir şekilde kırdım. "Furkan" dedim. Bir kaç adım ilerledim. Arkasını döndü. Yanıma gelince "efendim" dedi. Açıkçası ne demem gerektiğini biliyordum. "Ben" dedim yere bakarken. Sesim titriyordu. Yeniden kırmak istemiyordum. "Özür dilerim" dedim. Bakışlarımı ona çevirince arkamdaki duvara bakıyordu. Bakışları yere düştü birden. Sonra kendini toparlayıp bana baktı. Gülümsedi ve " önemli değil. Artık alıştım " dedi. Şimdi ne demem gerekiyordu. Sanırım masaya dönmeliydim. Arkamı döndüğüm sırada "Özür dilerim" dedi birden. Gözlerimin içine bakıyordu. "Ne için" dedim. Oysa ki anlamıştım nedenini. "Hayatını mahvettiğim için." dedi. O an gülümseyen yüzüm soldu. "Sana kızgınım" dedim. Artık herşeyi boşverdim. Bu konu burada kapanmalıydı. "Biliyorum" dedi. "Şöyle oturalım mı? Konuşmamız lazım" dedi ilerideki ikili kırmızı koltuğu gösterip. Başımla onayladım. İlerlerken devam etti. "O gün kazayla olan bir olaydı. Küçüktük. Henüz anlamamıştım seni ne kadar üzdüğümü. Ama..." dedi. Duraksadı. Yere bakan gözlerimi ona çevirdim. Ellerini yumruk yapmış sıkıyordu. "Büyüdükçe anladım. Sana ulaşmaya çalıştım. Yemin ederim. Ama bulamadım. Hatta babamda yardım etti. Ankara'da her yere baktık. Ama bulamadık." dedi. Gözlerini kapattı. "Annenin yaptığı o röportajı okuyunca..." dedi. Oturunca devam etti."Antalya'da olduğunu anladım. Biletleri alıp yanına gelicektim. Planım buydu. Ama işler değişti. Ailemle ilgili sorunlar yaşadım. Kaldıramayacağım gerçekler öğrendim. Annemi ve babamı kaybettim. Ya şirketin başına geçip kendimi toparlayarak çıkacaktım karşına ya da sokaklarda yaşayan elinde avucunda hiçbir şey kalmamış biri olarak. Ben ilkini seçtim. Küçük yaşta en fazla bir gün çalışabilir dediler ama ben Ahmet amcamın desteğiyle başardım. Ve karşındayım. Buraya beni affetmen için değil yıllarca içine attıklarını yüzüme vurman için geldim. Kendini daha iyi hissetmen için. Yine de senden özür dilerim. Gözyaşlarının her birinin beni affetmesi için elimden geleni yapmaya hazırım" dedi. Ben yere bakarken o sadece bana bakıyordu. Tamam o pek normal anlatamasada ben anlamıştım. Bana ulaşmayı denemişti sonuçta. Onu affetmeliydim. Yani sanırım. Ya da bir an önce bu konuşmanın bitmesini istiyordum. Hayır hayır. "Sanırım arkadaş olabiliriz" dedim ellerimle göz yaşlarımı silerken. Sonra kafamı kaldırıp ona gülümsedim. Kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Anlamamıştı galiba. Birden gülmeye başladı. "Sen ciddi misin" dedi. "Evet. Neden olmasın. Ortada sorun falan da kalmadı" dedim. O gülünce bende güldüm. "Peki tamam" dedi. "Artık masaya dönsek iyi olur" dedi. Gülümsedim ve tamam dedim. Beraber masaya ilerledik. İstemsizce yüzünde oluşan gülümsemeyi görmüştüm ve bende gülümsemiştim. Masaya kadar hiç konuşmadık.
Tatlılardan sonra vedalaşıp eve gitmek için yola koyulduk. Annem babamın yanında ben ve abimde arkaya oturmuştuk.
Telefonumun titremesiyle başımı yasladığım camdan çekip cebimdeki telefonu çıkardım. Ekran kilidini açıp gelen mesaja baktım. Bu Ali'yle sevgili olduğumuz gece bana mesaj atan numaraydı. "#buldum seni " yazan numara. Bu seferde #Ailenle fazla mutlusun!!!
Bu da ne demekti? Kimdi bu? Biri beni fena işletiyordu. En iyisi babama söylemek diye düşündüm. Telefonu cebime katıp tam babama dönmüştüm ki parlak bir ışık üzerimize doğru geliyordu. Ben çığlık atarken büyük bir kamyonet sol tarafa yani babam ve abimin olduğu tarafa hızla çarptı. Ben ağlarken arabamız art arda taklalar atıyordu. Sert bir şekilde kafamı cama çarptım ve cam kırıldı. Acıyla inlerken abime döndüm. Yüzü kanlar içindeydi. Gözlerim ağır ağır kapanırken babama baktım. Başı direksiyonun üstünde hareketsiz bir şekilde duruyordu. Başımda büyük bir ağrı vardı. Gözlerim kapanırken babama 'bizi bırakma baba' diyebildim...
Gözlerimden akan yaşlar görüş açımı azaltıyor ve bulanıklaştırıyordu. O beyaz ışığın olduğu yöne çevirdim kafamı. İki kişi geliyordu bizden tarafa. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken yardım edin diye mırıldanabildim sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam
Teen FictionŞöminede yanan ateşe biraz daha yaklaştım. Soğuktan hareket ettiremediğim ellerimi ateşe uzattım. Ama farkında bile değildim o ateşin intikam ateşi olduğunu. Çenem birbirine çarpmaya başlayınca ellerimi ağzıma bastırdım. Yenilmiş görünmek istemiyord...