7: #Sinir Krizi#

17.5K 837 262
                                    

Bu bölüm size yılbaşı hediyem olsun. Yepyeni, sağlık dolu, huzur dolu, mutlu ve daha nice yıllar dilerim... Şans dolu seneler sizinle olsun.

Yeni bir yıl; yeni umutlar, yeni insanlar ve hatta yeni aşklar demektir. Belki yeni kurgular, yeni sayfalar, yeni karakterler... Bazen bir kitap karakteri tüm benliğini sarar ve sen o olursun, her yeni kitapta yeni biri olur hiç tatmadığın duygular tadarsın... Bol kitap dolusu seneler. Sizi seviyorum.

Multimedya; Chelsea Wolfe - Inside A Girl.

7: #Sinir Krizi#

Müziğin sesini biraz daha açtım ve göz yaşlarımı sessizce akıtmaya devam ettim. Chelsea Wolfe güzel sesiyle Inside a Girl adlı parçasını seslendirirken ben de elimdeki küçük keskin alete bakıyordum.

Ah, hayır, yapamayacaktım. Ben de o cesaret ne gezerdi ki zaten? Elimdeki jileti hızla duvara fırlattım ve yatakta ayaklarımı kendime biraz daha çekerek çığlık çığlığa ağlamaya başladım. Neden ben normal değildim? Neden benim hayatım normal değildi?

Az önce kiracım kapıya dayanmış ve neredeyse beş kuruşu kalmamış bana en kısa sürede kirayı vermemi söylemişti. Bir işim bile yoktu ki patronumdan avans isteyeyim.

Ayrıca az önce telefonuma gizli numaradan mesaj gelmişti! Batı Oylum'un yatağındaydı ve hiç terbiyeli şeyler yapmıyorlardı!

Nasılda içim yanmıştı o görüntüleri görünce sebebini anlamlandıramadığım bir biçimde...

Ve ayrıca bugün okulda yetim olduğum ile ilgili şeyler yeniden gündeme gelmişti, beni o zengin piçlerinin alaylarından koruyacak bir Çağatay bile yokken hem de! "Yetim," demişlerdi. "Yetim, fakir, çirkin, ezik..." Neden bana bunu yapıyorlardı ki? Ne yapmıştım onlara, ne zararım dokunmuştu?

Allah kahretsin! Hayatımdan nefret ediyordum! Ölmek istiyordum ama bunu yapmaya bile cesaret edemiyordum. Arafta kalıyordum, arafı yaşıyordum. Ve bu insanların sandığı kadar kolay bir şey değildi, arafı hissetmek kolay değildi.

Hiç durmadan akan göz yaşlarım yavaş yavaş diniyordu ve kesik kesik aldığım nefesleri normale döndürebiliyordum.

Elime telefonumu aldım ve rehbere girdim.

B: Batı

Ç: Çağatay

M: Mehmet Amca

R: Reyhan Hoca

T: Tarık Hoca

Bu kadardı işte... Rehberim bundan ibaretti. Batı, Çağatay, kiracım, okuldan bir öğretmenim ve yetimhanedeki müdürüm. Sadeec beş kişi...

Tekrar sinir krizi geçirmek üzere olduğumu anlayınca derin nefesler almaya başladım. Yerlere saçılmış cam kırıklarını, yerle bir olmuş dolap ve çekmecelerimi, yırtık pırtık olmuş örtüleri görmemeye çalışıyordum ama imkansızdı... Görülemeyecek gibi değildi etraf, acınılmayacak gibi değildim... Berbattım... Yıkılmıştım... Ceset olmaya yüz tutmuş bir bedeni taşıyordum ve artık yorulmuştum.

Çağatay... Aranıyor...

Uzun bir süre telefonu açmasını beklediğim Çağatay da telefonu açmamıştı. Tam telefonu kapatacağım sırada Çağatay'ın nefes nefese kalmış sesini duydum.

Hey Taksi!  #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin