Bu bölüm 29. bölümün ilk partıdır ve bölümün tamamı uykucu_donat_sever *-*'e ithaf edilmiştir.
Geri kalan yarısını ise en kısa zamanda paylaşacağım.
Multimedya: Blue Foundation - Little By Little
29/1: #Tapılası#
ΩBatıΩ
Radyodan yükselen müziğin sesi kulaklarıma dolarken, soğuğu umursamayıp açtığım camdan rüzgar saçlarımı uçuşturuyordu. Yollar altımdan su gibi akıp giderken; gözlerim yolda, aklım ondaydı.
Ekim...
Ellerimin arasında titreyerek benim için gelirken oldukça tapılası görünüyordu. Ne kadar çirkin olduğunu düşünse de, bunun psikolojik olduğunun farkındaydım.
Oldukça güzeldi, ama yıllarca yetimhanede büyümüş, ailesini tanımamış ve hiç arkadaşı olmamış birisi kendini mükemmel göremezdi, değil mi? Eksik arardı kendinde, Ekim gibi.
Ne kadar yola odaklanmaya çalışsam da olmuyordu. Avuçlarımdan taşan o büyük kalçaları aklımdan çıkmıyordu. Dilimde hissettiğim böğürtlen tadı saatlerdir yerini koruyordu. Dar girişinini parmaklarımın ucunda hisettiğim an ise her aklıma geldiğinde beni sertleştiriyordu.
O tapılasıydı.
Duyduğum korna sesi beni hayata döndürürken direksiyonu hızla sağa kırmak zorunda kaldım. Az kalsın kaza yapıyordum!
Derin bir nefes verdim ve şirkete gelmemle arabayı durdurup arabadan indim. Beni görür görmez yanıma gelen adamım Enes'e arabanın anahtarını verdim ve şirkete girdim. Arabayı Enes park yerine götürürdü.
Odama girer girmez arkamdan gelen Ece kapıyı kapatmıştı.
"Günaydın efendim."
"Günaydın Ece, bugünkü plan ne?"
"Efendim önümüzdeki 4 saat için boşsunuz, fakat 14.00'da Kanada'dan gelen misafirlerle bir toplantınız var. O toplantıdan sonra şirket içi mini bir toplantı istemiştiniz. Bu boş zamanınızda Aralık ayı dergisi, yılbaşı için kapağa koyulacak tasarımı kendiniz hazırlayacaktınız, bu da hatırlatmamı söylemiştiniz."
"Tamam Ece, teşekkürler. Çıkabilirsin." dedim ve sekreterimin odadan çıkmasıyla kendimi üçlü koltuğuma atıp gözlerimi kapadım.
Dün gece pek uyuyamamıştım. Ekim üzerimde çıplak bir biçimde uyurken, benim için uyku imkansız hale gelmişti. Ben de onu odasına taşıyıp geceliğini giydirmiştim. Sonra onu yatağa yatırıp, yanına yatmıştım. Uyurken öne giden dudaklarını ise dayanamayıp onu uyandırmamaya çalışarak sömürmüştüm.
Aklıma dolan görüntüler kıpırdanmama yol açarken daha fazlasını istediğimi fark ettim. 18'inde, tecrübesiz bir delikanlı gibi davranıyordum. Bu gibi durumlarda kapıma dizdiğim bir sürü kız vardı ama ben Ekim'i istiyordum.
Saatlerce boş zamanım vardı ve Ekim'in yanına uçmam 20 dakikamı alırdı aslında. Fakat hazır olmadığı bir şeye onu zorlayamazdım.
Her ne kadar beni ergenlik yıllarıma götüreceğini bilsem de dayanamadım ve sağ elim erkekliğimi buldu.
Tam o sırada iki kez tıklatılan kapıyla elimi hızla oradan çektim ve yattığım yerde doğruldum. "Gir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey Taksi! #Wattys2016
Teen Fiction"Nereden bilebilirdim ki hayatımın aşkıyla bir takside tanışacağımı?" °°° Tüm hakları Batı'nın sis çökmüş gökyüzünde saklıdır. °°° #11 Aralık 2015 Cuma günü ilk bölüm yayınlanmıştır.# #28 Haziran 2016 Salı günü son bölüm yayınlanmıştır.#