Multimedya: Beth Crowley - Warrior
17: #İlham#
Alarmın keskin sesi uykumu bıçak gibi bölerken, gözlerim biraz daha uyku için yalvarıyor, göz kapaklarım birbirinden ayrılmamak için direniyorlardı. Sonunda Cuma gelmişti ve ben iki gün boyunca sınavları boşverip yatmayı planlıyordum.
Son günlerde haddinden fazla düşünmüş, fazlasıyla yorulmuştum.
Sağ elim yavaşça gözüme gitti ve onu ovuşturdu, sol elim ise alarm sesinin gürültüyle yükseldiği telefonumu arıyordu. Alarmı kapattıktan sonra tam tekrardan uyumak için yüzümü yastığa gömecekken kendime uyanmam gerektiğini hatırlattım ve oflayarak yataktan kalktım.
Lavaboya gidip işlerimi hallettikten sonra odaya döndüm ve formlarımı giyindim. Saçlarımı da hızla at kuyruğu yaptıktan sonra yeni keşfettiğim yeteneğimi kullanıp gözüme eyeliner çektim.
Montumu giyip çantamı da sırtıma astıktan sonra evden çıktım ve asansöre bindim. Tek duam derslerin hızla geçip gitmesi ve erkenden eve dönüp yayılabilmemdi. En azından şimdilik...
Asansörden inince hemen apartmandan çıktım ve Çağatay'ı beklemeye başladım. Birkaç dakika bekledikten sonra Çağatay'ın lüks arabası önümde durmuş, ben de bekletmeden binmiştim.
"Günaydın,"
"Günaydın, sevgilim."
Arabada, randyodan yükselen Zara Larsson'un güzel sesi ve nefes alışverişlerimizden başka ses yokken, Çağatay konuşmak için dudaklarını araladı.
"Seni bir ehliyet kursuna yazdırdım,"
"Efendim?" diye sordum şaşkınca. Bir gün ehliyet kursuna elbet gitmeyi istiyordum ama bu birden gelen cümleye karşı şaşırmadan edememiştim.
"Seni ehliyet kursuna yazdırdım, en kısa zamanda ehliyetini alırsın. Hatta belki bizi sen bile gezdirebilirsin, ha?" diye sorarken neşeyle gülümsüyordu.
"Neden olmasın?"
Okula geldiğimizde direkt sınıfa çıkmıştık ve sıramıza oturmuştuk. İlk iki dersim edebiyattı. Uyumak için oldukça ideal bir dersti. Bu yüzden koydum kafamı, yattım.
Süper.
"Ekim? Yavrucum, uyan."
"5 dakika, ya da 5 dakika yetmez, 5 saat daha..?"
"Kızım uyansana..."
Kızım...
Kulaklarım bu aşina olmadığı kelimeyi algıladığı anda bedenime bir şok dalgası yolladı ve kafamı hızla kaldırdım. Annem, babam veya bana "kızım" diye hitap edecek kimsem yoktu. Bu yüzden beni uyandırmaya çalışan kişinin bir hoca olduğunu fark etmem zor olmamıştı.
"Efendim, hocam?" diye sordum karşımda tip tip bana bakan Metin Hoca'ya. Adamı sevmiyor değildim ama derslerinde uyumayı daha çok seviyordum.
"Dersteyiz kızım, uyumak için yarım saat daha sabret ve teneffüsü bekle. Bak bu sene sınavınız..." diye başladı ve yaklaşık 20 dakika sonra sustu. "Anladın mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey Taksi! #Wattys2016
Teen Fiction"Nereden bilebilirdim ki hayatımın aşkıyla bir takside tanışacağımı?" °°° Tüm hakları Batı'nın sis çökmüş gökyüzünde saklıdır. °°° #11 Aralık 2015 Cuma günü ilk bölüm yayınlanmıştır.# #28 Haziran 2016 Salı günü son bölüm yayınlanmıştır.#